Dünyada büyük ilgiyle izlenen, Obama’nın da en sevdiği dizilerden biri olan Homeland’in bu sezon yayınlanan dördüncü bölümünde bir Türk oyuncu yer alıyor. Bu sezonun baş karakterlerinden Taliban lideri Haqqani’yi Numan Acar oynuyor. Kelkit’in bir köyünde doğup 8 yaşında Almanya’ya giden, inşaat mühendisliğini bırakıp oyunculuğu seçen Numan Acar, Fatih Akın’ın da favorilerinden. Acar ile Homeland’e seçilme aşamasını, Amerikan dizisi tecrübesini ve ünü Balkanlar’a ve Ortadoğu’ya yayılan Türk dizilerinin dünyaya açılmasının yollarını konuştuk.
Homeland dizisinde 4. sezonda en önemli karakterlerden birini oynuyorsunuz. Neden sizi seçtiler?
Beni neden seçtiklerini bilmiyorum ama nasıl olduğunu anlatabilirim. Bu işler uluslararası arenada ünlü bile olsanız casting videosu ile yapılıyor. Benim ajansım aracılığıyla teklif geldi. Senaryo gönderdiler ve onu evde videoya oynayıp geri göndermemi istediler. O video beğenilirse bir de yönetmen ve yapımcıların karşısına çıkılıyor normalde. Ama bende o ikinci aşama olmadı. Oynatmak istedikleri rol için aradıkları kişi benmişim. Videoyu gönderdikten iki hafta sonra aradılar. “Mutlaka seni istiyoruz. Çok beğendik, 10 gün sonra çekimler var, acil olarak gelmen lazım” dediler. Güney Afrika Konsolosluğu’na gidip vize aldım, 10 gün içinde orada oldum.
‘Homeland dış politikayı baltalıyor’
Sizde ne buldular?
İkinci sezondan bir sahneyi bana gönderdiler. Başka bir karakteri oynadım. Değişik bir tarz oynamak istedim karakteri. Klişe kötü adam olmasını istemedim. İzlediğim gibi daha sonra yapımcı ve yazarlarla konuştum. “Biz Haqqani karakterinin çok doğal olmasını istiyoruz” dediler. Doğal bir karakter aradıklarını söylediler. Doğulu olduğum için sima olarak da benzerlik var. Burun, saçlar, kaşlar...
Nerelisiniz? Homeland dizisine varan hikâyeniz nerede başladı?
Gümüşhane Kelkitliyim. Kozoğlu Köyü’nde doğdum. Okula Erzincan’da başladım. Babam Almanya’da çalışıyordu. Ailemle birlikte 8 yaşında Almanya’daki babamın yanına gittim. Ben aslında inşaat mühendisiyim, oyunculuğa çok geç başladım. Bina yapmak istemediğimin farkına vardım ve tesadüfen Almanya’da her gün önünden geçtiğim bir tiyatronun ilanını gördüm. Bir akşam içine girdim. Şansıma yeni oyun için cast çalışması yapılıyordu. “Merhaba tiyatro oynamak istiyorum” dedim doğrudan. Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar oyunundaki bir karakteri oynayarak başladım. Fatih Akın’ın Kebap Connection filminde çalıştım.
‘DİZİDE İSLAM DÜŞMANLIĞI YOK’
Dizi başladığında İslam düşmanlığı yaptığı eleştirileri vardı ama sonra diziye yapılan bu eleştiriler yumuşadı sanırım.
Dizide kesinlikle bir İslam düşmanlığı işlenmiyor. Benim oynadığım salt kötü değil, bence iyi adam değil. Kişisel durumları kendi içinde ortaya koyuyor yazarlar. Pakistan’da olup biten faciaları insanların kişiliğiyle ele alıyor. Bir dini veya milleti hedef almıyor. Karakterleri çok derinden gösteriyor.
Homeland dizisineTürk ayarı!
Dizinin Türkiye’de çekilmesine izin verilmeyince Güney Afrika tercih edildi. Burada çekilseydi zararı olur muydu?
Ben Türkiye’de çekilmemesine çok üzüldüm. Hem Türkiye açısından iyi olacaktı. Hem tanıdığım oyuncuların da oynamasının önü açılacaktı. Uluslararası filmlerde oynamayı umut ederek yola çıkıyoruz. Bizim o umutlarımızı bize sormadan yok etmeleri doğru değil.
Türkiye’deki oyuncular neden sizin gibi büyük projelerde rol alamıyorlar?
Bence Türkiye’deki oyuncular çok başarılı performans gösteriyorlar. Çok başarılı yönetmenlerimiz ve oyuncularımız var. Festivallerde ödül üstüne ödül alıyoruz. Ama bir gün sıranın bana geleceğini biliyordum.
Meryem Uzerli tükenmişlik sendromuna yakalanıp diziyi bırakarak gitti. Onu anlıyor musunuz?
Onun öyle bir sendroma yakalandığına inanırım. Çok yoğun çalışılıyor Türkiye’de tabii bunun emeğinin karşılığını alıyorlar. Türk dizi sektörü Avrupa’yı geçmiş durumda. Ama dizide Amerikalılar çok yol aldı.
İyi oyuncularımız var ama Amerika’ya göre sorun para mı?
Evet. Filmin bütçesi, zaman ve senaryo. Amerikan dizilerinin başrol oyuncuları da bölümden 20-30 bin dolar alıyor. Ama mesele oyuncunun aldığı para değil. Bütçe, senaryo ve kalite önemli. Biz 10 günde 55 dakika çekiyoruz. Türkiye’de 7 günde 90 dakika çekiliyor. Tabii bu kaliteyi engelliyor otomatik olarak. Kanallar yapımcılara daha yüksek bütçeler sunsalar yapımcılar da ekiplerine başka imkânlar sunar.
‘Oyuncuların özel karavanı var’
Sette özel karavanın var mı?
Bütün oyuncuların var, hatta yan oyuncuların hepsinin de özel karavanı var. Ayrıca herkesin bir set sorumlusu var. Ne zaman nerede olacağını koordine eden, yemeğini, dinlenme zamanını, sete geliş gidiş konaklama organizasyonunu yapan, senden sorumlu kişi var. Karavandaki sorumlu kişi sete götürüyor, setteki sorumlu kişi seni teslim alıyor. Oyuncu böylece sadece rolüne odaklanıyor. İngilizce, Pakistanca ve Afganca konuşuyorum dizide ve bunun için üç ayrı koçum var.
Başrol oyuncusu, üç tekrar yapan yönetmene kızabiliyor mu?
Hayır, bunu yapması imkânsız. Ama yönetmen oyuncuya sahnenin çekiminden sonra diğer sahneye geçmeden “Yapmak istediğin bir şey var mı?” diye soruyor. ‘Sen oyuncu olarak bu sahnede yeni bir şey denemek istiyor musun” diye soruyor, bu beni çok mutlu ediyor.
Homeland’in setinde yemekler nasıl, mesela sulu yemek çıkıyor mu yoksa sandviç mi?
Bu şaka sanırım, tabii ki yemekler mükemmel. Güney Afrika mükemmel bir yer. Doğası, ışığı, insanları ve tabii ki yemekleri. Orada bir baklavacı buldum ve herkese baklava ısmarladım.
Sette arkadaşlıklar nasıl?
Çok sempatik bir ekiple çalıştığım için çok mutluyum. Setteki arkadaşlıkları özel hayatımızda devam ettiriyoruz. Homeland dizisinin başarılı “Golden Globe” almış ekibi ile oynamak çok heyecan verici. Mandy Patinken, Claire Danes, Rupert Friend gibi isimlerle çalışmak keyifli, hepsiyle kanka olduk.
‘Türk dizilerini izlemiyorum’
Türkiye’de izlediğiniz dizi var mı?
Türkiye’de hiç izlediğim dizi yok. Muhteşem Yüzyıl ve Ezel’i duydum. Oyuncuları takip ediyorum. Kıvanç, Kenan gibi isimleri. Senaryolarım var. Yapım şirketim var. Türkiye’den iyi oyuncularla işler yapmak istiyorum. Filmlerinde oynamak istediğim yönetmenler var. Sinemayı yakından takip ediyorum. İsimlerini sayamayacağım kadar çoklar. Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan, Derviş Zaim olsun. Türk sinemasını çok seviyorum, dünya festivallerinde çok önemli yeri var.
Güney Afrika’da çekimler nasıl gidiyor?
Dördüncü sezonun çekimlerini bitirdik. Beşinci sezon henüz başlamadı. Dördüncü sezonun ana karakterini canlandırdım. 7-8 bölüm başrol oynadım. Güney Afrika’yı çok beğendim. Türkiye’ye çok benzettim.
Türkiye’deki set ortamını da biliyorsun? Nasıl farklar var?
İki ülkenin de çok profesyonel ekibi var. Mekânlar çok benziyordu Anadolu’ya. Setteki çalışma sistemi aynı. Türkiye’deki set muhabbetti yoktu. Şoförler tavla oynamıyor.
Bülent İPEK / HT MAGAZİN
https://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/1011520-gumushaneden-hollywooda
Güncelleme Tarihi: 22 Kasım 2014, 00:27
