“Yön Gösterici; Deniz, orman gibi yerlerde ya da gece vakti vb. yön saptamak için kullanılan ve üzerinde sürekli olarak kuzey–güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan kadranlı aygıt. Dünyanın manyetik sahasının yönüne bağlı olarak ibresi daima sabit doğrultuda kalmak suretiyle yön gösteren bir cihaz, pusula. Pusulanın ibresi tam ortasından sürtünmesiz iğne yatak ile askıya alınmış manyetik metal bir çubuktur. Dünyanın manyetik çizgileri bu metal çubuğu boydan boya geçmek istediklerinden, çubuk, manyetik çizgilerin yönünde dönerek durur. Dünya manyetik çizgileri güney kutbundan çıkıp, atmosferde büyük bir daire çizerek kuzey kutbuna girerler. Dünyanın manyetik alanı kutuplarda içe basılı bir elipsoid biçimindedir. Bu manyetik sahanın, ergimiş halde bulunan magmada dolaşan akımlardan meydana geldiği sanılmaktadır. Yön gösterici için daha felsefi manada ise; doğruluk, dürüstlük, doğru tutum ve davranış” gibi bazı anlamlar da yüklenebilir”.
Yer bilimciler bilir ki; yön gösterici de görünmeyen manyetik bir kuvvetin etkisi vardır. Bu sebeple yönü tayin ederken manyetik kuvvetin zaman ve mekâna oranla kaç derecelik saptığını hesap eder ve böylece istikamet üzere olan KUTBU her dem doğru tayin ederler.
İstikamet de en önemli unsurlardan biri yön göstericidir. Pusula, yön verip yön gösterirken buna etki gösteren manyetik kuvvetler her daim vardır. Eğer dış manyetik etki ve etki derecesi fazla olur ise bu durum, yoldan ve yönden ciddi sapmalara sebebiyet verebilir. Yön göstericiye uyum şarttır. Fakat yönün ve yolun işaret ettiği noktada manyetik kuvvet etkisi varlığı daima kontrol altında tutulmalı ve ilgili sapma açısı düzeltmesinin yapıldığından, emin olunmalıdır. Çünkü yön göstericiye etki eden manyetik kuvvet, istediği gibi yöne ve yola ayar verebilecektir. Bu manyetik kuvvetleri için bir mıknatısın çekim etkisini örnek verilebiliriz. Görsel yaşantıda bir mıknatısın etrafında olan manyetik etkiyi göremezsiniz, lakin görsellikten ve işitsellikten uzak olan bu etkiyi hissedebilmenin yolları da mevcuttur. Şer odağın yön saptırıcılarının manyetik etkilerini anlamanın yolu, aslında çok kolaydır. Hedeften sapmıyormuş gibi görünen yön gösterici, hak ve adalet terazisi ölçütünde kural tanımaksınız hareket ediyor ve istikamet üzerinde sürekli olarak çetin koşullardan kaçıp, kuralsız yolları, patikaları kendince tercih ediyor ve hak yolda görünüp batıla direk meyil ediyorsa, bu hedeften sapıldığının en büyük göstergelerinden biridir.
Bu sebeple, iş o dur ki; çıkılan yolda seçilen yol gösterici ile sayısız badireler atlatabilmek. İş o dur ki; hedefe varırken bir ok gibi sapmaz yönde olmak. İş odur ki; yol üstünde iken gerektiğinde o yola kurban olmak. İş odur ki; doğru istikameti sezip, doğru olan yön üzerinde durmak. İş o dur ki; istikametin doğru kaynağını bulup, okuyup, dinleyip, anlamak ve daima “İstikamet üzerine olmak”.
Unutulmaması gereken ise; doğru ve hak olan yönün zorluklar ile karşılaşınca, kolay ve etik dışı varılan yönü kendinize yol seçmiş iseniz, işte o an; yön saptırıcı şer manyetik odağın, sözleşmeli, bilemediniz kadrolu bir personeli haline gelmişsinizdir.