HAYALLERİMİ DİNLER MİSİN?

Hayallerin kadar yaşarsın dedi; bir bakmışsın otuz kırk hatta elli olmuşsun artık tahammülün bitmiş insanlara, kendine bile zor tahammül ettiğin döneme girmişsin bile ve o zaman yalnız olduğunu anlarsın. Masal anlatmıyorum kaldır kafanı ve yüzüme bak gözlerimin içine tam olarak benimle böyle konuş. İnsanlarla konuşurken yüzlerine bakıyor musunuz? Gözlerinin içine peki ne anlatıyorlar size ne anlatmak istiyorlar. Gerçekten her şey yolunda mı? Yoksa her şey yolundaymış gibimi yapıyoruz. Zaman zaman ağlama hissi geliyor mu ve çığlık atma ama atamama evetse durun ve bekleyin kimi mi? Tabi ki hiçbir şeyi, arkadaşlar devam edin beklemeyin beklerseniz o beklenmedik misafir gelir hiç kapıyı çalmaz rahat rahat oturur hayatınızın ortasına. Siz sadece seyredersiniz ve onun söylediklerini yapmaktan başka çareniz yoktur. Kim bu peki, depresyonun ta kendisi. İzin verdiğiniz ölçüde girer hayatınıza siz bütün kapıları açık bırakırsanız hiç affetmez ve gelir, diğerlerine gittiği gibi. Evet arkadaşlar özellikle bazı dönemlerde zorlar insanı bu davetsiz misafir. Zayıf anlar nedir bunlar çaresizlik tükenmişlik yalnızlık yalnızlığa itilme gibi gibi… Size birden çok sebep sayabilirim hatta bazılarımız için hayal bile edemeyeceğimiz sebep ve gerekçeler var. Bu anlarımızı yakalamalıyız ve savuşturmalıyız bu davetsiz misafiri. Kendinizi takip etmelisiniz istekler arzular talepler ve en önemlisi oksijen israfı olduğunu düşündüğünüz insanlarla aranıza kocaman mesafeler koyun. Sizi en çok yoran üzen insanlarla da tabi ki.  Liste yapın kendinize geçtiğimiz günlerde öğrencilerime yaptırdım bu listeyi inanamayacaksınız çocuklarımızın ortası yok ya çok seviyorlar ya da nefret ediyorlar. Neden böyle peki ebeveynler olarak bunu düşündük mü? Cuma günü dersten çıktıktan sonra telefonumu almak için çantamı açtığımda büyük bir kağıtla karşılaştım. Bana kocaman büyük harflerle yazılmış bir not vardı. BENİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM ÖĞRETMENİM. Rica ederim çiçeğim ama seni kimse dinlemedi mi? Hiç mi? Üzüldüm ama hem de çok. Biz dinlemiyoruz birbirimizi tamam anladım ama peki çocuklarımız, onları neden dinlemiyoruz. Ah dedim bütün heveslerim neredesiniz sizi kim öldürdü, kim kovdu içimden. Peki ya hayallerim size ne oldu kim küstürdü sizi. N zaman barışırız, ne zaman dirilirsin var mı dönüş geriye, yoksa devam mı ileriye hep ileriye …

Hep bir keşke oldu bazı insanlar olayalar yıllar içimde. Keşke böyle değil şöyle olsaydı dediğim bir sürü şey var benimde senin de hepimizin. Pardon kime bakmıştınız? Hayır, şimdi değil belki sonra söyleyebildik mi ben söyleyemedim yapamadım deyip hayıflandık mı, vurduk mu kafalarımızı duvarlara. Yapma dedikçe büyüklerimiz inadına yaptık mı? Israrla yaptık hepsini de yaptık. Evet dostlar önce kendimizi sonra etrafımızdakileri dinlemeliyiz. Küçükken annesi onu dinlesin diye kendinden büyük bir leğenin başında çamaşır yıkayan küçük bir kız tanıyorum ben. Düşünün ki nasıl fazla anlatmak istedikleri ne hikayeler ne masallar anlatacak ve dinleyen birini buldu mu kaçırmak istemeyen o küçük kız bugün hala kendini birilerini anlatmaya çalışıyor. Siz anlatmaktan vazgeçmeyin, sizde dinlemekten lütfen…

Saygılar

YORUM EKLE