Geçtiğimiz günlerde yerel medyamızda yer alan bir haber, maalesef siyasetin hararetli dönemine denk gelmiş olacak ki birkaç kişinin haricinde karşılık bulamadı. Hiçbir kişi, kurum veya kuruluş dikkat çekilen konu üzerinde bir açıklama yapma ihtiyacını da duymadı.
TEMA Vakfı Gümüşhane Temsilcisi Yusuf Oral tarafından seslendirilen çığlık, sadece Karaca Mağara’sının milyonlarca yıllık oluşumlarında yankılanabildi.
Kaynayıp gitmesin isteği ile birkaç soruyu da biz soralım ve cevaplayalım.
Neydi konu?
ÇED süreci başlatılan taş ocağı ve kırma-eleme tesisi.
Nereye yapılması planlanıyor?
Şehrimizin turizm lokomotifi olan Karaca Mağarasının iki kilometre ötesine.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü sitesinde yer alan tanımlamaya göre Karaca Mağarası’ndan daha büyük ve daha zengin oluşumlara sahip İkisu Mağarası’nın hemen yanı başına.
Torul-Gümüşhane Karayolunun kenarına. Yani Yeşil Gümüşhane’nin girişine.
Pestil Köme üreticilerinin yoğun olarak bulunduğu bölgenin beş yüz metre üzerine.
Yapılırsa ne olacak?
Öncelikli olarak en önemli maddeyi aktaralım. Şirket sahipleri nakliye masraflarını daha aza indirmiş olacak.
Patlatmalar nedeniyle mağaraların tahrip olma ihtimali yükselecek.
Turizm sektörünün dibine kibrit suyu dökülerek ziyaretçilere taş ocakları eşliğinde tanıtım yapılacak.
Gümüşhane’nin adı artık “tamamen duygusal” yatırımlarla taş ocakları şehri olarak anılabilecek.
Peki, taş ocaklarına ihtiyaç yok mu?
Var tabi. Ancak ihtiyacı karşılayacak daha uygun yerlerin varlığı da bir gerçek.
Yusuf Oral kardeşimi tanırım. Siyasi görüşlerini bazı eylem ve açıklamalarda ön plana çıkarttığı için eleştirilerim de olmuştur. Ancak şu bilinmelidir ki, Gümüşhane ile ilgili konularda gösterdiği hassasiyet kulaklarına pamuk tıkayanlardan fersah fersah ileri seviyededir.
Sonuç olarak; Geleceğimiz için doğal dengeye yapılan hoyratça müdahalelere dur demek ve Yusuf Oral gibi duyarlı insanlarımızın yanında olmak zorundayız.
Lütfen bu sese kulak verin. İnce eleyip sık dokuyun. Çünkü bu ses gelecekte bizleri hayırla yâd etmesi gereken çocuklarımızın sesi unutmayın.
Heyhat, Başımıza taş yağmak üzere, müsaade etmeyin.
TEMA Vakfı Gümüşhane Temsilcisi Yusuf Oral tarafından seslendirilen çığlık, sadece Karaca Mağara’sının milyonlarca yıllık oluşumlarında yankılanabildi.
Kaynayıp gitmesin isteği ile birkaç soruyu da biz soralım ve cevaplayalım.
Neydi konu?
ÇED süreci başlatılan taş ocağı ve kırma-eleme tesisi.
Nereye yapılması planlanıyor?
Şehrimizin turizm lokomotifi olan Karaca Mağarasının iki kilometre ötesine.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü sitesinde yer alan tanımlamaya göre Karaca Mağarası’ndan daha büyük ve daha zengin oluşumlara sahip İkisu Mağarası’nın hemen yanı başına.
Torul-Gümüşhane Karayolunun kenarına. Yani Yeşil Gümüşhane’nin girişine.
Pestil Köme üreticilerinin yoğun olarak bulunduğu bölgenin beş yüz metre üzerine.
Yapılırsa ne olacak?
Öncelikli olarak en önemli maddeyi aktaralım. Şirket sahipleri nakliye masraflarını daha aza indirmiş olacak.
Patlatmalar nedeniyle mağaraların tahrip olma ihtimali yükselecek.
Turizm sektörünün dibine kibrit suyu dökülerek ziyaretçilere taş ocakları eşliğinde tanıtım yapılacak.
Gümüşhane’nin adı artık “tamamen duygusal” yatırımlarla taş ocakları şehri olarak anılabilecek.
Peki, taş ocaklarına ihtiyaç yok mu?
Var tabi. Ancak ihtiyacı karşılayacak daha uygun yerlerin varlığı da bir gerçek.
Yusuf Oral kardeşimi tanırım. Siyasi görüşlerini bazı eylem ve açıklamalarda ön plana çıkarttığı için eleştirilerim de olmuştur. Ancak şu bilinmelidir ki, Gümüşhane ile ilgili konularda gösterdiği hassasiyet kulaklarına pamuk tıkayanlardan fersah fersah ileri seviyededir.
Sonuç olarak; Geleceğimiz için doğal dengeye yapılan hoyratça müdahalelere dur demek ve Yusuf Oral gibi duyarlı insanlarımızın yanında olmak zorundayız.
Lütfen bu sese kulak verin. İnce eleyip sık dokuyun. Çünkü bu ses gelecekte bizleri hayırla yâd etmesi gereken çocuklarımızın sesi unutmayın.
Heyhat, Başımıza taş yağmak üzere, müsaade etmeyin.