Gamzeler açıyor Kelkit düşümde
Bir zemheri ayı duman başımda
Azığım teselli ekmek aşımda
Benimde yüreğim solsun kardelen
İsmail HAYAL
Kaderini eğitimle değiştirebilme şansına sahip ender şehirlerimizden birisi şüphesiz Gümüşhane’dir. Yama Devri denilen kıtlık günlerinde yamalı pantolon, eğreti bir önlük, bezden bir çanta, içinde çavdar ekmeği azık ve cızlavut lastiklerle arşınlanan kilometrelerce yollar. Ülke savaşlardan yeni ve yenik çıkmış, bütün değerleri elinden alınmış ve ülkeyi yeniden inşa edecek gençliği savaşlarda tarumar olmuş, mazisi şan ve şereflerle dolu ancak atisi muallâkta ve karanlık bir ruhi halet durumu.
İşte bu ahval içinde okumak gibi bir çare dışında Gümüşhane gencinin önünde var olan tek dayanağı, tek dayanma gücü ve azmi. Mazisinde bu yolla başarıya ulaşmış onca Gümüşhaneli modellerinin çokluğu, genlerinde var olan çalışkanlık ve dürüstlük erdemleri ve bitip bilmek bilmeyen iradesi ve hırsı.
Güzel yurdumuzun dört bir yanına bakıldığı zaman Gümüşhaneliler kadın erkek eşitliği ve kadının okuması konusunda en modern bakışa hakim nadir illerin başında gelir. Hal böyle olunca bugün yurdun dört bir yanında ilklere imza atan subay, doktor, öğretmen gibi mesleklerde Işık Gürpınar (Subay), Nigar Ataberk (Op Dr), Yıldız Eskicioğlu (Öğretmen) gibi Gümüşhaneli bayanlarımızı görebilirsiniz.
Böylesi güzel örneklerin hemşerisi olan Gümüşhaneli kardelenlerimiz elbette kaderlerini değiştirebilme adına azmi ve gayretleriyle alkışlanmaktadır. Yurdun ve Gümüşhane’mizin en uzak köylerinde eğitimden uzak kalmasın diye bulunan kardelenler eğitimin içine alınmakla en büyük hak olan eğitim hakkına kavuşmuştur. Haydi Kızlar Liseye gibi anlamlı projelerle desteklenen bu kardelenler yarının öğretmeni, doktoru olma yolunda kararlılıkla ilerlemektedir.
Ve bu kardelenlerimizin eğitimle buluşmasına ve eğitim sayesinde kurtulmalarına ziyadesiyle sevinirken birkaç gün önce Kelkit’imizde servis minibüsünün kaza yapması neticesinde iki kardelenimizin acısı yüreklerimize oturdu kaldı. Öte yandan Trabzon Farabi Hastanesi’nde yatan iki kardelenimize duadan başka yapacak hiçbir kuvvetimiz yok.
Veren O alan O ve bizler O’nun aciz birer kuluyuz. Ateş düştüğü yeri yakar misali tüm Kelkitli hemşerilerimize başsağlığı, asıl hakiki olan Rablerine kavuşan kardelenlerimize rahmet diliyorum. Çantası, defteri, kalemi ve kitapları etrafa savrulan minik yavrularımızın bu elim manzara sonrasında her zaman savunma mekanizmasına girdiğimiz acaba ve keşkelerden sıyrılarak trafik canavarı olan nefislerimizi ıslah edelim diyorum. Hız felakettir düsturundan hareketle Edanur ve Gamzeler artık solmasın diyorum.
Kelkitli kardelenlerim mekânınız Cennet, komşunuz Efendimiz (SAV) olsun. Ardınızdan biçare gönlü kırık, gözleri yaşlı olarak karaladığım bu satırları sizin aziz hatıralarınıza ithaf ediyorum.
Hayali ne çare gidenler dönmez
Bir ateş bağrımda belli ki sönmez
Besbelli dalına bir daha konmaz
Saçını başını yolsun kardelen
KELKİTLİ KARDELENLER