Son günlerde Türkiye’de karışık olaylar olmaya başladı. Aslında olaylar oluyordu ama kamuoyuna bu kadar yansımıyordu. Kadın cinayetleri başta olmak üzere son Ege Üniversitesi’ndeki olayda bu gidişatın tuzu biberi oldu.
Kadın cinayetleri vahim olmakla beraber, Ege Üniversitesi’ndeki olay ise daha vahimdir. Bu olay sıradan adli vaka değildir. Toplumsal olayların fitilini ateşleyebilecek bir olaydır.Onun için yazar- çizerler,toplum uzmanları,askerler,polisler,adalet dağıtanlar ve en önemlisi de siyasetçiler bu olayın kaynağına inmeli , tartışmalı ve de bir neticeye varmalıdırlar.
Bu olay sıradan iki grubun çatışması da değildir. Ülkeyi karıştırmaya çalışanlar ve onlara bu kadar hareket alanı tanıyanlar ile devletin güvenlik görevlileri var deyip olayların dışında kalanları olaylara katmaya çalışanların çatışmasıdır.
Bu olaylar olurken polisin de tutumu sorgulanmalıdır. Ambulans geç geldiyse polis bu yaralı genci ya kendisi ya da birilerinin hastaneye yetiştirmesine yardımcı olmalıydı. Çünkü bu genç bacağından bıçak darbesi almıştır. Ve hastaneye zamanında yetiştirilseydi kan kaybından ölmezdi.
Burada bütün polislerde suçlu değildir. Burada hatalı olan polis amirlerine bu emri verenlerdir.
Ama sonuç ortada :
Genç yaşta kara toprağa gönderilen bir şehit.
Bu son olaydan alacağımız ders nedir?
Bu olayları çıkaranlar kimlerdir?
Üniversitelerde yeni bir yapılanma mı oluyor?
Dağdaki eşkıya artık üniversitelere mi hükmediyor?
Eskiden birileri eşkıyaya gelin düz ovada siyaset yapın diyordu, şimdi de gel üniversite de hocalık mı yap diyor acaba ?
Evet beyler, üniversitelerdeki kazan bir patlarsa Allah muhafaza önünde kimse duramaz. Çünkü bu gençlik öyle bir hale gelir ki onlara ölüm bile vız gelir. Zaten çoğu ölüme de dünden hazırdır.Daha önceki yazılarımızda da belirttiğim gibi terazi kefesi denk gelmeli yoksa kılıcın önü ve arkası denk getirir ki o zamanda kan gövdeyi götürür.
Çağrım Yüce Türk Milletine,
Uyuma, uyan! Dünyanı üç beş kuruşa satma. Ahiretini hele hiç satma.Unutma zerre miktarınca iyiliğinde karşılığı var,zerre miktarınca kötülüğünde cezası var.
Bu vatan toprakları kolaylıkla alınmadı. Milyonlarca şehit verildi, veriliyor ve de verilecek. Gelecek seçimleri değil ,gelecek nesilleri düşün.
Dışarıdakiler ve içerideki işbirlikçiler, Siyonistler,Ermeni olmadığı halde Ermeni fanatiği kesilenler,kendini Rum görenler,kendilerini Arap ve Pers hayranı görenler, sahte cengaverler,kendi öz evlatlarına sahip çıkmayanlar,kendileri Türk oldukları halde Türklüklerinden utananlar;
SİZLERE, biz yaşadıkça rahat yüzü yok. Nefesimizi her gün 86400 kere ensenizde hissedeceksiniz.
Geçici olarak belki iyi hayat sürebilirsiniz amma unutmayın LEŞ KARGALARI sonunuz iyi olmayacak.
GAYRI
Sana kıyanlar piyon piyon
Unutma ağaları da siyon
Uzantıları bizde
ayrı dert
Birileri kahpeye yumuşak
Mazluma olur
Kayadan sert
Kaydı bir yıldız
Ege’den
Öfkeliyim,
Kızgınım bu ayrı
Sana el sallıyor melek
Sema’dan
Kanın yerde kalacak mı
Fırat
Göreceğiz hep beraber
Gayrı
Alperen Münir TOK
Şair-Yazar
Kadın cinayetleri vahim olmakla beraber, Ege Üniversitesi’ndeki olay ise daha vahimdir. Bu olay sıradan adli vaka değildir. Toplumsal olayların fitilini ateşleyebilecek bir olaydır.Onun için yazar- çizerler,toplum uzmanları,askerler,polisler,adalet dağıtanlar ve en önemlisi de siyasetçiler bu olayın kaynağına inmeli , tartışmalı ve de bir neticeye varmalıdırlar.
Bu olay sıradan iki grubun çatışması da değildir. Ülkeyi karıştırmaya çalışanlar ve onlara bu kadar hareket alanı tanıyanlar ile devletin güvenlik görevlileri var deyip olayların dışında kalanları olaylara katmaya çalışanların çatışmasıdır.
Bu olaylar olurken polisin de tutumu sorgulanmalıdır. Ambulans geç geldiyse polis bu yaralı genci ya kendisi ya da birilerinin hastaneye yetiştirmesine yardımcı olmalıydı. Çünkü bu genç bacağından bıçak darbesi almıştır. Ve hastaneye zamanında yetiştirilseydi kan kaybından ölmezdi.
Burada bütün polislerde suçlu değildir. Burada hatalı olan polis amirlerine bu emri verenlerdir.
Ama sonuç ortada :
Genç yaşta kara toprağa gönderilen bir şehit.
Bu son olaydan alacağımız ders nedir?
Bu olayları çıkaranlar kimlerdir?
Üniversitelerde yeni bir yapılanma mı oluyor?
Dağdaki eşkıya artık üniversitelere mi hükmediyor?
Eskiden birileri eşkıyaya gelin düz ovada siyaset yapın diyordu, şimdi de gel üniversite de hocalık mı yap diyor acaba ?
Evet beyler, üniversitelerdeki kazan bir patlarsa Allah muhafaza önünde kimse duramaz. Çünkü bu gençlik öyle bir hale gelir ki onlara ölüm bile vız gelir. Zaten çoğu ölüme de dünden hazırdır.Daha önceki yazılarımızda da belirttiğim gibi terazi kefesi denk gelmeli yoksa kılıcın önü ve arkası denk getirir ki o zamanda kan gövdeyi götürür.
Çağrım Yüce Türk Milletine,
Uyuma, uyan! Dünyanı üç beş kuruşa satma. Ahiretini hele hiç satma.Unutma zerre miktarınca iyiliğinde karşılığı var,zerre miktarınca kötülüğünde cezası var.
Bu vatan toprakları kolaylıkla alınmadı. Milyonlarca şehit verildi, veriliyor ve de verilecek. Gelecek seçimleri değil ,gelecek nesilleri düşün.
Dışarıdakiler ve içerideki işbirlikçiler, Siyonistler,Ermeni olmadığı halde Ermeni fanatiği kesilenler,kendini Rum görenler,kendilerini Arap ve Pers hayranı görenler, sahte cengaverler,kendi öz evlatlarına sahip çıkmayanlar,kendileri Türk oldukları halde Türklüklerinden utananlar;
SİZLERE, biz yaşadıkça rahat yüzü yok. Nefesimizi her gün 86400 kere ensenizde hissedeceksiniz.
Geçici olarak belki iyi hayat sürebilirsiniz amma unutmayın LEŞ KARGALARI sonunuz iyi olmayacak.
GAYRI
Sana kıyanlar piyon piyon
Unutma ağaları da siyon
Uzantıları bizde
ayrı dert
Birileri kahpeye yumuşak
Mazluma olur
Kayadan sert
Kaydı bir yıldız
Ege’den
Öfkeliyim,
Kızgınım bu ayrı
Sana el sallıyor melek
Sema’dan
Kanın yerde kalacak mı
Fırat
Göreceğiz hep beraber
Gayrı
Alperen Münir TOK
Şair-Yazar