İlimizde 24-26 Ağustos tarihlerinde yapılacak olan 19. Kuşburnu, Pestil, Köme Kültür ve Turizm Şenliklerinde bizleri yalnız bırakmayarak aramızda olmaya çalışacak olan METİN KÜLÜNK ( İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ) ve “29’NCU İLDE 29 TANE TEKERLEKLİ SANDALYE PROJESİ” ne destek veren gönül dostlarıyla birlikte ilimize büyük bir çıkarma yapacaklardır. Proje kapsamında il ve/veya ilçelerimizdeki engelli kardeşlerimize tekerlekli sandalye dağıtarak; onları daha çok toplumla iç içe olmalarına neden olacaklardır.
Önemli olan boynu bükük bir insanımıza yardımcı olunarak onu/onları bir nebze olsun mutlu edebilmek ve böylece hayata daha sıkı sarılmasına imkân sağlamak. Yapılan telefon görüşmelerinden bu konuda hizmet veren STK lar, şu anda böyle bir çalışmalarının yürütülmediği şeklinde bilgi vermişlerdir. Bazı illerde ve ilçelerde olduğu gibi belediyelerimiz ve engelliler konusunda hizmet üreten STK lar, diğer faydalı çalışmalarının yanı sıra bu tür kampanyalarda da öncülük edebilirler diye düşünüyorum.
Gönlünde insan sevgisi olan her insanımız, bir şekilde çevresindeki ve ihtiyacı olan diğer insanları mutlu etmek üzere çalışmalar yürütüyor aslında. Bu inkâr edilmez bir gerçektir. En son Van depremindeki milli hassasiyet buna en iyi örnek olarak hafızalarımıza altın harflerle yazılmıştır.
Gazetelerde ve televizyonlarda zaman zaman engelli konusunda hassasiyeti olan illerdeki özellikle belediye, üniversite ve sivil topluk kuruluşlarınca mavi kapak kampanyaları düzenlediklerini görüyoruz.
Düzenlenen kampanyalarda; toplanan her 250 kğ pet şişelerin geri dönüşümlü plastik kapağına bir tekerlekli sandalye veriliyor. Böylelikle imkânı olmadığı için eve kapanmak zorunda kalan bir ortopedik engelli, omurilik felçli ve diğer sebeplerden kaynaklanan yürüyemeyen insanlarımızın gün ışığına çıkarak diğer insanların arasına karışmalarına imkân sağlanmaktadır. Bu insanlarımızın da kendilerini toplumun birer insanı olduklarının farkına varmaları ve böylelikle de mutlu olmalarına vesile olunmaktadır. Her ne kadar proje/kampanyanın mavi kapak adı ile anılsa da toplanacak kapakların renginin mutlaka mavi olması da gerekmiyor.
Edindiğim bilgilerden, ilk defa Dünya Engelliler Merkezi Genel başkanı Nedim Kılıç’ın İstanbul Ata şehir Belediyesi ile böyle bir kampanyayı başlattıklarını öğreniyorum. Belli sürelerle yürütülen kampanyalar en son 2010 yılının Aralık ayı sonuna kadar devam ettirilmiş. Şimdi de 30 Kasım 2011 tarihine kadar devam eden kampanyayı İstanbul Sarıyer Belediyesi devam ettiriyor. İstanbul Sarıyer Belediyesinden görüştüğümüz yetkililer daha önce bahsettiğim gibi her 250 kğ mavi kapağa bir tekerlekli sandalye gönderiyorlar. Otobüsle gönderildiğinde haber verilirse kendiler alıyor ve alırken de aynı otobüse tekerlekli sandalyeyi teslim ediyorlarmış. Ama 30 Kasım 2011 son gün. Buna paralel olarak Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı tarafından devam ettirilmiş ve yurdun çeşitli illerine çok sayıda tekerlekli sandalye göndermişler. Bu kampanya 31.12.2012 tarihine kadar devam edeceğini www.kapaktoplama.com adresinden öğrendim. Bu site ya da google’den bakılarak daha detaylı bilgiye ulaşılabilinir. Bu sevindirici haberi aldıktan sonra sokakta, parkta, yolda yolakta yerden mavi kapak topluyorum.
Bu yazıyı okumakta olan aziz dostlarım, “Bir elin nesi var-iki elin sesi var” ve “Birlikten kuvvet doğar” şeklindeki güzel sözleri bilirsiniz. Aslında ilimizde veya başka yerlerde bizim insanımız mavi kapak topluyor. Çünkü kapak toplamak için benim gözlerim de adeta mavi renge odaklanıyor. Ama şişelerin çoğunluğu yok. Etrafına bakıyorum ama yine görünmüyor. Peki, bu şişelerin kapakları nerede olur? Evet, şehrimizin güzel insanları topluyor ve bir engelli kardeşimize el ayak olmak istiyorlar.
Bir kapak kaç gram gelir ki? 250 kğ kapak için kaç bin tane kapağı kim ne zaman toplayacak? Yetişkin bir insan eğilecek ve herkesin gözü önünde yerden bir kapağı nasıl alacak? Tanıyan olmasa bile o kişiye herkes ne der veya hakkında ne düşünür?
Gibi sorular akla gelebilir. Unutulmasın ki; Dünya turunu hedefleyen bir seyyah bu seyahate ilk adımla başlıyor ve devam ettiriyor. Yine su damlasının, mermeri eritmesi gücünden değil sürekliliğinden olduğunu bilmem belirtmeye gerek var mı? Ayrıca sokakta yürürken eğilip bir kapağı yerden almak gibi nefse çok ağır gelen bir davranışı sergiliyor hem de eğer kapak, henüz şişede ise kapağı alıp şişeyi de en yakın çöp kutusuna atarak çevre temizliğine katkıda bulunuyorsunuz.
Allah gönlünüzden geçenleri sizler için hayırlı eylesin veya sizler için hayırlı olanlara gönlünüzü razı eylesin.
Selam ve dua ile…
Önemli olan boynu bükük bir insanımıza yardımcı olunarak onu/onları bir nebze olsun mutlu edebilmek ve böylece hayata daha sıkı sarılmasına imkân sağlamak. Yapılan telefon görüşmelerinden bu konuda hizmet veren STK lar, şu anda böyle bir çalışmalarının yürütülmediği şeklinde bilgi vermişlerdir. Bazı illerde ve ilçelerde olduğu gibi belediyelerimiz ve engelliler konusunda hizmet üreten STK lar, diğer faydalı çalışmalarının yanı sıra bu tür kampanyalarda da öncülük edebilirler diye düşünüyorum.
Gönlünde insan sevgisi olan her insanımız, bir şekilde çevresindeki ve ihtiyacı olan diğer insanları mutlu etmek üzere çalışmalar yürütüyor aslında. Bu inkâr edilmez bir gerçektir. En son Van depremindeki milli hassasiyet buna en iyi örnek olarak hafızalarımıza altın harflerle yazılmıştır.
Gazetelerde ve televizyonlarda zaman zaman engelli konusunda hassasiyeti olan illerdeki özellikle belediye, üniversite ve sivil topluk kuruluşlarınca mavi kapak kampanyaları düzenlediklerini görüyoruz.
Düzenlenen kampanyalarda; toplanan her 250 kğ pet şişelerin geri dönüşümlü plastik kapağına bir tekerlekli sandalye veriliyor. Böylelikle imkânı olmadığı için eve kapanmak zorunda kalan bir ortopedik engelli, omurilik felçli ve diğer sebeplerden kaynaklanan yürüyemeyen insanlarımızın gün ışığına çıkarak diğer insanların arasına karışmalarına imkân sağlanmaktadır. Bu insanlarımızın da kendilerini toplumun birer insanı olduklarının farkına varmaları ve böylelikle de mutlu olmalarına vesile olunmaktadır. Her ne kadar proje/kampanyanın mavi kapak adı ile anılsa da toplanacak kapakların renginin mutlaka mavi olması da gerekmiyor.
Edindiğim bilgilerden, ilk defa Dünya Engelliler Merkezi Genel başkanı Nedim Kılıç’ın İstanbul Ata şehir Belediyesi ile böyle bir kampanyayı başlattıklarını öğreniyorum. Belli sürelerle yürütülen kampanyalar en son 2010 yılının Aralık ayı sonuna kadar devam ettirilmiş. Şimdi de 30 Kasım 2011 tarihine kadar devam eden kampanyayı İstanbul Sarıyer Belediyesi devam ettiriyor. İstanbul Sarıyer Belediyesinden görüştüğümüz yetkililer daha önce bahsettiğim gibi her 250 kğ mavi kapağa bir tekerlekli sandalye gönderiyorlar. Otobüsle gönderildiğinde haber verilirse kendiler alıyor ve alırken de aynı otobüse tekerlekli sandalyeyi teslim ediyorlarmış. Ama 30 Kasım 2011 son gün. Buna paralel olarak Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı tarafından devam ettirilmiş ve yurdun çeşitli illerine çok sayıda tekerlekli sandalye göndermişler. Bu kampanya 31.12.2012 tarihine kadar devam edeceğini www.kapaktoplama.com adresinden öğrendim. Bu site ya da google’den bakılarak daha detaylı bilgiye ulaşılabilinir. Bu sevindirici haberi aldıktan sonra sokakta, parkta, yolda yolakta yerden mavi kapak topluyorum.
Bu yazıyı okumakta olan aziz dostlarım, “Bir elin nesi var-iki elin sesi var” ve “Birlikten kuvvet doğar” şeklindeki güzel sözleri bilirsiniz. Aslında ilimizde veya başka yerlerde bizim insanımız mavi kapak topluyor. Çünkü kapak toplamak için benim gözlerim de adeta mavi renge odaklanıyor. Ama şişelerin çoğunluğu yok. Etrafına bakıyorum ama yine görünmüyor. Peki, bu şişelerin kapakları nerede olur? Evet, şehrimizin güzel insanları topluyor ve bir engelli kardeşimize el ayak olmak istiyorlar.
Bir kapak kaç gram gelir ki? 250 kğ kapak için kaç bin tane kapağı kim ne zaman toplayacak? Yetişkin bir insan eğilecek ve herkesin gözü önünde yerden bir kapağı nasıl alacak? Tanıyan olmasa bile o kişiye herkes ne der veya hakkında ne düşünür?
Gibi sorular akla gelebilir. Unutulmasın ki; Dünya turunu hedefleyen bir seyyah bu seyahate ilk adımla başlıyor ve devam ettiriyor. Yine su damlasının, mermeri eritmesi gücünden değil sürekliliğinden olduğunu bilmem belirtmeye gerek var mı? Ayrıca sokakta yürürken eğilip bir kapağı yerden almak gibi nefse çok ağır gelen bir davranışı sergiliyor hem de eğer kapak, henüz şişede ise kapağı alıp şişeyi de en yakın çöp kutusuna atarak çevre temizliğine katkıda bulunuyorsunuz.
Allah gönlünüzden geçenleri sizler için hayırlı eylesin veya sizler için hayırlı olanlara gönlünüzü razı eylesin.
Selam ve dua ile…