“Varlığından utanacağımız hiçbir Gümüşhaneli yoktur”
Mahmut Oltan SUNGURLU
Şehrimizin girişinde Gümüşhane Belediye Başkanımız Ercan Çimen’in üstgeçitte yazdırdığı “Altın Kalpli İnsanların Şehrine Hoş Geldiniz” özlü ve güzel sözü karşılar misafirlerini. Bende bu muhteşem sözü facebook’ta paylaştım. Genelde olumlu ve güzel yorumlar ve tebrikler aldım. İstanbul’da yaşayan bir akrabamın fotoğraf paylaşımı altına yazdığı “İsmail biraz abartmadın mı?” yorumu karşısında bende aşağıdaki satırları karalama ihtiyacı duydum.
Abartmadım değerli abim. Hatta az bile yazdım. Neden mi? O zaman aşağıdaki yazdıklarımı çok iyi okuyarak neden böyle yazdığımı daha iyi idrak etmiş olursunuz.
Ben Türkiye'yi karış karış dolaştım. Başkentte okudum, Balıkesir’de vatani görevimi tamamladım, İstanbul’da bulundum. Kars’ta öğretmenlik yaptım, Trabzon’da ömrüm geçti. Antalya’dan Samsun’a, İzmir’den Erzurum’a Türkiye’yi karış karış dolaştım. Ve gördüm ve iddia ediyorum ki Gümüşhane Türkiye’nin en temiz, en ahlaklı ve en yaşanabilir şehridir. Neden mi?
Çünkü Gümüşhane Belediyesi haporlerinden "Cüzdan, para, altın künye yahut dört-beş yaşlarında üzerinde kırmızı tişört bulunan bir çocuk bulunmuştur. Sahibinin Belediye’den veya Köprübaşı Karakolundan alması rica olunur" yapılan anonsunu iddia ediyorum ki başka bir ilde duyamazsınız.
Dışarıda bilhassa metropollerde bir adres sormaya veya selam vermeye korkar iken bu şehirde adres soran yabancıya adresi tarif etmiyoruz. Bizzat elinden tutuyor, arabamıza bindiriyor ve gideceği adrese bizzat teslim ediyoruz.
Dışarıda kapınızın önünden ayakkabınız, arabanız çalınmasın diye kameralar yerleştirirken biz çoğu zaman evimizin ve arabalarımızın kapısını kapatmayı unutuyoruz. Sizin oralarda yapılan dükkân ve kasa soygunları her gün televizyonlara konu olurken bizim burada öğle ve Cuma namazlarında esnaf dükkânının kapısını açık bırakarak namaza gidiyor.
Burada okuyan öğrenciler can, namus ve diğer her yönden güvenli bir şekilde okuluna giderken, dolmuşa binerken taciz edilmeden ve hatta bayansa yer verilerek huzurlu ve yüzünde tebessümü ile can güvenliği içinde geziyor, seyahat ediyor, okuluna gidebiliyor. Ama sizin oralarda durakta bekleyen kızlarımız molotofla yakılıyor, dolmuşa binen Özgecanların akıbetleri de maalesef ortada.
Dışarıda alkol, bonzai, gaz ve benzeri her bir melanetten körpe yavrularımız kaldırımlarda uyurken bizim burada çocuklarımız kötü alışkanlıklarından uzak huzur içinde hayatlarını idame ettiriyorlar. Burada okul önlerinde çete, mafya ve benzeri tehditler yok, öğretmenini bıçaklayan, polisine ve askerine taş ve Molotof atan hiçbir Gümüşhaneli genci göremezsiniz.
Türkiye’de bankadan alınan kredilerin % 90 üzerinde geri ödenmesi konusu var ki gelinen şu noktada Gümüşhane devletine borcunu zamanında ödeyen, polisine ve askerine saygı duyan, bayrak vatan ve diğer ahlaki ve dini konularda topyekûn bir araya gelen nadide bir şehirdir.
Dışarıda sokaklarda aç ve susuz insanlar kaldırımlarda yatarken buraya gelen öğrenciye ve ailesine bir tas sıcak çorbayı ikram eden lokanta ve askıda ekmek veya çorba uygulamasını yapan nadide şehirdir Gümüşhane.
Öte yandan Gümüşhane’de bir kadını sokak ortasında dövmek, darp etmek ve bıçaklamak olmaz iken dışarıda hemen her gün bir kadın cinayetini ve kadına yapılan şiddeti görüyoruz.
Evet, değerli köylüm veya aksini düşünenler. Şimdi abartmadığımı ve hatta az bile yazdığımı anladınız mı? Gümüşhane altını çizerek yine söylüyorum ki;
“Gümüşhane Altın Kalpli İnsanların Şehridir. Ve bu şehirde herkes can ve mal güvenliğindedir.”
ALTIN KALPLİ İNSANLARIN ŞEHRİ