Ankara’da meydana gelen terör saldırısının yankıları devam etmekte…
Siyasi tansiyon her geçen gün yükselmekte…
Güneydoğu, Suriye’de sorulara her gün bir soru ve sorun eklenmekte…
Ama gündemimiz bunlar değil.
Gümüşhane’mizin Merkez Akçakale Köyünden bir yiğit adamı geçen hafta toprağa verdik, Astsubay Başçavuş Hüsnü AKTÜRK’ ü genç yaşında ebediyete uğurladık.
Vefa adına, dostluk adına yad edilmeliydi, bir pencere aranmalıydı…
Hain terör kurşununa denk gelmemişti ama galiba denk geldiği bu hengâme onu girdabına almıştı.
Hüsnü AKTÜRK, Gümüşhane’den ortaokul ve lise sınıf arkadaşımızdı. Güleç yüzlü, efendi, zeki bir çocuktu. Akçakale köyünden her gün Gümüşhane’ye gel-git. O zamanlar ulaşım bu kadarda kolay değildi. Bağlarbaşı’na gitmek bile bir meseleydi, belediye otobüsü saatini yakalayabilirseniz.
Hüsnü, sahip olduğu zekâ seviyesine göre çok daha iyi yerleri hak eden bir çocuktu. Ama Gümüşhane şartları işte ne yaparsınız, Onun kaderin de de asker olmak varmış. Kars Kağızman’da vatani görevimizi yaptığım sırada kendisiyle bir tugay içtimasın da karşılaşmıştık, ne mutluluktu o an, tarifi imkânsız…
Aradan yıllar geçti bayramlarda arada bir görüşüyorduk. En son sesini Ramazan Bayramında duymuştuk. Hüsnü Lenfoma Hastalığı ile uğraşıyordu, Erzurum Askeri Hastanesinde tedavi görüyordu. Aradan bir bayram geçmişti, telefon çalıyordu liseden sınıf arkadaşımız Turgay TÜRKYILMAZ arıyordu, Hüsnü vefat etmişti… Şok olmuştum. Gözlerim doldu, bir anda o eski günler gözlerimin önünden geçmeye başladı. Vay be… Hayat işte…40 Yaşını görmeden Hüsnü dünyasını değiştirmişti.
Evet, Hüsnü terör kurşununa denk gelmemişti, adına şehit denmemiş, ağıtlar yakılmamıştı ama Hüsnü yurt savunması görevini ifa ederken vefat etmişti. Ve Hüsnü gibi nice vatan evladı, görevini ifa ederken öyle sıkıntılarla, belalarla karşılaşıyor ki çatışmada vurulmuyor ama yaşadığı sıkıntılar her gün damla damla kanını akıtıyor, Kimi emekli olamadan birçok hastalıktan kimisi emekli olduktan sonra başka bir sağlık sebebinden vefat ediyor. Günyüzü görmeden, Kurşun yemeden şehit oluyorlar. Geride gözü yaşlı eş ve çocuklar…
Hüsnü, adı gibi sakin ve durağan ve sağduyulu bir adamdı. Hüsnü’yü severdik, hem de çok severdik. Kimseyi incittiği görülmemiş, duyulmamıştır. Biz kendisinden razıydık, Allah ta ondan razı olsun. Her ölüm anidir derler ama emsaliniz hem de dostunuz arkadaşınız vefat ediyorsa bu biraz daha acı geliyor, yakıştıramıyorsunuz…
Hüsnü kardeşimize Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabırlar diliyoruz. Mekânı cennet olsun…
ASTSUBAY HÜSNÜ AKTÜRK’ÜN ARDINDAN
O zamanlar Denizli'de askerdim 87/3 Hüsnü astsubayim takım komutanımdi bir gün face'de doasirken Hüsnü astsubayim ölüm haberini aldım gerçekten o kadar kotu oldumki komutanım gerçekten adam gibi adamdı.kizardi ama gerçekten kizdiktan sonra geri çağırır gönül alırdı işte böyle bir baba adamdı.ne diyeyeyim Allah mekanını cennet etsin nurlar içinde yatsın dualarımız seninle seni asla unutmayacağız koca yürekli insan