Başak Çıtak (Bayram); 1981 yılında Gümüşhane Lisesi’nden mezun oldu. O, Liseden mezun olalı 31 yıl oldu. 31 yıldır Gümüşhane Lisesi’nden arkadaşlarını bir arada tutan bir bağdır Başak Çıtak.
Her yıl arkadaşlarını birkaç kez toplar, organize eder. Tek mutlulukları Gümüşhane’yi, Gümüşhane Lisesi’ni konuşmaktır.
Başak Çıtak için Gümüşhane, bir çocukluk masumiyetinin özlemidir. Bir buruk sevincin, bir dağ ötede olan bahçelerin adıdır.
Gümüşhane Lisesi’nden öğrencim de olan Başak Çıtak’la 14 Nisan 2012 tarihinde Ankara’da “Gümüşhane Günleri” etkinliklerinde bir söyleşi yaptık. Sizleri Sayın Çıtakla yaptığımız söyleşi ile sizi baş başa bırakıyorum.
HASAN PİR - Başak Çıtak kimdir, hayat hikâyenizi bizimle paylaşır mısınız?
BAŞAK ÇITAK - 1964 yılında Gümüşhane’de doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Gümüşhane de tamamladım. Sırasıyla Gazipaşa İlkokulu, Atatürk Ortaokulu ve Gümüşhane Lisesi’nden mezun olduktan sonra; 1984 yılında Halk Bankası’nda göreve başladım. Çalışma hayatına paralel olarak Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nde yükseköğrenimimi tamamladım. 1987 yılında Reyhan ÇITAK ile evlendim. 1990 yılında, halen Başkent Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema bölümünde okumakta olan oğlum Can ÇITAK dünyaya geldi.
HASAN PİR - Başak Çıtak için “Gümüşhane” ne ifade ediyor?
Başak ÇITAK - Doğasıyla, yeşilliğiyle, (umarım daha fazla yok olmaz Harşit ) okumuş, sevgi dolu insanlarıyla güzel bir şehir. Değer yargılarına sahip çıkan ve asla kaybetmeye niyeti olmayan bir şehir.
HASAN PİR - 1981 yılı Gümüşhane Lisesi mezunusunuz. 1981 yılı mezunlarının her fırsatta bir araya geldiklerini biliyoruz. Siz de bu arkadaş gurubunun koordinasyonunu yapan isimsiniz. Eskiye olan bu özlemin sırrını açıklar mısınız?
BAŞAK ÇITAK - Evet haklısınız Hocam, eskiye dair dünü bile özlüyorum. Ne kadar doğru bilmiyorum. Ama öyle olmuyor, herhalde dejenere olmuş bir toplum yapısıyla karşı karşıyayız. Bunun içindir ki gerçek dostluklar, arkadaşlıklar, sevgiler, güzellikler çok geride kalıyor. Buna bağlı olarak kendi dönemimdeki arkadaş grubunda bu güzellikleri, dostlukları görebilmem, bir araya gelince eskileri konuşmanın verdiği haz, hem bizleri bir arada tutuyor, hem de beni bu koordinasyonu büyük bir keyifle yapmaya teşvik ediyor.
HASAN PİR - Meslek hayatınızın başarılarla dolu olduğunu biliyoruz. Son olarak bir Bankanın Ankara Ümitköy şubesinde yöneticilik yapıyorsunuz? Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?
BAŞAK ÇITAK - Bu başarının altında, hep onu söylerim, bizleri yetiştiren ilköğretiminden üniversitesine siz değerli öğretmenlerimizin izleri var. Bize eğitimde ne diyordunuz; “işinizi severek yapmak, çalışmak, doğru çalışmak sizi her zaman başarıya götürür.” Bundan sonra ki hedefim ise, verildiği takdirde daha üst makamlarda da görev yapmak.
HASAN PİR - Başak Çıtak’ın hayattaki üç doğrusu nedir?
BAŞAK ÇITAK – Hayattaki doğrularım: Sabırlı olmak, mantıklı düşünmek, doğru, dürüst ve saygılı olmaktır. Bunlar bizi hayatta güzel noktalara getirecektir.
HASAN PİR - Gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
BAŞAK ÇITAK - Öncelikle, hayatta her şey olunabilir fakat mühim olan hayatın içinde insan olabilmektir. Gençlerimize şunu tavsiye edebilirim, lütfen hedeflerinizi, öğrenim hayatınıza paralel olarak, erkenden belirleyin. Belirlerken de dürüst olun. Çalışın, her zaman kazanırsınız.
HASAN PİR - Ankara’dan Gümüşhane’yi nasıl görüyorsunuz?
BAŞAK ÇITAK - Dünyada ve ülkemizde yaşanan değişim sürecinin Gümüşhanemizi de etkisi altına aldığını ve bunun olumlu, olumsuz tüm etkilerini taşıdığını görmekteyim.
HASAN PİR - Ankara’da Gümüşhaneli olmak nasıl bir duygu?
BAŞAK ÇITAK - Ankara’da Gümüşhaneli olmak onur ve gurur verici. Gümüşhaneliler olarak birbirimize çok bağlı oluşumuz ve bu bağlılık başka hiçbir şehirde olmadığından bizler için mutluluk kaynağı.
HASAN PİR - Gümüşhane ile ilgili unutamadığınız anılarınız mutlaka vardır. Bir ikisini bizimle paylaşır mısınız?
BAŞAK ÇITAK - Tabi ki çok fazla anım var Hasan Hocam çünkü eskiye olan özlem, geride kalmış anıları da size sürekli hatırlatıyor. Yaşandığı zaman değerini bilemediğimiz dakikaları hatta saniyeleri bile özlüyorsunuz, tabi bunlar da bize anı olarak geri dönüyor.
Anılar, o güzelim evde dedemlerle, bahçelerde çocukluğunuzu ve gençliğinizi geçirmek, kocaman bir anı benim için. Onlarla ve dostlarımla arkadaşlarımla paylaştığım her şey bir anı…
Aslında her defasında olumlu ya da olumsuz her şeyin değiştiğini biliriz ama değiştiğini bile bile eskiye olan özlem kalbinizin terazisinde ağır basar çünkü orda siz ve yaşadıklarınız vardır.
En çok da, ulusal bayramlarındaki çocuksu coşkulu anlarımızı özlüyorum. En güzel kıyafetlerimizle ve ışıltılı gözlerimizle, yerinden çıkacakmışçasına atan yüreklerimizle, stadyumlara sığmayan Cumhuriyet çocuklarının heyecanını özlemle anıyor ve halen içimde taşıyorum.
HASAN PİR - Çocukluğunuzun Gümüşhane’sinden en çok neyi özlüyorsunuz?
BAŞAK ÇITAK - Çocukluk anılarımın masalsı mekânı Ata Konağımızı (ne yazık ki sonradan istimlak edilerek stadyum yapıldı. Gerçi yanlış bir yer seçimi olduğunu bilmeyen yok ama bile bile lades denilerek yapılan bu haksızlığı da içime sindirebilmiş değilim…), bahçelerimizi, dedemi, büyüklerimizin modernliğini, yaz akşamları kapı önü muhabbetlerini, kışın evlerde soba başında büyükler sohbet ederken bizlerin de bir köşede oynadığımız oyunları, bayramları, özellikle ramazan aylarındaki telaşlı ve huzurlu sahur hazırlıklarını) yılbaşlarını… Kısacası her şeyini çok özlüyorum…
HASAN PİR - Son olarak neler söylemek istersiniz?
BAŞAK ÇITAK - Modernleşme adı altında güzelim doğasını daha fazla bozmadan ve tarihi değerlerini, sembolik değere sahip “Gümüşhane Evleri”ni yıkmadan geliştirmeye çalışalım. Gümüşhanemize, tarihi, doğası ve doğal tarım ürünleriyle, kuşburnu, pestil, köme, siron, göbek elması başta olmak üzere, her yönüyle sahip çıkalım…
Dışarıda yaşayanların yüreklerinde ve gözlerinde yaşattıkları Gümüşhane, -kim ne derse desin, hangi amaçla olursa olsun- bu güne kadar yıkıcı etkilere açık olan değişikliklerle kıyaslanmayacak kadar güzel ve yaşanabilir bir şehirdir. Bu güzellikleri korumak öncelikle şehrin şimdiki sahiplerine, sonra da biz gurbette yaşayan Gümüşhane hasretlilerine düşüyor…
Bana bu söyleşide yer verdiğiniz için çok teşekkür eder tüm hemşehrilerimize içten selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.
HASAN PİR – Ben de size teşekkür ediyorum.
BAŞAK ÇITAK İLE SÖYLEŞİ: BAŞAK ÇITAK İLE SÖYLEŞİ