BEYİN GÖÇÜ VE GÜMÜŞHANE

“Değer vermeden, değerini anlayamazsın”
Zata

Ah, ah! Gel de şimdi Gümüşhane’nin 50 bin altında nüfusu olduğuna yanma. Neden hocam dediğinizi duyuyorum. Nedeni çok basit. Uzun yıllar Gümüşhane’nin eğitiminde yaptıkları başarılı çalışmalar ve verdikleri değerli katkılardan dolayı Milli Eğitim Şube Müdürlerinden Murat Eskicioğlu, Abidin Merdan, Rasim Alkaç ve Kemalettin Karabulut, Rehberlik Araştırma Merkezi’nde ve Kız Meslek Lisesi’nde üstün hizmetleri olan Onur Aydın başta olmak üzere birbirinden başarılı ve değerli toplamda 20 arkadaşımız değişik illere Şube Müdürü olarak atandılar. Kendilerine yeni görev yerlerinde üstün başarılar diliyorum. Alanlarında uzmanlaşmış olan bu arkadaşlarımızı Gümüşhane olarak çok ama çok arayacağız. 

Ayrıca bu dört arkadaşımıza ilaveten geçici görevlendirme ile 2013 yılının Şubat ayında Gümüşhane İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Şube Müdürü olarak görevlendirilen İsmail Hayal, Bülent Ağaç, Adem Doğan, Nusret Bulut ve Aynur Bilgin’in eski görevlerine dönecek olması da madalyonun diğer yüzüdür. Şube Müdürlüğü görevinde cansiperane olarak ve özlük haklarını feda ederek çalışan bu arkadaşlarımızı da üstün gayretlerinden dolayı tebrik ediyorum. Bu bağlamda Gümüşhane Milli Eğitim Müdürlüğü Maarif Müfettişleri Başkanı Şahmettin Kaya haklı olarak;

“İlimiz Milli Eğitim Müdürlüğüne Şube Müdürü olarak görevlendirilen arkadaşlar sanki yıllardır burada çalışıyormuş gibi bilgi, birikim ve çalışmaları ile kuruma katmış oldukları hava ile unutulmaz güzel izler bırakmıştır. Bu arkadaşlarımızın uyumlu, edepli ve ihlaslı çalışmalarını tebrik ediyorum” demektedir.
2013 yılının Şubat ayında Gümüşhane Milli Eğitim Müdürlüğü kadrosuna katılarak Gümüşhane’de eğitime ivme kazandıran diğer arkadaşlarımızın önümüzdeki süreçte okullarına dönecek olması ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdür kadrosunun beşe indirilmesi inşallah eğitim hedefimize olumsuz bir şekilde yansımaz.

Gelecek olan arkadaşlarımızın bu bölgeyi tanıması, eğitim gayesini ve haritasını çözümlemesi, bu şehrin insanını, derdini ve sistemini tanıması hayli zaman alacağı muhakkak. Son yıllarda yapılan doğru ve sistemli çalışmaların neticesi Gümüşhane’yi eğitim ve öğretim alanında bölgesinde ve ülke genelinde ön plana çıkarmıştı. Bu başarıda Hızır Aktaş ve kısa bir süre görev yapan Murat Yazıcı’nın katkıları da yadsınamaz.

Evet, bizler maalesef değerlerimizi anlama ve onlara sahip çıkma noktasında son derece duyarsızız. Pansuman tedbirler ve kısa vadeli atamalar ile eğitim gibi önemli ve hassas bir sistemde başarıyı yakalamak mümkün görülmemektedir.

İlk görev yerim Kağızman’da çalıştığım üç yılın sonunda 1997 yılında geldiğim ata yurdum Gümüşhane’me 17 yıldır hizmet etmenin gurur ve onurunu yaşıyorum. Ancak memleketimde ötekileştirilmeme rağmen buraya hizmet etmenin bahtiyarlığındayım. Gümüşhane’de isteğim her insanın yeteneği ölçüsünde farklı alanlarda da bu şehre katma değer vermesiydi. Bırakın desteği bu memleketin sosyal, kültürel ve içtimaı hayatına destek verelim derken hep hakir görüldük. On bir eser, dernek ve STK çalışmaları, burs ve eğitim katkısı, proje ve yüzlerce köşe yazısına rağmen birilerinin önümüze ket koyup ‘sizin bilmediğiniz şeyler var’ bahanesi ile bir kâğıt parçası olan belgeyi almamız, müdürlüğümüz bile engellendi bu memlekette. Biz arkadaşlarımızın hatalarını geceye gömerken dost bildiklerimizin nokta mertebesindeki hataları ayan etmeleri manidardır. Bu tür yaklaşımlar karşısında Pir Sultan misali idam sehpasında dile getirdiği; ‘İlle dostun gülü yaralar beni’ deme makamındayız. ‘Makamlar geçici dostluklar bakidir’ diyerek dostlarımızın arkasından hüzünlenirken dost diye görünenlerin gitmeleri ardından da keyif almamız bu sebeptendir.

Evet, bu beyin göçü ne ilk ve ne de son olacaktır. Bu memleket geldi geçtileri çok görecek ama Murat Eskicioğlu’nu, Abidin Merdan’ı, Rasim Alkaç’ı ve Kemalettin Karabulut’u ve nihayetinde gün gelecek İsmail Hayal’i de ve diğerlerini de çok arayacaktır.
YORUM EKLE