Bu şehir var olduğundan bu yana birçok değerli insanı tanıma fırsatı yakalamıştır. Onlar insani özellikleri, halka yaklaşımları, alçakgönüllülükleri, azim ve kararlılıkları ve diğer birçok erdemli hasletleri ile Gümüşhanelilerin gönlünde silinmez izler bırakmışlardır.

Öyle ki bu güzel isimler zamanla unutulmasın diye şehrimizin birçok okulu, mahallesi vb yerlere verilerek hatıralarının bir nebze olsun yaşatılmaları sağlanmıştır. 

Örneğin Karaer Mahallesi’ne adı verilen Merhum Vali Mustafa Karaer, Kürtün’de bir okulumuza ismi verilen Vali Gazi Şimşek, Mustafa Çetin, Merhum Ayhan Çevik, Hasan Basri Güzeloğlu ve diğerleri. 

Ancak ben minicik yavrusunun da bir öğretmeni olarak yakinen tanıma fırsatı bulduğum, sürekli halkın içinde olan bir değerli isimden bahsetmek istiyorum.

O Gümüşhane’de görev yaptığı kısa sürede alçakgönüllülüğü, güler yüzü, yaklaşımı, çizdiği mükemmel baba profili, insanlığı, şehrimizin tek inovasyonu Gümüşhanespor taraftarlığı ile Gümüşhanelilerin adeta gönlünde taht kurmuş biri.  

Belki birçoğumuz stadımızın yolunu bilmezken, bir tek maçını dahi izlememişken o hemen her Gümüşhanespor maçında sevgili yavrusuyla tribündeki yerini almış ve her galibiyetimize bizimle belki bizden daha çok sevinmiş, mağlubiyetinde ise biz kadar acı çekmiş biri, bizden biri.

Öte yandan ne acıdır ki özellikle özel eğitime muhtaç yavruları olan ebeveynler özel eğitime muhtaç çocuklarını hanelerine kitleyip, onları sosyal ve içtimai ve de eğitim hayatından mahrum bırakırken o çocuğunun eğitimi adına hemen her yola ve hal çaresine müracaat etmiş, bu uğurda çaba göstermiş bir güzel baba profili. 

Bir rehber öğretmen olarak özellikle özel çocuğu olan anne ve babaların her zaman dediğim gibi “cennet vesilemiz” olan bu yavrularımıza daha fazla ihtimam göstermemiz gerektiğini vurgulamak isterim. 

Gittiğiniz her yere, her topluma, eğlenceye, aktiviteye onları götürmek, topluma kazandırmak, kendi ayakları üzerinde durmalarına katkı verebilmek, onların da değerli olduklarını hissettirebilmek insani ve vicdani bir görevimizdir aynı zamanda. 

Evet, görevinde üstün başarılı bir devlet adamı, sosyal hayatta bizlerden biri, kültürel hayatın tam içerisinde, aile hayatında müşfik bir baba, imanlı ve inançlı bir kişilik ve sağlam bir karakter. Bu ismi herkes bağrına bastı bu şehirde. İz bıraktı ve şimdi yeni limanlara yelken açma adına bir başka görev yerine doğru gidecek.    

Benjamin Franklin der ki;      

“Öldükten sonra unutulmak istemiyorsanız, ya okunmaya değer bir kitap yazın ya da yazılmaya değer işler başarın.”

Önemli olan da bu değil mi zaten. Kısa zaman zarfında Gümüşhane’de gerçekten mükemmel bir iz bıraktığına inancımız kavidir. Yolunuz ve bahtınız açık olsun inşallah. 

Kendisine ve değerli meslektaşım eşi hanımefendiye bu şehre verdikleri katkılardan dolayı sonsuz şükranlarımı sunarken yeni görev yerlerinde de üstün başarılar diliyorum. Minik yavrularına sağlık ve huzur dolu bir ömür temenni ediyorum.