BU KİMLERİN SORUMSUZLUĞU?

Esnaf ve Müşteri

Müşteriler üretici, toptancı ve perakendecileri sadece sattıkları mal veya hizmetin niteliği, fiyatı, teslim koşulları, ödeme kolaylıkları ve benzeri hususlara göre değil, satıcının davranışlarına göre de değerlendirirler. Güler yüzlü, müşteriye iyi davranan, onun sorunlarına çözüm arayan sorulan soruları sabırla cevaplandıran, sattığı mal veya hizmet konusunda bilgili bir satıcı, gerek müşteri gerek işletme açısından mal veya hizmetten çok daha önemlidir. Bu yüzden Profesyonel satışın önemi her geçen gün daha çok artmaktadır. Nedense ilimizde müşterilerine karşı böyle bir titizlikle davranılanla karşılaşamadık. Müşterisini alacaksan al almayacaksan alma ya da tezgâhtan indirme, poşetinden çıkarma, seçme yapma sıradan al gibi sorunlarla sıkça karşılaşmaktayız.
Sizlere soruyorum esnaf olarak kaçınız   “Başarılı satıcının 10 altın kuralını”okudu? Tabi parmakla gösterilecek kadar az bari ben yazayım da sizde okumuş olun.

Başarılı satıcının 10 altın kuralı
·         İyi ve hızlı bir konuşmacı değil, her şeyden önce iyi bir dinleyicidir.
·         Herhangi birine satmaz. Doğru kişiye, doğru zamanda, doğru ürünü önerir.
·         Körü körüne satış yapmaz. Önce hedef ve stratejileri belirler.
·         Diyalog kurar. Doğru yaklaşım ve doğru sorularla işe başlar.
·         Ürünü sunmadan önce müşteri ihtiyacı ve satın alma güdülerini açığa çıkarır.
·         Ürünün sadece müşterinin ihtiyaçlarına hitap eden özelliklerini ve yararlarını ortaya koyar.
·         Müşteri itiraz ediyorsa, bunu suçlama olarak algılamaz. Altta yatan asıl nedeni bulur ve yok eder.
·         Satın alma sinyallerini algıladığında, satışı vakit geçirmeden uygun şekilde tamamlar.
·         Satış sonrası değerlendirmenin bir sonraki satış ziyaretinin başlangıcı olduğunu bilir.
·         Başarılı ve iyi satıcının amacı; satmak değil, müşterinin satın almasına yardımcı olmak ve karşılıklı kazanç durumu oluşturmaktır
 
*****
Çay Ocakları ve Kahvehaneler

İlimizin en büyük sorunlarından birisi ne yazık ki özellikle merkezde ve yine özellikle de Çay ocakları ve Kahvehanelerin yapmış oldukları Kaldırım işgalleri. Şehrin göbeği sayılan Cumhuriyet Caddesi, Atatürk caddesi ve Kemaliye Camii civarlarındaki çay ocaklarının önü adeta çay bahçesi gibi. Özellikle Salı ve Cuma günleri cami etrafında ticari faaliyet gösteren çay ocaklarının bulunduğu caddelerden geçmek adeta imkânsız… Bu şehirde bayan olmanın zorluklarından biri de bu tür caddelerden zorunlu olarak geçmek ne yazık ki.

Çay ocaklarının önüne atılan birkaç iskemle ve bir birkaç mini masa etrafında kümelenen insanların iğrenç bakışları arasında yürümek ne kadar zordur onu oradan geçmek zorunda kalan bayanlardan dinlemek lazım. Hele hele söz konusu sokaklarda evleri olanların çektikleri çile ve zulme ne demeli. Ben sırf bu kaldırımlarda oturup çay içen insanlar ya da iskemlelerini dükkânlarının önüne koyarak ticaret yapan çay ocağı esnafı yüzünden birçok insanın evlerini satarak semt değiştirdiklerine bizzat şahidim.

*****

Park Sorunu

Her sokağın başında, her dükkânın önünde, kâh kaldırımın üstünde kâh asfaltın (yolun) üstünde bir reklâm tabelâsı. Sorarsanız sözüm ona yük almak yâda boşaltmak için gelecek olan araçlarına yer tutuyorlar.

Oysa çoğunun araçla filan işi de yok hani, maksat muhabbet olsun dostlar alışverişte görsün. Bu arada çaktırmadan reklâm işini de aradan çıkarı vermek maksat. Buraya kadar iyi güzel de, hemen yakın bir yerdeki dükkândan alışveriş yapmak için kısa bir duraklama yapmak isteyenin vay haline. Boş yer bulacağım diye GÜMÜŞHANE caddelerinde deli danalar gibi dolaşıp durursun, yâda 100, 200 metre ileride bir yer bulursan park edip tabana kuvvet gerisin geriye gelirsin.

*****
Köpek Sorunu

Başıboş köpeklerin istila ettiği; ŞEHİR MERKEZİNİ ve SOKAK aralarında ve SALIPAZARI mevkii de sürüler halinde dolaşan başıboş köpekler pazara gelen insanları ve özellikle çocukları tedirgin edildiği gözler önünde.

Özellikle sabah saatlerinde köpeklerin insanların arkasından koştuğu bilinmekte BİZLER ve AİLELERİMİZ, "Köpekler ısıracak diye korkuyor. Bazılarının kulağında küpe var ancak sonuçta köpek ne yapacağı belli olmaz. Eminim ki bazı aileler çocuklarını dışarıya oyun oynamaya dahi göndermemektedir. Ya GECELERİ işe gidip gelmek zorunda olan vatandaşlar bunlar ne yapacak.
YORUM EKLE