Hollanda’da korsanlığın yasaklanmasından sonra Jan Janszoon van Haarlem isminde bir korsan Cezayir'e sığınır. Bu korsan müslüman olarak Murat ismini alır ve Osmanlı Devletine bağlı olan Berberi Korsanlarına katılır. Günlerden birgün Murat Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması İzlanda kıyılarına yanaşır. Bazı kaynaklara göre 250 bazı kaynaklara göre ise 400 e yakın kişiyi esir alır. İzlanda çok küçük bir ülkedir. Günümüzdeki nüfusu 400 bin civarındadır. Yani esir aldığı kişi sayısı dönemin İzlandası'na göre oldukça fazladır. Olayın sonrasında ise adam kaçırmalar artmaya başlar. Aslen Hollandalı olan Murat Paşa' ya duyulan kin İzlandalılara bir yasa çıkarttırır. 1627 yılında çıkan bu yasaya göre artık ülkeye ayak basan Türkleri öldürmek serbesttir. 1970 yılına kadar geçerli olan yasa yaklaşık 350 yıl geçerliliğini korumuştur. İzlanda belki de aynı kini beslemeye devam ettiği için halen daha Türkiye’de konsolosluğu bulunmayan nadir ülkelerden biridir. Eğer İzlanda’ya gitmek istiyorsanız Danimarka konsolosluğuna gitmeli ve bir sürü prosedürle uğraşmalısınız.
Güzel şehrimiz Gümüşhane’ye gelmeden önce buyurun İzlanda’yı biraz tanıyalım. Çünkü her ne kadar Türklere karşı ön yargılı olsalar da çeşitli özellikleri ile örnek bir ülke konumundalar. İzlanda NATO ülkesi olmasına rağmen askeri gücü yok denecek kadar az olan bir ülkedir buna karşın kolluk kuvvetleri çok iyi eğitimlidir. Örneğin 2013 yılında apartmana giren polise akıl sağlığı yerinde olmayan bir kişi tarafından ateş edilir. Çatışma çıkar ve çıkan çatışmada ateş açan adam ölür. Buraya kadar her şey normal görünüyor oysa söz konusu olan yer İzlanda ise her şey normal değil. Çünkü ölen bu kişi İzlanda’nın bağımsızlığını kazandığı 1944 yılından 2013 yılına kadar polis tarafından öldürülen ilk kişidir. Soruşturma açılır ve ateş eden polislerin adamı öldürmek için nişan almadığı ancak adamın seken bir kurşun sebebiyle öldüğü anlaşılır. Polisler ceza almaz. Ancak polislere psikolojik tedaviler uygulanır. Ülke mateme bürünür ve polis, ölen kişinin ailesinden özür diler. İzlanda da polislerin zaten çoğunluğu silah taşımaz ancak bu olaydan sonra tamamının silahsızlanması tartışılır olmuştur. İzlanda da başbakanın korumalarının bile silahsız olduğunu biliyor musunuz? Çünkü İzlanda halkı demokratik bir seçimle işbaşına gelmiş bir başbakanın silahlı bir korumaya ihtiyaç duymaması gerektiğine inanmaktadır.
Bu huzur dolu ülkede ebeveynler zaman zaman kafeteryalara gittiklerinde çocuklarını hava alsınlar diye çocuk arabalarının içinde kafeteryanın kapısına bırakıp arkadaşlarıyla sohbete dalabiliyorlar. Ülkedeki hemen hemen herkesin özel ilgi duyduğu bir sanat veya spor dalı bulunmaktadır. Bu gibi özellikleriyle İzlanda birçok internet sitesinde dünyanın en güvenli ve huzurlu ülkesi unvanıyla boy gösteriyor ve ilgi çekiyor. İzlanda birçok turizm rotasına özellikle de tek başına seyahat edeceklerin rotasına eklenmiş durumda. Güvenli bir ülke olmanın bütün yararlarından faydalanıyor.
Ülkemize dönecek olursak; geçtiğimiz günlerde TUİK tarafından açıklanan illerde yaşam endeksi raporunu okuduk. Raporda ülkemizin en güvenli 3. ilinin Gümüşhane olduğunu gördük. Hasan Pir Hocam o günlerde bir yazı yazarak bu sonucun bizlere ne gibi faydaları olabileceğinden bahsetmişti. Ancak asıl önemli olan o faydalara ulaşabilmek ve bu bilgiyi satabilmektir yani bu bilgileri nasıl paraya çevirebileceğimizdir?
Gümüşhane'nin dar bir coğrafi yapısı ve Türkiye'deki birçok ilçeden daha az sayıya sahip nüfusu çeşitli projelerin uygulanabilirliğini artırmaktadır. Örneğin; bu şehirde suç oranının değil en aza, sıfır noktasına çekilmesi bile diğer şehirlere göre kolaydır ve mümkündür. Herkesin bir spor veya sanat dalı ile özel olarak ilgilenmesi ve böylece hayata daha da fazla karışması birçok yere göre daha kolaydır. Örneğin; eğitimde fark edilebilen bir eksiklik hızlı bir manevra ile düzeltilebilir. Tartışmaya açılan bir konu aniden şehrin en çok konuşulan konusu haline dönüşebilir. O halde şehrimizin olanaklarını ve kabiliyetlerini iyi tanıyıp bunları geliştirebilecek radikal önlemleri alarak güzel şehrimizin kendi rengini daha görünür kılmalıyız. Gümüşhane’yi turizm rotalarına katmak istiyorsak bunu başarmalı ve başka hiçbir yerde bulamayacakları bir şeyleri insanlara sunmalıyız.
Dünya’nın huzur ve güven dolu bir İzlanda’sı var, neden Türkiye’nin de huzur ve güven dolu, örnek bir şehri, Gümüşhane’si olmasın?
Burada Türkleri Öldürmek Suç Değil