Eskiden köyün birinde bir ağa varmış. Ne derse o olurmuş. Bir gün köye bir cihaz getirmiş. Başına da birini dikmiş. Bu kişi sadece cihazı açıp kapatmayla görevliymiş. O olmayınca kimse açıp kapatamıyormuş. Durumu ağaya intikal ettirmişler. Ağa, bu onun işi. Onun işini başka birisi yapamaz, diyormuş. Başka adamda görevlendirmiyormuş. Bu durum yıllarca sürmüş gitmiş.
Şimdi de Kelkit'te bu işi doğalgaz sırasında görmekteyiz. Abonelik işlerinde tek kişi çalışıyor. Diğer elamanlar ise kendilerine verilen başka işlerle ilgileniyorlar. Kimse kimsenin işine karışmıyor. Eee dolayısıyla kuyrukta uzuyor da uzuyor. Kendi kendine söylenen mi dersiniz, şikayet için telefon açan mı dersiniz hatta tartışan mı dersiniz hepsi var.
Ama netice alan...
İşte o yok.
Derman olan yok.
Çare arayan yok.
Vatandaşın sesine kulak veren hiç yok.
Gece git liste as. Sıraya gir. Mesai başlayınca listeye göre sıra al. Otuzdan sonra sıra ya gelir ya gelmez. Yarın aynı durum tekrar eder durur.
Vatandaş doğalgazın geldiğine, şimdi sevinsin mi üzülsün mü?
Bu arada bazı doğalgaz şirketlerinin de işlerini ciddiyetle yapmadıklarına dair eleştiriler, kulağımıza kadar geliyor. Şirketlerde sonuçta hizmeti karşılığını alarak yapıyorlar. Dolayısıyla bu tür şirketlerin daha duyarlı olmaları gerekmez mi?
Netice olarak.....
Doğalgazı yakmak pekte doğal olmuyor galiba.