Hollanda’ya göçün 50 yılını kutluyoruz. Avrupa’ya ilk göç 1961’de Almanya ile başladı. Böylece yarım asır geride kaldı. Göçle birlikte göçmenler, Avrupa ekonomilerine büyük zenginlik kattılar.
Çünkü göçmenlik zenginliktir. Göçmenler içinde yaşadıkları ülkere ekonomik, kültürel bir zenginlik artı değer katarlar. Sadece böyle mi? Elbette ki hayır. Göçmenler, göç sayesnde kendilerini ve de geldikleri ülkeyi de zenginleştirirler. Bu durum ispatlanmış bir gerçektir.
Hollanda’ya göçün 50. yılında bu değerleri birlikte paylaşalım istedim. Çünkü biz göçmenler, Avrupa’ya yük olmaya değil, yük almaya, zenginlik üretmeye geldik. Onun için kendimizi bu ülkelerde başı dik alnı açık yurttaşlar olarak görelim istedim. Siz bakmayın ırkçı partilerin söylevlerine. Onlar her krizde bir öteki arar ve bulurlar. Bu ötekiler; İkinci Dünya Savaşı döneminde Yahudiler, Soğuk Savaş döneminde komünistler şimdi ise yabancılar ve müslümanlardır. Ama tarih tekerrür etmeyecektir. Çünkü göçmenlik ve çokkültürlülük bir dünya gerçeği ve zenginliktir.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, Avrupa nüfusunun yüzde 7’si göçmendir. Bu oran ABD’de, yüzde 14, Kanada’da yüzde 20, Avustralya’da yüzde 27 ve Singapur’da yüzde 43’tür. Sonuç; bir ülkede ne kadar fazla göçmen varsa o ülkenin ekonomisi o kadar büyümektedir. Japonya’da az göçmen olduğu için şu an ekonomik bir durgunluk yaşanmaktadır.(1)
Avrupa’daki Türk Gücü
Kıta Avrupası’nda bugün büyük bir Türk kökenli ekonomik güç vardır. 2013 rakamlarına göre Avrupalı Türkler, 150 bin şirket, 500 bin istihdam ve 63 milyar avroluk ekonomik bir güce sahiptirler. (2)
Hollanda’da özeline baktığımızda göçmen girişimcilerin oranı yüzde 16’dır ve ekonomiye katkıları, 37 milyar avrodur. Bunun yanında yüzde 14 iş imkanları yaratarak toplam 600 bin kişiye iş ve aş vermektedirler. Bu zenginlik değil mi?
Bu yüzde 16’lık oran içinde 17 bin Türk girişimci, 70 bin kişiye iş vererek yüzde 33 ile başı çekmektedir. Bunu yüzde 26 ile Çinliler izlemektedir. Bu büyük bir başarıdır. (3) Bu bakımdan Türk girişimcileri tarih yazıyorlar diyebiliriz.
Elbette ki Avruupalı Türkler, ekonomik gücün yanında giderek siyasette, sporda, sanatta, eğitimde de büyük güç olma yolundadırlar.
Sonuç olarak, göçmenlik zenginliktir. Zenginlik ise bir insanın çalışarak, üreterek kendi geçimini sağlayıp, sağlıklı ve mutlu yaşamasıdır. Bunun yanında zenginlik, çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimli, donanımlı, yüksek öğrenimli ve çok dil bilen gençler olarak yetiştirmektir. Çünkü gençlik en büyük zenginliktir. Gençlerimizi yarınlara hazırlamak ise en kutsal görevimizdir.
Böylece gelecek kuşaklar da aynen babaları ve dedeleri gibi, hem kendilerine, hem ailelerine hem de içinde yaşadıkları ülkelere hayatın her alanında artı değer ve zenginlik katmaya devam edeceklerdir.
Toplumun bizden beklediği de budur zaten.
Kaynakça:
1. De Volkskrant gazetesi, Peter de Waard’ın yazısı, 13 Kasım 2014
2. TURKINFO
3. FORUM Kurumunun girişimcilik yazısı
Çünkü göçmenlik zenginliktir. Göçmenler içinde yaşadıkları ülkere ekonomik, kültürel bir zenginlik artı değer katarlar. Sadece böyle mi? Elbette ki hayır. Göçmenler, göç sayesnde kendilerini ve de geldikleri ülkeyi de zenginleştirirler. Bu durum ispatlanmış bir gerçektir.
Hollanda’ya göçün 50. yılında bu değerleri birlikte paylaşalım istedim. Çünkü biz göçmenler, Avrupa’ya yük olmaya değil, yük almaya, zenginlik üretmeye geldik. Onun için kendimizi bu ülkelerde başı dik alnı açık yurttaşlar olarak görelim istedim. Siz bakmayın ırkçı partilerin söylevlerine. Onlar her krizde bir öteki arar ve bulurlar. Bu ötekiler; İkinci Dünya Savaşı döneminde Yahudiler, Soğuk Savaş döneminde komünistler şimdi ise yabancılar ve müslümanlardır. Ama tarih tekerrür etmeyecektir. Çünkü göçmenlik ve çokkültürlülük bir dünya gerçeği ve zenginliktir.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, Avrupa nüfusunun yüzde 7’si göçmendir. Bu oran ABD’de, yüzde 14, Kanada’da yüzde 20, Avustralya’da yüzde 27 ve Singapur’da yüzde 43’tür. Sonuç; bir ülkede ne kadar fazla göçmen varsa o ülkenin ekonomisi o kadar büyümektedir. Japonya’da az göçmen olduğu için şu an ekonomik bir durgunluk yaşanmaktadır.(1)
Avrupa’daki Türk Gücü
Kıta Avrupası’nda bugün büyük bir Türk kökenli ekonomik güç vardır. 2013 rakamlarına göre Avrupalı Türkler, 150 bin şirket, 500 bin istihdam ve 63 milyar avroluk ekonomik bir güce sahiptirler. (2)
Hollanda’da özeline baktığımızda göçmen girişimcilerin oranı yüzde 16’dır ve ekonomiye katkıları, 37 milyar avrodur. Bunun yanında yüzde 14 iş imkanları yaratarak toplam 600 bin kişiye iş ve aş vermektedirler. Bu zenginlik değil mi?
Bu yüzde 16’lık oran içinde 17 bin Türk girişimci, 70 bin kişiye iş vererek yüzde 33 ile başı çekmektedir. Bunu yüzde 26 ile Çinliler izlemektedir. Bu büyük bir başarıdır. (3) Bu bakımdan Türk girişimcileri tarih yazıyorlar diyebiliriz.
Elbette ki Avruupalı Türkler, ekonomik gücün yanında giderek siyasette, sporda, sanatta, eğitimde de büyük güç olma yolundadırlar.
Sonuç olarak, göçmenlik zenginliktir. Zenginlik ise bir insanın çalışarak, üreterek kendi geçimini sağlayıp, sağlıklı ve mutlu yaşamasıdır. Bunun yanında zenginlik, çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimli, donanımlı, yüksek öğrenimli ve çok dil bilen gençler olarak yetiştirmektir. Çünkü gençlik en büyük zenginliktir. Gençlerimizi yarınlara hazırlamak ise en kutsal görevimizdir.
Böylece gelecek kuşaklar da aynen babaları ve dedeleri gibi, hem kendilerine, hem ailelerine hem de içinde yaşadıkları ülkelere hayatın her alanında artı değer ve zenginlik katmaya devam edeceklerdir.
Toplumun bizden beklediği de budur zaten.
Kaynakça:
1. De Volkskrant gazetesi, Peter de Waard’ın yazısı, 13 Kasım 2014
2. TURKINFO
3. FORUM Kurumunun girişimcilik yazısı