GÜMÜŞ KALEMLERİN HATIRLATTIĞI

Milli Eğitim Müdürlüğü yayınlarından olan "Gümüş Kalemler" Müdür Yardımcısı Mesut Olgun'un koordinatörlüğünde son üç yıldır çıkarılan eserin adı. Yıl içinde yapılan kültür yarışmalarında  ilk üç dereceye giren öğrenci eserlerini kapsayan kitap, bir ideali gerçeğe taşıması bakımından önemli bir kaynak. "Önsözsüz bir eser, kimliksiz kayıp bir çocuk gibi gelir bana" diyerek devam eden "önsöz" ile tanıtılan eser  için belliki yayın kurulu dersini iyi çalışmış.

    "Gümüş Kalemler'in içeriğine baktığımızda daha şimdiden geleceğin yazarlarını, sanatçılarını, politikacılarını, bilim ve iş adamlarını görmek mümkün.

    Yaptığımız bu saptamayı, geçmişteki yaşantımızın bir ara kesiti ile birleştirerek ve yorumlayarak yazımızın başlığını somut hale getirmeye çalışalım.

    Yıl 1969, Gümüşhane Lisesinde görev yaparken çıkardığımız ÇIRA adlı dergimizden elimde kalan iki sayısını evirip çevirdiğimde, eserleri ile göz dolduran kimi öğrencilerimizin bugün nerelerde bulunduklarına bir bakalım.

    6 Fen - 152 Belkıs Eskicioğlu (Prof. Dr. Tıp Doktoru)

    5 Edebiyat - 690 Osman Bayrak (İnşaat Mühendisi)

    6 Fen 256 O. Nadi Işık (Eczacı)

    1 E - 1646 Fikri Demirel (Makine Mühendisi)

    6 E - 262 İbrahim Özdemir (AA Muhabiri-Gazeteci)

    1 G - 1563 Adli Haluk Kutlutan (Avukat)

    3 A - 540 Ömer Salantur (Bel. Başk. Yard.)

ve daha niceleri. Kazanılan kariyerler kuşkusuz öğrencilerin yetenekleri ile doğru orantılıdır. Ne var ki kişiyi bulunduğu toplum da bir adım öne çıkaran nedenin O'na yüklediği sorumluluk gerçekleştirilen motivasyonun önemli ayaklarından birisidir diye düşünmekteyim.

    "Gümüş Kalemler" ve "Çıra" yapıtları arasında geçen zaman dilimi 43 yıl. Dikkatimi çeken ne oldu biliyor musunuz? Kırk üç yıl önce sevgi,, mutluluk ve barış rüzgarlarını estiren yazıların yerini günümüzde acı, keder ve yas kokan yazıların alması düşündürücü değil mi?           

    Gümüş Kalemler (5) te Bilge Bildin'in YİĞİDİM, Kübra Meral'in ŞEHİDİM, Faruk Ayhan'ın SEVGİLİ BABACIĞIM, Candan Üçüncü'nün SELAM OLSUN YİĞİDİM, Büşra Gündüz'ün ABİM,  Hülya Güzel'in HİLAL BAKIŞLI AĞABEY başlıklı yazılarını okuyunca burkulmak bir yana, dile getirilen, "Bilmiyorum daha kaç aile evladını kaybedecek, kaç insan kardeşsiz kalacak" dizelerinde dile getirilen üzüntü ve kaygıyı yüreğinin derinliklerinde hissetmeyecek yurttaş olabilir mi?

    Evet değerli okuyucular.

    "Gümüş Kalemler" dedik "Çıra"  dedik ve bir memleket meselesine fiske vurarak konumuz özetlemeye çalıştık.

    Gümüş Kalemler'de, öğrenci emeği, öğretmen emeği var. Gümüşhane Gençliğinin ufkunu açma gerçeği var. Kısaca her şey var.

    Emeği geçenleri kutluyor, bundan sonra ki çıkacak sayılara "ALTIN-GÜMÜŞ-BRONZ" kalemler adının verilmesini de salık ediyoruz.
YORUM EKLE