GÜMÜŞHANE KONUK EVİ PROJESİ HANİ ANKARA'DAN BAŞLAYACAKTI...

Bundan 5 yıl önce, 2012 yılının ilk köşe yazısını kaleme alırken, sağlam bir girişle yüz söylemdense bir eylem evladır bahsince Gümüşhane cephesinden söylemlerin eyleme geçtiğini görmek istediğimizi belirtmiştik.


Ankara’daki panorama gibi keza yine haber29 sitesinde İstanbul cenahından yazan arkadaşlardan da İstanbul’un da Ankara’dan çok ta farklı olmadığını görebiliyoruz. Bir değil iki değil bu kadar insan dediğine göre bir sıkıntı olduğu aşikâr. Aslında her Gümüşhaneli bu durumun farkında fakat bizler bizim oraların tabiri ile zibilleri süpürüp çöpe atmak yerine sürekli halının altına süpürdüğümüzden bir türlü bu zibillerden ve zibilliğimizden kurtulamıyoruz. Evin temiz olmadığını halının o köşesinin altındaki zibilleri biliyoruz, o köşeden kokular geliyor ama ne hikmetse halının o köşesini bir türlü kaldırmıyoruz kaldıramıyoruz artık neyden ve kimlerden çekiniyorsak?

En başta bu zibilleri oraya süpürenlere güzel bir şekilde bakın yanlış yapıyorsunuz kardeşim demeliyiz. Sonra Bu zibilleri oraya süpürenleri gözden kaçıran evin ağa büyüklerine durumu bildirmeliyiz. Sonra gelin bu zibilleri beraber temizleyelim, geçmişe şöyle bir sünger çekelim bir olalım birlik olalım ve bu evimizi güzelleştirelim diyelim, diyoruz da aradan geçen 5 yıldan sonra üzülerek görüyoruz ki bir arpa boyu mesafe alamamışız.5 yıl önce bu işlere başlanmış olsaydı bu gün Ankara’da, İstanbul’da, sonra İzmir’de, Antalya’da ve daha başka yerlerde Gümüşhane Konuk Evlerimiz vardı.

Bunca derneğimiz var sözüm bize bunca faaliyet yapıyoruz ( üç beş ziyaret, üç beş kişi toplanınca adı faaliyet olmuş bizim lügatta) da bunca yıldır ne yapıyoruz?

Bugün Ankara’da birçok derneğimiz var. Derneklerimiz tabela üstünde değil gönülde birleşme yapabilirler ve fazla değil şöyle bir 3 katlı bir yer bırakalım satın almayı kiralayabilirler. Sonra buraya maaşını vererek tutacakları hemşerileri vasıtasıyla gelen hemşerinin Ankara’daki müşkülünü pekâlâ çözebilirler. Keza İstanbul içinde bu geçerli… Başkent oluşu sebebiyle ilk adım Ankara’dan olsun, hadi bakalım yürekler ortaya konabilecek mi? Siyasetçisinden, en üst bürokratından en alt memuruna, işçisine, esnafına, iş adamına kadar bir araya gelinebilinirse bu durumun çözüleceği kanaatindeyiz. Bu da öncelikle Kendilerini kanaat önderi olarak görenlerin kendilerine şöyle bir çeki düzen vermelerinden geçiyor. Yoksa imam böyle yaparsa Cemaat ne yapsın hesabı halimiz öyle devam eder gider…

Bugün Ankara’da Gümüşhane’den gelen bir memurun, vatandaşın konaklayacağı bir Gümüşhane Konuk evi yoksa, geldiğinde kendisini ağırlayıp, ne derdi var, hastaneye mi gidecek yoksa bir devlet kurumunda çözülecek bir müşküliyeti mi var diye bu halini çözecek profesyonel bir hizmetiniz, ekibiniz yoksa isterseniz bin tane derneğiniz olmuş neye gam? Tanınma günleri yapmışsınız neye zam?

Şimdi siz şatafatlı otel salonlarında Gümüşhane adına meselenin altına, üstüne bakmadan kaz tavuk meselesi plaketler verin, boy boy fotoğraflar çektirin, nafile… Gerçekten samimi olarak bir şeyler yapma peşinde değil de, kişisel çıkar ve rant peşinde gidildiği sürece 5 değil, 15 yıl da bir şey ortaya koyamayacağımız aşikar…

Sevgi ve Saygılar.

YORUM EKLE