Ağaç, her yıl Öğretmenler Gününde süslü cümleler ile öğretmenlerin duygularına hitap edenlerin, bu yıl alışkanlıklarını bir kenara bırakmasını ve öğretmenlerin, kuru lafa karnının tok olduğunu bilinmesini istediklerini söyledi.
-"ÖĞRETMENLER OLARAK MİLLİ EĞİTİM’DE HİZMETLİ PERSONELDEN SONRA EN DÜŞÜK MAAŞ ALAN KİŞİLERİZ"
Sorunları her yıl ötelenerek bir sonraki yıla devreden, önemsenmeyen; ama önemseniyormuş gibi yapılan meslek grubunun mensupları olduğunu dile getiren Ağaç, “Milli Eğitim’de hizmetli personelden sonra en düşük maaş alan kişiler olarak, başta Sayın Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı olmak üzere, hükümet yetkililerine içine düşürüldüğümüz durumun utancını hatırlatmak istiyoruz.” dedi.
Kısa bir süre önce 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile farklı kamu kurumlarında aynı unvanlarda çalışan personelin maaşlarının ek ödeme ile dengelendiğini, Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında çalışan Hizmetli, Memur, Şef ve Şube Müdürü gibi eğitim çalışanlarının maaşları ek ödeme ile diğer bakanlıklarda çalışan emsalleriyle aynı orana yükseltildiğini ifade eden Ağaç, böylelikle yıllardır mağdur edilen Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarının maaşlarının diğer bakanlıklardaki emsalleri ile eşitlendiğini söyledi.
Bugüne kadar söylemeye çalıştıkları fakat yetkililerin anlamak istemediği gerçeğin kendiliğinden ortaya çıktığını dile getiren Ağaç, şunları söyledi: “Maliye Bakanlığı verilerine göre 9/1’deki bir öğretmen 1.577 TL ücret ile hizmetli ve memur personel arası bir maaş almaktadır. Öğretmenler ve öğretim elemanları, ek ödemelerde muadili olmadığı gerekçesiyle kapsam dışında tutulmuş ve yıllardır beklentileri karşılanmamıştır. Bugün buradan öğretmen ve öğretim elemanlarına 24 Kasım’da vatan millet edebiyatı yapmayı düşünenlere, ezberlerini yeniden gözden geçirmelerini eğitimcileri yaptığı işin önemine göre değerlendirmelerini öneriyoruz.”
-MİLLİ EĞİTİM BAKANI KENDİ ÇALIŞANINA SAHİP ÇIKSIN
Milli Eğitim Bakanından kendi çalışanına sahip çıkmasını isteyen Ağaç, “Hizmetlisinden öğretim elemanına kadar her kademedeki eğitim çalışanları olarak kimseden lütuf istemiyoruz. Eğitime en fazla bütçeyi ayırdık ve eğitim önceliğimiz diyen hükümete, eğitime verilen değerin en önemli göstergesi olan öğretmen maaşlarını hatırlatıyor ve emeğimizin karşılığını, hakkımızı istediğimizi belirtiyoruz. Bu ülkenin geleceği için her fırsatta ‘nitelikli eğitim için elimizden geleni yapmalıyız’ diyenlerin, eğitimin ana unsuru olan öğretmene ellerinden geleni yapmalarını bekliyoruz.”
-“VEKİL DANIŞMANINA 3.600, ÖĞRETMENE 1,577 TL VERİLMESİNE TAHAMMÜL EDEMİYORUZ”
Ağaç, “İş lafa geldiğinde mangalda kül bırakmayanların; mecliste danışmanına 3.600, sekreterine 3.156, şoförüne 2.700 TL maaş verirken öğretmene sıra gelince 1.577 TL, araştırma görevlisine 1.869 TL maaş vermesine tahammül edemiyoruz. Danışmanına, sekreterine ve şoförüne artışta hem fikir olan siyasilerin, geleceği emanet edecekleri öğrencileri yetiştirmesi için, sözde çok şey bekledikleri öğretmenlere sefalet ücretini reva görmelerini kabul etmek mümkün değildir. Bir ülke eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik hizmetleri ile ayakta durur. Ülkelerin geleceği ise eğitime yaptıkları yatırımlarla doğru orantılıdır. Buradan hükümete sesleniyoruz; Ek ödemelerden yararlanamayan eğitim çalışanları öğretmen ve öğretim elemanlarının mağduriyetini giderin ve ücret adaletsizliğine bir an önce son verin.” dedi.
-“ÖĞRETMENLERİN AİLE BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLANMALIDIR”
652 Sayılı KHK ile öğretmenlerin özür gurubu tayin haklarının sınırlandırıldığını ve yılda bir kez yaz aylarında olacak şekilde yeniden düzenlendiğini ifade eden Ağaç, “Geçiş esnekliğini içinde barındırmayan KHK hükmü, ara dönemde tayin istemek üzere hayatını planlayan öğretmenleri adeta perişan etmiştir. 18-20 Kasım tarihlerinde ‘Ulusal Öğretmen Stratejisi Çalıştayı’nda alınan ‘Özür Gurubu tayinlerinin yılda iki kez yapılması’ kararı, ara dönemde tayin isteyeceklerin mağduriyetini çözecek şekilde bir an önce hayata geçirilmelidir. 24 Kasım’da mesleğin onur ve gururunu hatırlatacak olanlar bilmelidirler ki, aynı zamanda öğretmen olan okul yöneticilerinin gururu, daha okul başlamadan kırılmıştır. Okullara bütçe, hizmetli, memur göndermeyip, adeta dilencilik yaparak okulu ayakta tutmaya çalışan okul idarelerine il denetmenlerini soruşturma yapmaya gönderen Milli Eğitim Bakanlığı, yöneticilerin motivasyonunu alt üst etmiştir. Okul yöneticileri, binbir güçlükle ayakta tutmaya çalıştıkları okullardaki fedakârlıklarıyla takdir edilmeyi hak ederken, adeta suçlu duruma düşürülmüşlerdir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bağış soruşturmalarını geri çekmesini ve okullara acilen bütçe vermesini istiyoruz.” diye konuştu.
-“ÖĞRETMENLER GÜNÜNDE KUTLAMA MESAJI DEĞİL, HAKKIMIZI İSTİYORUZ”
“Öğretmenler gününde kutlama mesajı değil, hakkımızı istiyoruz” diyen Ağaç, şöyle konuştu: “Öğretmenler olarak; maaş ve ek ders ücretlerinin düşüklüğü, 6 yıldır kariyer basamakları sınavının yenilenmemiş olması gibi devam eden sorunlarımıza yeni sorunlar eklenmiştir. Özür gurubu tayin hakkımızın yılda bir defa olacak şekilde sınırlandırılması ve aile bütünlüğümüzün parçalanması, ek ödemelerde muadili yok gibi inandırıcılıktan uzak bir yaklaşımla kapsam dışında bırakılmamız gibi kabulü asla mümkün olmayan yeni sorunların, eski sorunlarla birlikte bir an önce ortadan kaldırılmasını bekliyoruz.”
Güncelleme Tarihi: 22 Kasım 2011, 21:25
öğretmenlik mesleği şu anda toplumun en basite indirgenmiş, en zavallı ve en talihsiz mesleği durumundadır. o yüzden televizyonda, gazetede anlı, şanlı iltifatlarını kabul etmiyoruz. sebep olanlarıda allaha havale ediyoruz.