Yaptığı açıklamada bu ülkenin, bu ilin sahipsiz olmadığını gösterdikleri için Emniyet ve savcılığa teşekkür eden Ağaç, “Çok sayıda gözaltı var. Tabiki masumiyet karinesi gereği yargı süreci tamamlanmadan kimseyi suçlamak veya suçlu ilan etmek doğru değil. Bununla birlikte; olayı farklı bir perspektif ile analiz etmek gerekiyor. Bu iktidar maalesef bu millete Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşatıyor. Sabit gelirliler tarihin en büyük hayat pahalılığı karşısında ayakta durmaya, geçinmeye, faturalarını ödemeye, hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor. Büyük çoğunluğu bankalara kredi veya kredi kartı borcu ile boğuşuyor. Pek çok sabit ücretli icralık durumda” dedi.

Ticaretle uğraşan tüccar veya esnafın bir bölümünün bu olağanüstü zor ekonomik koşullarda adeta namusu ile batmaya doğru giderken bir bölümünün ise denize düşen yılana sarılır misali insanların müşgülatından  faydalanarak yattığı yerden ve hak etmediği paraları kazanmayı meslek haline getirmiş tefecilerin elinde yüksek faizli bir cendereye alındığını savunan Ağaç, “Ekonomik krizi çözmek adına tefecilere muhtaç hale getirilen insanlarımız; bir müddet sonra elinde avucunda ne varsa kaybetmek durumunda kalıyor.  Bu tablodan ve bu durumdan insanlarımız çok mağdur bir şekilde çıkarken; bu ortamdan faydalanan adeta çeteleşmiş bir avuç insan servetlerine servet katıyor. İlginç olanı bu işte adı geçenlerin nerdeyse tamamı iktidar partisi mensubu veya yandaşları. Diğer taraftan ne acıdır ki; icra, iflas ve haciz işlerinin takibi ve adli hizmeti karşılığı ilimizde en çok para kazanan bazı hukukçular da iktidar mensupları” diye konuştu.

Ekonomik krizle insanları perişan ederek tefecilerin ellerine düşüren sistemin ve ortamın müsebbibinin bu iktidar olduğunu ifade eden Ağaç, “İnsanlar geçinemiyor, esnafsa çarkını döndüremiyor. Yapılan algı operasyonun aksine zor durumda olan insanlarımız ve esnafımız legal sistemden, bankalardan uygun ve yeterli krediye ulaşamıyor. Krediyi kısan, doğru dürüst kredi vermeyen bankalar da bu tablodan sorumlu. Bir avuç azınlığın dışında herkes per perişan. Yarattıkları tablo ile övünüyorlardır her halde. Sevgili hemşerilerim bu ülke, bu il; bu durumu hak etmiyor. Bu iflas etmiş, yozlaşmış, çürümüş yönetime sandıkta son vermeniz gerekiyor. Türkiye'nin ve ilimizin gerçek anlamda büyük ve köklü bir değişime ihtiyacı var. Sorunları yaratanlar sorunu çözemez. Aynı yapıdan gelen, aynı sistemin parçası olan insanları yeni veya farklı bir seçenekmiş gibi size sunanları elinizin tersiyle bir kenara itin. Vitrinlere sunulan yeni figürleri değişiklik zannetmeyin. Krizleri, ekonomik bunalımı ve bu sorunları üreten sistemin, bu yönetim anlayışının kısaca bu iktidarın sandıkla değişmesi gerekiyor.  Sevgili hemşerilerim; eğer mevcut durumdan rahatsızsanız; Millet İttifakı; hükümet programı, projeleri, vaatleri ve kadroları ile; bu değişimde öncü rolü oynamaya, sizlere hizmete hazır. Kendinize, çocuklarınıza, bu ülkenin ve bu ilin geleceğine bir şans verin. Hep birlikte, el ele, omuz omuza bu ülkeyi güzel, huzurlu, bereketli ve aydınlık yarınlara ulaşabiliriz, başarabiliriz. Biz sizlere güveniyoruz, sizler de bize inanın ve güvenin. Birlikte başaracağız ve herşey gerçekten çok güzel olacak” ifadelerini kullandı.