Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Gümüşhane Şubesi, Çanakkale Dirilişi ve güncel konularla ilgili Kemaliye Camii önünde basın açıklaması yaptı.
Dernek yöneticisi Yakup Topal, Çanakkale Zaferinin 100. yılını kutladığımız Mart ayının İslam ümmeti için ayrı bir önem taşıdığını belirterek, son günlerde Yemen’de meydana gelen hadiselerin Müslümanların her zamankinden daha şuurlu hale gelmesinin mecburi hale getirdiğini söyledi.
Türkiye’de Çanakkale zaferinin kutlandığı bu günlerde Anadolu’nun çeşitli vilayetlerinde böyle anlamlı bir zaferin kutlandığı programların hemen ertesinde “bahar şenliği” ismiyle çeşitli programlar yapıldığını ve bu programların “Çanakkale ruhuna” zarar verdiğini düşündüklerini kaydeden Topal, “Çanakkale’de evlatlarını ve kendilerini feda edenler bu vatanın eğlence diyarı olması için bunu yapmamışlardır. Çanakkale ruhunun, Çanakkale dirilişinin, evlatlarını Çanakkale göz yaşlarıyla gönderen anaların bize beddua etmesini istemiyorsak her işi şuurla ve maneviyatla yapmamız gerektiğine inanmak ve bunun gereğini yerine getirmek zorundayız. Ne yapalım gençler böyle istiyor deyip gençleri Batı kültürünün içine atamayız. Yapılan eğlence programları sonrası içki, eroin vb. maddelerin tüketiminin önemli ölçüde arttığını da altını çizerek ifade etmek istiyoruz. Eğer İslam ümmeti isek iyiliği emredip kötülüğü men etmede öncü olmak zorundayız. Baktığımız zaman İslam aleminin manevi dinamikleriyle oynandığı için kan gölüne döndüğünü görmekteyiz. Milletimizin ruhundan uzak olan programların yapılmaması için yetkilere çağrıda bulunuyoruz. Özünde Rabbimize isyan olan hiçbir şeyden bu millete ve gençlerimize hayır gelmez, mutlaka şer gelir. O yüzden yapılan etkinliklerin isyan dairesinde olmamasına özen göstermeleri yönünde çağrıda bulunuyoruz.” dedi.
Açıklamasının ikinci bölümünde de Yemen’de meydana gelen olaylarla ilgili bir değerlendirmede bulunan Topal, şu ifadeleri kullandı: “Son günlerde Yemen’de meydana gelen hadiseler, sivil ölümleri, bilinçsizce yapılan havadan müdahaleler, Amerika’nın yine işe dahil olması ve Müslümanların Sünni-Şii diye gruplara ayrılmak istenmesi, şuurlu Müslümanları üzmekte ve kahretmektedir. İslam ülkelerindeki karışıklıkların çözümü Erbakan Hocamızın kurduğu D-8’leri bir an önce harekete geçirmektir. O yüzden rahmetli hocamız olacakları gördüğü için birkaç aylık hükümetinde alelacele D-8’leri kurmuş ve etkin hale getirmeye çalışmıştır. Oynayacakları oyunların yıkılacağını anlayan Siyonist güçler ve Batı derhal hükümeti yıkmış ve D-8’leri pasif duruma getirmiştir. Amerika’nın ve Batı’nın taraf olduğu bir savaşa biz taraftar değiliz. Çünkü biz biliyoruz ki Amerika ve Batı asla Müslümanların iyiliğini istemez. Bugün görüyoruz ki ABD’nin girdiği hiçbir ülkede huzur kalmamıştır: Irak, Afganistan, Libya bunun sadece görünen örnekleridir. Görünmeyen ise bütün İslam coğrafyasıdır. Allahu Teala Ali İmran suresinde; “Onlar size karşı olan kin ve düşmanlıklarından parmaklarını ısırmaktadırlar, içlerindeki düşmanlık ve kinleri ise çok daha büyüktür. Sizin başınıza bir iyilik gelse onlar üzülürler, sizin başınıza bir kötülük gelse onlar sevinirler” buyurmaktadır. Rabbimizin bize böyle tanıttığı kafirler yani Batı medeniyetinin Müslüman ülkelere müdahalesi iyi niyetli olabilir mi? Ya da biz Türkiye olarak ABD’nin ve Batı’nın yanında lojistik destek vermemiz doğru olabilir mi? İslâm âlemindeki problemlerin çözümü, önce ABD ve Batı’nın bölgeden gitmesini istemek sonra sadece Allah’tan yardım isteyerek ihlasla D-8’leri harekete geçirmek ve bölgede İslâm kardeşliğini inşa etmektir. Bu durumda ve şartlarda Kuranı ve İslamı anlama yönünde daha fazla çaba göstermeye ihtiyacımız olduğunu düşünmekteyiz. Şuurlu Müslüman olmak bütün İslam dünyasının kurtuluşu demektir. Çanakkale ruhunun kalbimizde bir hafta bir ay değil her zaman kalbimizde taşımaya ihtiyacımız var. Müslümanlar ve dünya ancak Çanakkale’deki iman ruhuyla kurtulabilir.”
Güncelleme Tarihi: 29 Mart 2015, 17:11
Dernek yöneticisi Yakup Topal, Çanakkale Zaferinin 100. yılını kutladığımız Mart ayının İslam ümmeti için ayrı bir önem taşıdığını belirterek, son günlerde Yemen’de meydana gelen hadiselerin Müslümanların her zamankinden daha şuurlu hale gelmesinin mecburi hale getirdiğini söyledi.
Türkiye’de Çanakkale zaferinin kutlandığı bu günlerde Anadolu’nun çeşitli vilayetlerinde böyle anlamlı bir zaferin kutlandığı programların hemen ertesinde “bahar şenliği” ismiyle çeşitli programlar yapıldığını ve bu programların “Çanakkale ruhuna” zarar verdiğini düşündüklerini kaydeden Topal, “Çanakkale’de evlatlarını ve kendilerini feda edenler bu vatanın eğlence diyarı olması için bunu yapmamışlardır. Çanakkale ruhunun, Çanakkale dirilişinin, evlatlarını Çanakkale göz yaşlarıyla gönderen anaların bize beddua etmesini istemiyorsak her işi şuurla ve maneviyatla yapmamız gerektiğine inanmak ve bunun gereğini yerine getirmek zorundayız. Ne yapalım gençler böyle istiyor deyip gençleri Batı kültürünün içine atamayız. Yapılan eğlence programları sonrası içki, eroin vb. maddelerin tüketiminin önemli ölçüde arttığını da altını çizerek ifade etmek istiyoruz. Eğer İslam ümmeti isek iyiliği emredip kötülüğü men etmede öncü olmak zorundayız. Baktığımız zaman İslam aleminin manevi dinamikleriyle oynandığı için kan gölüne döndüğünü görmekteyiz. Milletimizin ruhundan uzak olan programların yapılmaması için yetkilere çağrıda bulunuyoruz. Özünde Rabbimize isyan olan hiçbir şeyden bu millete ve gençlerimize hayır gelmez, mutlaka şer gelir. O yüzden yapılan etkinliklerin isyan dairesinde olmamasına özen göstermeleri yönünde çağrıda bulunuyoruz.” dedi.
Açıklamasının ikinci bölümünde de Yemen’de meydana gelen olaylarla ilgili bir değerlendirmede bulunan Topal, şu ifadeleri kullandı: “Son günlerde Yemen’de meydana gelen hadiseler, sivil ölümleri, bilinçsizce yapılan havadan müdahaleler, Amerika’nın yine işe dahil olması ve Müslümanların Sünni-Şii diye gruplara ayrılmak istenmesi, şuurlu Müslümanları üzmekte ve kahretmektedir. İslam ülkelerindeki karışıklıkların çözümü Erbakan Hocamızın kurduğu D-8’leri bir an önce harekete geçirmektir. O yüzden rahmetli hocamız olacakları gördüğü için birkaç aylık hükümetinde alelacele D-8’leri kurmuş ve etkin hale getirmeye çalışmıştır. Oynayacakları oyunların yıkılacağını anlayan Siyonist güçler ve Batı derhal hükümeti yıkmış ve D-8’leri pasif duruma getirmiştir. Amerika’nın ve Batı’nın taraf olduğu bir savaşa biz taraftar değiliz. Çünkü biz biliyoruz ki Amerika ve Batı asla Müslümanların iyiliğini istemez. Bugün görüyoruz ki ABD’nin girdiği hiçbir ülkede huzur kalmamıştır: Irak, Afganistan, Libya bunun sadece görünen örnekleridir. Görünmeyen ise bütün İslam coğrafyasıdır. Allahu Teala Ali İmran suresinde; “Onlar size karşı olan kin ve düşmanlıklarından parmaklarını ısırmaktadırlar, içlerindeki düşmanlık ve kinleri ise çok daha büyüktür. Sizin başınıza bir iyilik gelse onlar üzülürler, sizin başınıza bir kötülük gelse onlar sevinirler” buyurmaktadır. Rabbimizin bize böyle tanıttığı kafirler yani Batı medeniyetinin Müslüman ülkelere müdahalesi iyi niyetli olabilir mi? Ya da biz Türkiye olarak ABD’nin ve Batı’nın yanında lojistik destek vermemiz doğru olabilir mi? İslâm âlemindeki problemlerin çözümü, önce ABD ve Batı’nın bölgeden gitmesini istemek sonra sadece Allah’tan yardım isteyerek ihlasla D-8’leri harekete geçirmek ve bölgede İslâm kardeşliğini inşa etmektir. Bu durumda ve şartlarda Kuranı ve İslamı anlama yönünde daha fazla çaba göstermeye ihtiyacımız olduğunu düşünmekteyiz. Şuurlu Müslüman olmak bütün İslam dünyasının kurtuluşu demektir. Çanakkale ruhunun kalbimizde bir hafta bir ay değil her zaman kalbimizde taşımaya ihtiyacımız var. Müslümanlar ve dünya ancak Çanakkale’deki iman ruhuyla kurtulabilir.”
