Parti binasında İl İnsan Hakları Başkanlığı yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklaması 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleşti.
Parti yöneticilerinden Alper Celil Varan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde toplumsal ve siyasi unsurlarıyla birlikte ilk darbenin 27 Mayıs 1960 yılında gerçekleştirildiğini belirterek, bu dönemin Türkiye’de darbelerin başlangıcı olarak tarihin tozlu sayfalarında yerini aldığını hatırlattı.
“Demokrat Parti, darbeci, vesayetçi zihniyet tarafından alaşağı edilmiştir”
27 Mayıs askeri darbesiyle birlikte Anadolu’nun yetiştirdiği çok sayıda vatan evladının yine vatanı için bedel ödemek durumunda bırakıldığını kaydeden Varan, “Her bir vatandaşımızın gönlünde yer edinen, hamuru vatan sevgisi ile yoğrulmuş milletin evlatları hukukun vesayet altına alındığı dönemlerde işkenceler görmüş, idam sehpalarında şehit edilmiştir. Darbelerle birlikte meydana gelen vesayet hegemonyası hem bu ülkenin geleceğini hem de milletimizin demokrasi, ekonomi, moral ve motivasyonunu öğütmüştür. 1950 yılında iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları, milletimizin milli ve manevi değerlerini Anadolu coğrafyasından silmeye çalışan CHP iktidarının antidemokratik uygulamalarını rafa kaldırmış, Türkiye’ye çağ atlatmış, milletin milli, manevi değerlerini iade- i itibar etmişlerdir. Tek parti rejiminin ülkemize yaşattığı en büyük zulüm olan Türkçe Ezanı özüne döndürerek, Anadolu’nun Ezan-ı Muhammedi’ye olan özlemini gidermişlerdir. Takvimler 27 Mayıs 1960’ı gösterdiğinde, milli iradenin yüksek teveccühü ile dönemin tek parti zihniyetini geride bırakarak iktidara gelen Demokrat Parti, darbeci, vesayetçi zihniyet tarafından alaşağı edilmiştir” dedi.
“Demokrasimize ve irademize düşman olan şer odaklarını hiçbir zaman unutmayacağız”
1961 Eylül’ünde ise Adnan Menderes ve arkadaşları Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın mizansen yargılamalar sonucu idam sehpasına çıkarılarak aileleriyle helalleşmelerine dahi izin verilmeden hayata veda ettiklerini ifade eden Varan, “27 Mayıs’ta başlayan darbeler 12 Eylül, 12 Mart, 28 Şubat ile devam etmiş ve milletimize büyük zararlar vermiştir. Yalnızca milletin evlatları değil bilakis demokrasi ve milli iradeye olan inançlarıyla Türk Milleti karanlığa gömülmek istenmiştir. 27 Mayıs E-Muhtırası, 15 Temmuz Darbe Girişimi ile uyandırılmaya çalışılan bu karanlık odaklar, Aziz Milletimizin 15 Temmuz Gecesi gösterdiği kararlılık ile sekteye uğratılmış ve ilelebet engellenmiştir. Türkiye’de darbeler tarihi bir daha açılmamak üzere 16 Temmuz sabahı itibariyle kapanmıştır. Sahneye koyulmak istenilen oyunlara, Türkiye’ye diz çöktürmek istenen her eyleme karşı milletine ve hizmete sevdalı kadrolar ile Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, demokrasi düşmanlarına en büyük dersi vermiştir. Kişiler değişse de asırlardır süregelen oyunların farkında olan bizler halkımız ile hak mücadelemizi sürdürmeye, ülkemizi her çeşit saldırıya karşı müdafaa etmeye devam edeceğiz. 17 Eylül karanlık gecesinin 60’ıncı yılında, surda bir gedik açarak nesillere yol veren, daha demokratik ve özgür bir ülkede yaşayabilmemiz için canlarını feda eden Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan başta olmak üzere tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Demokrasimize ve irademize düşman olan şer odaklarını hiçbir zaman unutmayacağız” şeklinde konuştu.