Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Akçay, başta sicil affı olmak üzere KOSGEB, yol kenarı denetim istasyonu, derelerden kum alınması ve müşteri memnuniyeti konularında yaşanan sorunları dile getirdi.

“Sicil affında yetki tamamen banka müdürlerinde”

Yaptığı açıklamada esnafa yönelik ‘sicil affı’ kanunu çıkarıldığını ve uygulamaya geçtiğini fakat sonuç alamadıklarını kaydeden Akçay, “Yetki tamamen banka müdürlerimizde. Sicil affının hiçbir esprisi kalmadı” dedi.

“KOSGEB toplantıları ayda bir olması geç”

KOSGEB kurullarının da ayda 1 kez toplanarak müracaatları değerlendirdiğini ifade eden Akçay, “Ayda bir toplantı yapılması bizim için çok uzun bir süredir. Kabul edilebilir bir süre değildir. Bir girişimci, yeni işe atılacak bir arkadaşımız KOSGEB desteğiyle alakalı kararını 1 ay beklemek gibi tahammülü yok. Zaman hızlı geçiyor. Türk milleti olarak da Gümüşhane olarak da bizim acelemiz var” diye konuştu.

“KOSGEB kurulunda esnafı temsil edecek bir kişi bile yok”

KOSGEB’in bu kurularında esnafı, girişimciyi temsil edecek kişi olmadığını ve kurulun tamamen bürokratlardan oluşmasını eleştiren Akçay, “Onların bildiği herşeyi bizim bilmemiz mümkün değil ama bir esnafın, ticaret erbabının bildiği herşeyi de bürokratın bilmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.

“Komşu illerin girişinde böyle bir kantar yok”

İkisu köyü yakınlarında bulunan Yol Kenarı Denetim İstasyonunun Gümüşhane için başlı başına bir sorun olduğunu savunan Akçay, “Yol kenarı denetim istasyonu Gümüşhane için başlı başına bir sorun. Haksız rekabete meydan veriyor. Bizim ilimizin girişinde var, komşu illerin girişinde böyle bir kantar yok. Ya bütün illerde olsun ya da bizde olmasın” dedi.

Türkiye genelinde 7 yıl önce dere yataklarından kum çıkarılmanın yasaklandığını hatırlatan Başkan Akçay, “Komşu illerimizde bütün dere yataklarından kum çakıl alımı devam ediyor. Benim sanayicim, işadamım onlarla nasıl rekabet edecek. Gümüşhane’de kum taş kırılarak elde ediliyor ama komşu illerde dere yataklarından hazır malzeme alınıp eleniyor. İşçilik maliyetinden dolayı bizim ürünlerimiz pahalı oluyor. Komşu illerindeki ekonomik olarak büyüyen özel sektör benim ilimde zor şartlar altında büyüyemeyen özel sektörü de yutuyor ve biz piyasadan kayboluyoruz” şeklinde konuştu.

Açıklamasının son bölümünde “müşteri memnuniyeti” konusunu ele alan Akçay, çok önem verdikleri bu konuyla alakalı Gümüşhane Üniversitesi ile işbirliği yaparak çok çeşitli kurslar, seminerler düzenlediklerini belirterek, “müşteri memnuniyeti” kavramının sadece esnafı hedef alan bir algı oluşturmasından duydukları rahatsızlığı dile getirdi.

“Müşteri memnuniyeti bütün kamu kurumlarında da esnaf ve tüccarda da uygulanmalı”

Akçay, “Bizim buna itirazımız var. Müşteri memnuniyeti bütün kamu kurumlarında da esnaf ve tüccarda da uygulanmalı. Kamu kurumlarının da birinciliği müşteri memnuniyeti olmalı. Siz nasıl bir esnafa gittiğinizde memnun olmayıp bir başka esnafa gidiyorsunuz. Sizin başka yeri tercih etme şansınız var. Ama bizim bir kamu kurumunda müşteri memnuniyetiyle karşılaşmadığım zaman benim alternatifim yok. Kurumlar hep bir tane. Başka şansım yok. Bunu düşünen ve eğitimleri veren kurumlarımız var ama yeterli olmadığı kanaatindeyim. Kurumun itibarını, devletin otoritesini zayıflatmamış oluruz. Yok demenin çok çeşitli yolları olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama kurumlar bazen işi kestirmeden atıp olmaz deyip atıyor” diye konuştu.