Akıncı, Kızılay'ın Görünmeyen Yüzünü anlattı

Gümüşhane’de İlim Yayma Cemiyeti tarafından her hafta Salı günleri düzenlenen şehir Sohbetleri programının bu haftaki konuğu Türk Kızılay Gümüşhane Başkanı Ömer Nasuhi Akıncı oldu.

Akıncı, Kızılay'ın Görünmeyen Yüzünü anlattı

Gümüşhane Belediyesi Hüseyin Nihal Atsız Kültürevinde düzenlenen programda Akıncı, “Kızılay'ın Görünmeyen Yüzü” başlığıyla Türkiye’nin en büyük derneği olan Türk Kızılay’ın genel ve yerel yapısıyla kamuoyunda merak edilen konularını anlattı.

Gümüşhane Valisi Aydın Baruş’un da katıldığı programda konuşan Akıncı, 157 yıllık Türk Kızılay teşkilatının çok büyük bir yapı olduğunu belirterek, “Kızılay, Türkiye'nin en büyük derneği. Bir devlet kurumu olarak görülüyor ama Kızılay dernekler kanununa tabi bir dernek. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın her tarafında bir afet, bir sıkıntı olduğu zaman oraya koşar” dedi.

“Afet zamanları barınma ile ilgili sorumlu kuruluş AFAD’dır. Kızılay’ın sorumluluğu ise beslenmedir”

6 Şubat depremlerinden sonra gündeme gelen çadır satma hadisesine de açıklık getiren Akıncı, “Bu hadise depremi bile gölgede bırakacak şekilde büyüdü. Akabinde öyle bir noktaya geldi ki Kızılay kan bağışları bile stoklarının dibe vurması ve neredeyse Türkiye'deki hastanelerde ameliyat yapılamayacak bir durum ortaya çıktı. Kızılay gibi bir yapının bir yardım kuruluşunun siyasetin gölgesinde bırakılması, siyasi tartışmalara konu yapılması, iktidar mücadelesinin göbeğine getirilip deprem gibi çok önemli bir dönemde işin bu noktaya gelmesi benim çok üzüntü duyduğum bir hadise idi. O kadar olumsuz yansımaları oldu ki bağış konusunda ciddi sıkıntılar oluştu. En çok bağışın yapılması gereken dönemde insanlar sosyal medyadaki algı oluşturma, yalan üzerinden acımasız bir şekilde Kızılay'ı eleştirmeye başladılar.  Türkiye'nin afetle mücadele planı her şey çok net. Afet zamanları barınma ile ilgili sorumlu kuruluş AFAD’dır. Kızılay'ın en ufak bir sorumluluğu yok. Fakat öyle bir atmosferde mesele ortaya konuldu ki Kızılay’ın bu sorumluluğunu yerine getirmek yerine çadır satıyor” diye konuştu.

“Kızılay milletindir ve tüm insanlığındır”

Kızılay’ın herkesin olduğunu dile getiren Akıncı, “İktidarlar gider ama Kızılay kalır. Kızılay 157 yaşında. Osmanlı devletinden baki kalan bir kuruluş. Nice iktidarlar görmüş, nice cumhurbaşkanları görmüş, nice başbakanlar, nice bakanlar, nice insanlar görmüş.  Kızılay milletindir ve tüm insanlığındır. İlkeleri gereğince din, dil, ırk, renk ayrımı yapmaksızın ihtiyaç sahibi tüm insanların ihtiyaç anında onların yardımına koşmak için var olan bir kuruluştur. Çok kıymetlidir. Sadece ülkemiz için değil, dünyadaki tüm mazlumların tüm yardıma ihtiyaç duyan insanların ihtiyaç duydukları anda onların yanında yer almak için güçlü olarak ve imkanlar ölçüsünde de kuvvetli olarak hayatını devam ettirmek zorunda olan bir yapı. Kızılay’ı güncel siyasi kavgaların içerisine getirip soktuğunuz zaman büyük bir darbe vurmuş oluyorsunuz ve insanlık açısından da çok büyük bir kötülüğe sebep olmuş oluyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“3 yıl içerisinde yaklaşık 3,5 milyonun üzerinde bir nakit para yardımı yapıldı”

Türkiye'nin afetle mücadele planına göre afet zamanında beslenmenin ana sorumlusunun Kızılay olduğunu dile getiren Akıncı, “Kızılay hemen afetzedelerin yardımına koşmak, orada onların beslenmesini tedarik etmek, yemelerini içmelerini karşılamak zorundadır. İnsanın başına her şey gelebiliyor. Bugün iş sahibi ama yarın işsiz kalabiliyor. Gümüşhane'de maden şehri olarak anıldı bir dönem işleyen birçok maden firması vardı. Bu firmalarda çalışan ciddi anlamda da rakamlar vardı. Ve madenlerin kapanmasıyla birlikte işsiz kalan çok sayıda insan oldu ve bu insanlar bir taraftan sosyal yardımlaşma vakfının kapısını çalarken bir taraftan da bizim kapımızı çaldı. Bu süreç içerisinde 1.000 tane dosya oluştu bizde. 3 yıl içerisinde yaklaşık 3,5 milyonun üzerinde bir nakit para yardımı yapıldı Gümüşhane ölçeğinde. Yine 30 bini aşan parça kıyafet yardımı yapıldı. Kadın, genç ve engelsiz olmak üzere 3 tane gönüllü yapımız var. Geçen yıl itibariyle gönüllülük istatistiklerinde Gümüşhane olarak iller bazında 5 sıralamaya giren, birincilik alan tek iliz. Kapımız açık, her daim ve herhangi bir yere gitmenize gerek kalmaksızın Kızılay'ın kapısına gelebilirsiniz” dedi.

“Kızılay bizim göz bebeğimiz”

6 Şubat depremlerinin 11 ili, yüz binlerce aileyi, milyonlarca insanı etkilediğini kaydeden Gümüşhane Valisi Aydın Baruş ise “O süreçte acil ihtiyaçları gidermek gerçekten çok zor bir süreçti. Özellikle sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle ilk zamanlarda insanların sıcak yemek ihtiyacı karşılandı. Kızılay her ne kadar sivil toplum kuruluşu olsa da bir devlet kurumu gibi görülüyor vatandaş nezdinde. Dolayısıyla Kızılay'daki ufak bir aksama, yetersizlik hemen devlet tarafına mal ediliyor. Kızılay bizim göz bebeğimiz. Türk Kızılay’ı sadece kendi ülkesinde değil, çevre ülkeler, komşu ülkelerde değil, dünyanın dört bir tarafında bir afet olduğu zaman koşabilen bir kuruluş. Kesinlikle Kızılay'ın yıpratılmaması, yıpranmaması lazım. Onun için de elimizden geleni yapmamız lazım. Tecrübesiyle, donanımıyla, kan merkezleriyle Kızılay her zaman yanımızda” ifadelerini kullandı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER