Geçtiğimiz günlerde bölgede incelemelerde bulunan bir grup tarafından kaydedilen devasa siperlerin fotoğrafları sosyal medyada paylaşım rekorları kırarken, konuyla ilgili ciddi bir adım atılmaması vatandaşları kahrediyor.
Komisyon raporlarının ilgili yerlere ve Bakanlıklara gönderilmesinin üzerinden uzunca bir zaman geçmiş olmasına rağmen konuyla ilgili bir gelişme olmadığı Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay’da bölgeyle ilgili kayıt olmadığı ifade edilmesine karşın Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi Kafkas Cephesi 3. Ordu Hareketi’ adlı 2 ciltlik kitabında Gümüşhane ve çevresindeki coğrafyada geçen savaşların hem krokileri hem de anlatımları yer alırken, yaklaşık 100 yıl önceki Rus işgali döneminde şiddetli çatışmaların yaşandığı bölge aynı kitapta Artebel Vadisi (Ertabil Deresi) olarak yer alıyor.
Önceki yıllarda bir grup gazeteci tarafından Ahtabur gölü üzerinde 3 bin 149 metre rakımda vatandaşların anlatılarının ardından varlığı bilinen şehit mezarları gündeme getirilmiş, ardından ilgili kurum olan Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü tarafından oluşturulan komisyon vasıtasıyla konu bölgede ve yöre insanları arasında araştırılmıştı.
Doğa Koruma ve Milli Parklar 12. Bölge Müdürlüğü’nün konuyu ilgili yerlere göndermesinin ardından en ufak bir hareketlilik bir yaşanmazken, konuyu sık sık gündeme getiren gazetecilerin haberlerinin üzerine bazı hayırsever vatandaşlar bölgeye kendi imkanları ile şehitlik yapabileceklerini beyan etti.
Köyün yaşlılarının anlatılarıyla bu siper ve şehit mezarlarının yanısıra bahsedilen bazı yerlerde savaş dönemine ait çok sayıda silah ve mühimmat, Rusça ve Osmanlıca yazan çeşitli eşyaların varlığı da biliniyor.
Yüksek rakımda yer alan ve yılın büyük bir bölümünü kar altında geçiren bölgenin 1916-1918 yılları arasındaki Rus İşgali sırasında şiddetli çatışmalara sahne olduğu biliniyor.
Son günlerde sosyal medyada paylaşılan fotoğrafların altında şu ifadeler yer alıyor: “Tespit edilen yeni mevziler ile Artabel zirvelerinde tam yüzyıl önce yaşanmış kurtuluş mücadelesine tanık oluyoruz. Hala izlerini rahatlıkla gördüğümüz top yolları, şehit mezarları ve bozulmamış mevzileri ile Artabel'de bu yönde herhangi bir çalışmanın yapılmamış olmasını hayretler ile karşılıyoruz. Türkiye'nin kurtuluş mücadelesinin verildiği en yüksek rakımlı mevzilerinden olan Artabel'de şehit düşen ecdadımızı rahmetle anarken, onların zor koşullar içerisinde sürdürdükleri bu mücadeleyi gelecek nesillere aktarmak için en azından ciddi bir incelemenin ve bir şehitlik veya savaş anıtının bölgede yapılmasını istiyoruz.”
Güncelleme Tarihi: 28 Temmuz 2015, 09:59