Gümüşhane’de geçtiğimiz günlerde TEMA Başkanı Yusuf Oral’ın gündeme getirdiği Karamustafa’da ki madenin yeni atık depolama tesisi için vadide yer alan Boyluca köylüleri de ayaklandı.
Boyluca köylülerinden 79 kişi yaptıkları ortak açıklamada Oral’ın iddialarına bir gazetede cevap veren firma yetkililerinin belgelerle konuşmak yerine manipülasyon yaptığını, eksik bilgilerle donattıkları dosyaya dahi sahip çıkamadıklarını söyledi.
ZOR SORULAR…
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Firma Genel Müdürü U.U, Karamustafa Köyü Evreni deresinde yer alan Furniyas Atık Depolama Tesisi ile ilgili karalama kampanyasının yürütüldüğünü belirterek, kendince kontra bir demeç vermiştir. Verdiği demecin konularından bir tanesi de proje alanında yer alan Boyluca Köyü Haliloğlu Mevkiinin içme suyu ile ilgiliydi. Uzun, kullanmakta olduğumuz söz konusu içme suyunun projede dikkate alındığını iddia etmektedir. Bu iddiasını ispata davet ederek, şu sorulara cevap vermesini açık yüreklilikle bekliyoruz.
ÖKSÜZ SORULAR
İçme suyunu dikkate aldıysanız, o zaman hazırladığınız ÇED Dosyasının 12. sayfasında yer alan, ‘barajın yakınında içme suyu hatları bulunmamaktadır’’ hükmünü(!) ne yapmayı düşünüyorsunuz? Daha önceki ÇED toplantısında dile getirmemize rağmen ‘su hattı yoktur’ demekte neden ısrar ettiniz? Resmi belgelerde başka, halka başka dil kullanmaktaki (o da kamuoyu baskısı gelince) amacınızı bizimle paylaşabilir misiniz? Riyakârlıkla eşdeğer bu çift dilliğin kaynağını açıklayabilir misiniz? Siz zahmet etmeden hemen cevap verelim: Açıklayamazsınız. Çok iyi biliyorsunuz ki; şayet raporda böyle bir ifadeye yer verseydiniz ÇED sürecini başlatamazdınız. Zira, ÇED yönetmeliğinin 4. Maddesine göre, bir yere siyanür atık barajı yapılabilmesi için o yerde içme suyu hattının bulunmaması gerekiyor. Bütün düğümün bu noktada kilitlendiğini çok iyi biliyorsunuz.
MÜDÜR MANİPÜLASYON YAPIYOR
Anlaşılan o ki, sayın genel müdür bu düğümü çözme misyonunu üstlenmiş durumda. Ne var ki; düğümü bir türlü çözemiyor. Çözemediği için de kesmeye çalışıyor. Bunun için belgeleri konuşturmak yerine manipülasyon yapmayı tercih ediyor. Amiyane bir benzetmeyle, ‘‘Hamamın namusunu nasıl kurtarırım?’’ telaşesi içerisinde devinip duruyor. Âmâ nafile. Besbelli kuru sancılar kendilerini sarmış. Eksik bilgilerle donattıkları dosyaya dahi sahip çıkamıyorlar. Bir de kalkıp, başka yerden su getirileceğinden dem vuruyorlar.
SİYANÜRE EKMEK DOĞRAMAK İSTEMİYORUZ
Şunu ifade etmek isteriz ki; yöre halkı olarak, bizler hiçbir zaman bir karalama kampanyasının içerisinde olmadık. Ne akıntıya karşı kürek çekeriz ne de akıntıya kendimizi kaptırırız. Duracağımız yeri de oturacağımız yeri de iyi tayin ederiz. Hakkımızın haddimizle sınırlı olduğunun bilincindeyiz. Kimse bizden siyanüre ekmek doğramamızı beklemesin. Eğer bir karalama yaptığımız iddia ediliyorsa herkes bilmeli ki; bunun membası kendileridir. Hazırladıkları raporda, söylediklerini veya söyleyemediklerini dile getiriyoruz. Hepsi bu. Kendileri gibi önce hülle ile izdivaç edip, sonra ‘‘nişanlanmanın’’ yollarını aramıyoruz.
EVET, MESELE SADECE SU VE ALDIĞIMIZ NEFESTİR
Diğer taraftan herhangi bir siyasi amaç, kişisel sürtüşme, vurma-kırma peşinde olmadığımızı da belirtmek isteriz. Taleplerimiz oldukça halisanedir, yalındır ve insanidir. Bütün derdimiz, suyumuzu, havamızı, bahçelerimizi, nefes almaya kıyamadığımız ormanlarımızı korumaktır. Çocuklarımızın, torunlarımızın gözlerinin içine rahatça bakabilmektir. Bu yüzden hiçbir estetik tanımayan, doğa-insan dengesi gözetmeyen, ‘pornografik’ tarzda bir kâr güdüsüyle hareket edilerek, başlatılan bu projenin iptalini istiyoruz.
YETKİLİLERİN İLGİSİNİ BEKLİYORUZ
Başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı olmak üzere, Valiliğimizin ve ilgili birim müdürlüklerinin konuya hassasiyetle eğileceklerini ve hukukun arkasından dolanma, hukuka tuzak kurma, hukuka pike çekme işine dur diyeceklerini düşünüyoruz. Bu konudaki ümidimiz tamdır. Bunun yanı sıra doğaya hoyratça hükmederek değil, doğayla birlikte uyumlu yaşamayı düstur edinen bütün sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların hassasiyetini bekliyoruz. Daha fazla bilgi sahibi olmaları için 04.09.2014 tarihinde Karamustafa Köyü’nde yapılacak olan ÇED toplantısına kendilerini davet ediyoruz.”
İlgili Haberimiz:
Karamustafa'da Neler Oluyor?
Firma Müdürünün Cevabı:
Karalama kampanyası yapılıyor
ÇED Dosyası:
Firmanın hazırlattığı ÇED Dosyasını Bilgisayarınıza PDF Formatında İndirmek İçin Burayı Tıklayınız
Güncelleme Tarihi: 28 Ağustos 2014, 08:25
Boyluca köylülerinden 79 kişi yaptıkları ortak açıklamada Oral’ın iddialarına bir gazetede cevap veren firma yetkililerinin belgelerle konuşmak yerine manipülasyon yaptığını, eksik bilgilerle donattıkları dosyaya dahi sahip çıkamadıklarını söyledi.
ZOR SORULAR…
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Firma Genel Müdürü U.U, Karamustafa Köyü Evreni deresinde yer alan Furniyas Atık Depolama Tesisi ile ilgili karalama kampanyasının yürütüldüğünü belirterek, kendince kontra bir demeç vermiştir. Verdiği demecin konularından bir tanesi de proje alanında yer alan Boyluca Köyü Haliloğlu Mevkiinin içme suyu ile ilgiliydi. Uzun, kullanmakta olduğumuz söz konusu içme suyunun projede dikkate alındığını iddia etmektedir. Bu iddiasını ispata davet ederek, şu sorulara cevap vermesini açık yüreklilikle bekliyoruz.
ÖKSÜZ SORULAR
İçme suyunu dikkate aldıysanız, o zaman hazırladığınız ÇED Dosyasının 12. sayfasında yer alan, ‘barajın yakınında içme suyu hatları bulunmamaktadır’’ hükmünü(!) ne yapmayı düşünüyorsunuz? Daha önceki ÇED toplantısında dile getirmemize rağmen ‘su hattı yoktur’ demekte neden ısrar ettiniz? Resmi belgelerde başka, halka başka dil kullanmaktaki (o da kamuoyu baskısı gelince) amacınızı bizimle paylaşabilir misiniz? Riyakârlıkla eşdeğer bu çift dilliğin kaynağını açıklayabilir misiniz? Siz zahmet etmeden hemen cevap verelim: Açıklayamazsınız. Çok iyi biliyorsunuz ki; şayet raporda böyle bir ifadeye yer verseydiniz ÇED sürecini başlatamazdınız. Zira, ÇED yönetmeliğinin 4. Maddesine göre, bir yere siyanür atık barajı yapılabilmesi için o yerde içme suyu hattının bulunmaması gerekiyor. Bütün düğümün bu noktada kilitlendiğini çok iyi biliyorsunuz.
MÜDÜR MANİPÜLASYON YAPIYOR
Anlaşılan o ki, sayın genel müdür bu düğümü çözme misyonunu üstlenmiş durumda. Ne var ki; düğümü bir türlü çözemiyor. Çözemediği için de kesmeye çalışıyor. Bunun için belgeleri konuşturmak yerine manipülasyon yapmayı tercih ediyor. Amiyane bir benzetmeyle, ‘‘Hamamın namusunu nasıl kurtarırım?’’ telaşesi içerisinde devinip duruyor. Âmâ nafile. Besbelli kuru sancılar kendilerini sarmış. Eksik bilgilerle donattıkları dosyaya dahi sahip çıkamıyorlar. Bir de kalkıp, başka yerden su getirileceğinden dem vuruyorlar.
SİYANÜRE EKMEK DOĞRAMAK İSTEMİYORUZ
Şunu ifade etmek isteriz ki; yöre halkı olarak, bizler hiçbir zaman bir karalama kampanyasının içerisinde olmadık. Ne akıntıya karşı kürek çekeriz ne de akıntıya kendimizi kaptırırız. Duracağımız yeri de oturacağımız yeri de iyi tayin ederiz. Hakkımızın haddimizle sınırlı olduğunun bilincindeyiz. Kimse bizden siyanüre ekmek doğramamızı beklemesin. Eğer bir karalama yaptığımız iddia ediliyorsa herkes bilmeli ki; bunun membası kendileridir. Hazırladıkları raporda, söylediklerini veya söyleyemediklerini dile getiriyoruz. Hepsi bu. Kendileri gibi önce hülle ile izdivaç edip, sonra ‘‘nişanlanmanın’’ yollarını aramıyoruz.
EVET, MESELE SADECE SU VE ALDIĞIMIZ NEFESTİR
Diğer taraftan herhangi bir siyasi amaç, kişisel sürtüşme, vurma-kırma peşinde olmadığımızı da belirtmek isteriz. Taleplerimiz oldukça halisanedir, yalındır ve insanidir. Bütün derdimiz, suyumuzu, havamızı, bahçelerimizi, nefes almaya kıyamadığımız ormanlarımızı korumaktır. Çocuklarımızın, torunlarımızın gözlerinin içine rahatça bakabilmektir. Bu yüzden hiçbir estetik tanımayan, doğa-insan dengesi gözetmeyen, ‘pornografik’ tarzda bir kâr güdüsüyle hareket edilerek, başlatılan bu projenin iptalini istiyoruz.
YETKİLİLERİN İLGİSİNİ BEKLİYORUZ
Başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı olmak üzere, Valiliğimizin ve ilgili birim müdürlüklerinin konuya hassasiyetle eğileceklerini ve hukukun arkasından dolanma, hukuka tuzak kurma, hukuka pike çekme işine dur diyeceklerini düşünüyoruz. Bu konudaki ümidimiz tamdır. Bunun yanı sıra doğaya hoyratça hükmederek değil, doğayla birlikte uyumlu yaşamayı düstur edinen bütün sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların hassasiyetini bekliyoruz. Daha fazla bilgi sahibi olmaları için 04.09.2014 tarihinde Karamustafa Köyü’nde yapılacak olan ÇED toplantısına kendilerini davet ediyoruz.”
İlgili Haberimiz:
Karamustafa'da Neler Oluyor?
Firma Müdürünün Cevabı:
Karalama kampanyası yapılıyor
ÇED Dosyası:
Firmanın hazırlattığı ÇED Dosyasını Bilgisayarınıza PDF Formatında İndirmek İçin Burayı Tıklayınız