Düny Madenciler Günü Mesajları

Gümüşhane'de 4 Aralık Dünya Madenciler Günü nedeniyle yayımlanan mesajlar.

Düny Madenciler Günü Mesajları
BELEDİYE BAŞKANI ERCAN ÇİMEN

Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü nedeniyle yayımladığı mesajında madencilerin istismar edilmesinin doğru bir davranış olmadığını belirtti.

Çimen, madencilerin haklarını her zaman her platforma savunduklarını belirterek, “Yerin yüzlerce metre altında çok zor şartlar altında alın teri dökerek, emek mücadelesi veren ve canlarını hiçe sayarak evlerine götürecekleri ekmek için mücadele eden madenci kardeşlerimizin haklarını her zaman savunan bir iktidarın mensubuyuz. Bu güne kadar madenci kardeşlerimize nasıl sahip çıktıysak bundan sonra da sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

Madenciler üzerinden siyasi ikbal elde etmenin kimseye fayda sağlamayacağını kaydeden Çimen, “Geçmiş dönemlerde madenler için ağır eleştirilerde bulunanlar, siyasi başarısızlıklarını örtmek için madenciler üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışıyor. Biz madencilerimize ne söz vermişsek sözümüzün arkasında durduk, durmaya da devam edeceğiz. Hiç kimse kalkıp ta maden ve madenciler üzerinden siyasi ikbal elde etmeye çalışmasın. Devletimiz madenler için yapması gerekenleri yapıyor. Ama sadece devletin yaptıklarıyla kalınmamalı. Devletin yanında işverenlerin de yapması gerekenler var. Madencilerimiz ülkemiz için çok önemli, ama bizim için en büyük madenimiz, cevherimiz, değerimiz insanımızdır. Bu vesileyle bir süre önce Soma ve Ermenek’te yaşadığımız acı olaylar sonrası tüm maden şehitlerimize rabbimden rahmet, geride bıraktıkları gözü yaşlı ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Madenci kardeşlerimize de Allah’tan kazasız belasız günler diler, tüm dünya madencilerinin “4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü kutlarım” şeklinde konuştu. 

CHP İL BAŞKANI ATİLLA SAİT ÖZDAMAR

“Madenlerin; milyonlarca yılda oluşan, oluşurken hiçbir kişinin, kurumun, sınıfın katkısının bulunmadığı, emek harcamadığı madenlerimizin bu özelliğiyle de tüm insanlığın ortak değeri olduğu, sağlayacağı faydanın da toplumsal olması gerektiği bilinmektedir. Bu yeraltı kaynaklarını her türlü tehlike ve zorluk altında doğayla mücadele ederek üreten maden emekçilerine, toplumun vefa borcu bulunmaktadır. Yerin metrelerce altında insanlığa hizmet için gerektiğinde canlarını hiçe sayan maden emekçilerine hakettikleri değerin verilmesi aynı zamanda bir insanlık görevidir.

Her şeyin ama her şeyin; insan, doğa, ekolojik sistem, tüm kavram ve etik değerlerin "ticarileştirilerek" yıkımının arsızca sürdürüldüğü günümüzde madenlerimiz de sadece ticari bir meta, piyasa malı gibi değerlendirilmiş ve pazara sürülmüştür. Bunların sonucu; her yedi dakikada bir iş kazası yaşanması, ölümler, maden mühendisi meslektaşlarımızın giderek artan işsizlik gerçeği, çalışma koşullarının olumsuzluğu ve yaşam standartlarının sürekli düşüşü ile kaynaklarımızın talanı olmuştur.

Bütün bu sorunlara çözüm üretmek ve uygulamak ülkeyi yönetenlerin ve siyasi iktidarların asli görevidir. CHP olarak kamuoyunu bilgilendirmek ve yetkilileri uyarmak görevlerimiz arasındadır ve bu görevimizi yerine getirmeye devam edeceğiz.

Ülkemizde ulusal bir madencilik politikasının oluşturulmasını; yenilenemez doğal kaynağımız olan madenlerimizin, çevresel değerlerimizi de gözeterek en verimli biçimde işlenerek, yüksek katma değer yaratacak şekilde son ürünlere dönüştürülmesinin sağlanması ve ülkenin gelişmesinde, toplumsal refahın yükseltilmesinde madenciliğin katkılarının arttırılması yaklaşımımızı savunmaya yeraltı kaynaklarımızın gerçek sahibinin halkımız olduğunun bilinciyle devam edecektir.

CHP olarak Dünya Madenciler Günü"müzü daha güzel ortamlarda neşeyle kutlayacağımız günlerin geleceği inancıyla, maden kazalarında yaşamını yitiren maden mühendislerini ve tüm maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyoruz.”

ÜLKÜ OCAKLARI İL BAŞKANI FATİH VAKUR KARA

“Bugün 4 Aralık ve tüm dünyada “Madenciler Günü” olarak kutlanmakta. Ancak özellikle son bir yıl içinde Soma ve Ermenek’te yaşanan iki büyük felaket nedeniyle, kutlama yerine tam bir yas havası hâkim. Bu günün doğuşuna neden olan vakıanın yaşandığı coğrafya olan Anadolu’da madencilik sektörü ve madencilerin çalışma koşulları ise içler acısı.

Resmi verilere göre son 70 yılda, ülkemizdeki maden kazalarında üç binden fazla insan hayatını kaybetmiş ve bu acı tablo bizi, ölümlü maden kazaları bakımından dünyada ilk sıraya oturtmuştur. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak madenlerin daha güvenli hale gelmesi beklenirken, ülkemizde son dönemde maden facialarında büyük bir artış gözlemlenmektedir. Dolayısıyla mesele teknoloji veya imkânla değil; insan hayatına verilen önemle alakalıdır.

Madenciliğin devlet eliyle yapılmasının yerine tamamına yakınının özel sektöre devredilmesi, bununla birlikte denetimlerin de yetersiz olmasının bedelini işçi kardeşlerimiz canlarıyla ödemektedir. Maden sektöründe faaliyet gösteren şirketler, işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin yükümlülüklerini ihlal etmekte; kurmaları gereken yaşam odaları ve güvenli çalışma alanlarını, “maliyeti düşürmek” adına göz ardı etmektedirler. Dünya’nın her yerinde maden kazaları ve yaşanan can kayıpları asgari düzeye indirilmişken ülkemizde aksinin yaşanmasının temel gerekçesi bu şirketlerin yönetimi ve denetimi noktasındaki başıboşluktur.

Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere devletin yetkili organlarına ve siyasi iktidarın temsilcilerine hatırlatmak isteriz ki;

Türk Milleti, “İşçilerin hakkını alın teri kurumadan veriniz” diyen yüce bir peygamberin ümmetidir. Kömürün isini alın teriyle temizleyen maden emekçilerinin uğradığı haksızlığın temel etkeni olan taşeronluk sistemi, kamu faydası yerine yandaş faydası gözetilerek yapılan özelleştirmeler ve ihaleler doğrudan doğruya Allah’ın emirleriyle ve Peygamberin ölçüsüyle ters düşmektedir.

Maden işçileri modern köleye dönüştürülmüş, hakları ellerinden alınmış, yandaş sendikaların karşısında adeta kaderine terk edilerek susturulmaya çalışılmıştır. Hakkını arayan madencilerimiz ise şikâyetlerinden vazgeçmeleri için devletin de baskısıyla üç kuruş paraya razı edilmeye çalışılmıştır.

Ülkemizde bugüne kadar 3 bin kişi maden kazasında ölmüş, 100 binden fazla insan yaralanmışken “bu işlerin fıtratında bu var” diyenler, kendi fıtratlarını ortaya koymuşlardır. Hatta görevi işçinin-emekçinin hakkını korumak olan sözde bakan, madencilerimizin ölümü için “güzel öldüler” nitelemesinde bulunarak kamuoyunu şaşırtan, ancak kendisinden beklenen açıklamayı hiç utanmadan, sıkılmadan yapmıştır.

Devletin ve milletin imkânlarını şahsi menfaatleri ve zevkleri için kullananlar, yolsuzluk batağına düşüp fani dünyada lüks içinde yaşamayı marifet zannedip dünyalığı ahirete tercih edenler, bu sorumsuzluklarının hesabını iki cihanda da veremeyeceklerdir. Evlerine bir lokma ekmek götürebilmek için Ermenek’te, Soma’da ve daha nice maden ocaklarında can veren işçilerin vebalini hiç kimse ödeyemeyecektir.

120 yıl öncesinde gerçekleşmiş olan kazaları, bugün, orada da olmuştu diyerek karşımıza çıkarmak Yüce Türk Milleti’ne yapılan büyük bir saygısızlıktır. AKP Hükümeti kısa sürede iş güvenliği ile ilgili ciddi tedbirler almak zorundadır. Taşeronluk gibi çağdışı sistemler derhal yok edilmeli, çok acil bir şekilde kamu vicdanının rahatlatılması ve yaşanan acıların tekrarlanmaması adına Meclis’te İş Güvenliği Araştırma Komisyonu kurulmalıdır. Bu süreçte, maden işçilerinin can güvenliği sağlanana dek üretim durdurulmalıdır.

Bizler, zalimin karşısında mazlumun yanında olmayı kendine düstur edinmiş Ülkücü Türk Gençleri olarak, Dünya Madenciler Günü olarak kabul edilen bugünde, yakın zamanda kaybetmiş olduğumuz Soma ve Ermenek maden şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, onların emanetleri olan kıymetli ailelerinin her dem yanlarında olacağımızı bir kez daha belirtmek istiyoruz. Ülkücü Hareket olarak hâlihazırda maden ocaklarında görev yapmakta olan tüm işçi vatandaşlarımızın da gerekli insani koşullarda çalıştırılmaları için elimizden geleni yapmaktan çekinmeyecek, her fırsat ve koşulda onların haklarını savunmaktan asla geri durmayacağız.

Ülkücü Hareket olarak sosyal manada sorumluluğumuzu yerine getirmek için tüm vatandaşlarımızı maden facialarının önüne geçilebilmesi, milletimizin bir daha böyle acılar yaşamaması için bizlere destek vermeye, karanlığa ışık tutmaya davet ediyoruz.”


Güncelleme Tarihi: 04 Aralık 2014, 13:32
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER