Gümüşhane Altın Şehir Gençlik ve Spor Kulübü tarafından yürütülen “Oynamak Onların da Hakkı” adlı proje ile 20 beden ve zihinsel engelli öğrenci yöresel halk oyunlarını öğreniyor.

Kalkınma Bakanlığı tarafından yürütülen Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında desteklenen projede, haftada 4 gün boyunca iki halk oyunları antrenörü eşliğinde oyunları öğrenen öğrenciler, 3 ayda büyük mesafe kat etti.

İlk olarak sayarak oynamaya başlayan engelli öğrenciler daha sonra davul ve zurna eşliğinde oyunlarını oynuyor. Gümüşhane’de ilk kez gerçekleştirilen projede, 20 engelli öğrenci öğrendikleri oyunları Haziran ayında final gösterisi ile hem halkla hem de aileleriyle paylaşacak.

SIKINTILARI HALK OYUNLARIYLA AŞACAKLAR

Dernek Başkanı Engin Çelik, şehirde bugüne kadar böyle bir projenin yapılmadığını belirterek, “Çocuklarımızın okul ve aile içerisinde yaşadıkları sıkıntıları halk oyunları ile aşacağımız inancıyla bu projeyi başlattık. 0-18 yaş grubunda toplam 20 öğrencimize halk oyunları derslerini iki öğreticimiz veriyor. Gümüşhanemizin yöresel oyunlarından güzeller, sorda diki, misket ve kolbastı oyunlarımızla çocuklarımıza neşeli bir ortam sağlıyoruz. Projenin sonunda kent merkezinde bir konser ve çocuklarımızın öğrendiklerini sergileyecekleri bir program düzenleyeceğiz.” dedi.

Kent merkezindeki bir rehabilitasyon merkezi ile ortak hareket ederek orada okuyan öğrencileri kursa aldıklarını kaydeden Çelik, toplam 6 ay sürecek olan projede 4 ayın geride kaldığını, öğrencilerin 3 aydır halk oyunlarını öğrendiklerini ve bugün itibariyle 3-4 oyunu rahatlıkla oynayabildiklerini belirterek, proje bittikten sonra da kursu devam ettirmeyi düşündüklerini söyledi.

“ÇOCUKLARIN MOTİVASYONLARI ARTTI”

Çocukların ve ailelerin projeden son derece memnun olduklarını ifade eden Çelik, şunları söyledi: “Çocukların eve gittiklerinde oyun oynadıklarını, motivasyonlarının daha çok arttığını, Gümüşhane yöresine ait müzikleri söylemeye başladıklarını söylüyorlar. Kendilerine olan özgüvenleri arttı. Derslere geldikleri zaman gitmeyip, kalmak istiyorlar. Bizde gerektiğinde onları talebini yerine getirerek derslerimizi bazen uzatıyoruz.”

“ÇOCUKLAR BU ORTAMA GİRMEK İÇİN CAN ATIYORMUŞ AMA BİZİM GÖZLERİMİZ GÖRMEMİŞ”

Derneği 2009 yılında kurduklarını fakat bugüne kadar niye böyle bir proje yapmadıkları konusunda hayıflandıklarını dile getiren Çelik, kursa katılan öğrencilerin kendilerine mektuplar yazdığını ve duygularını kağıda döktüklerini belirterek, “Ben o mektupları okuduğum zaman gözlerim doluyor, içim acıyor. Çocuklar bu ortama girmek için can atıyormuş ama bizim gözlerimiz maalesef bugüne kadar görmemiş.” dedi.

DUYMADAN TEMPO TUTUYORLAR

Öğrenciler arasında 3 işitme engelli çocuğun olduğunu ifade eden Çelik, bu çocukların oyunları davulun tokmağına bakarak öğrendiklerini söyledi. İlk başta el çırparak ne yapmaları gerektiğini anlattıkları bu öğrencilerin ilerleyen günlerde artık davulun tokmağının her vuruşuna göre kendilerini ayarladıklarını kaydeden Çelik, işitme engelli öğrencilerin 2 ay içerisinde tüm oyunları öğrendiğini belirterek, “Duymuyorlar ama sürekli davula bakarak tokmakla oyunlarını oynuyorlar.” diye konuştu.

“ZOR AMA ÇABAMIZIN KARŞILIĞINI ALINCA MUTLU OLUYORUZ”

Halk Oyunları Antrenörü Asım Orak ise yürüttükleri proje ile hem ailelerin hem de çocukların mutlu olduğunu belirterek, hem eğlendirip hem de topluma kazandırma noktasında önemli bir adım attıklarını söyledi. Orak, 20 engelli öğrenciye halk oyunları öğretmenin zor olduğunu fakat verdikleri çabanın karşılığında çocukların oyunları öğrenmesi ile mutlu olduklarını kaydetti.