Karşılaşmaya ben bu ligde kalacağım dercesine tempolu ve istekli başlayan kırmızı beyazlı temsilcimiz, Gümüşhane ve İstanbul’un yanısa hem Edirne’de yaşayan hemşehrilerimiz hem de Türkiye’nin dört bir yanından gelen taraftarlarının desteği ile ilk dakidan itibaren oyunun kontrolünü eline aldı.
Her geçen dakikada baskısı artıran temsilcimiz, sezonun ikinci yarısına damga vuran golcüsü Murat Kara ile 15.dakikada 1-0 öne geçti.
Sezonun birçok maçında öne geçtikten sonra geri çekilmesi sonucu çok sayıda puan kaybeden kırmızı beyazlılar, yine Murat Kara ile bizim için özel anlamı olan 29.dakikada farkı ikiye çıkardı.
İki farklı üstünlükten sonra da temposunda düşme olmayan kırmızı beyazlı temsilcimiz, rakip kaledeki baskısını sürdürdü. Rakibinin farkı azaltmak için risk aldığı bölümlerde önemli kontra ataklar yakaladı ve dakikalar 38’i gösterirken Mustafa Aydoğdu ile durumu 3-0 yaptı. Bu skor aynı zamanda ilk 45 dakikanın skorunu belirleyen gol oldu.
İkinci yarıya ilk yarıya nazaran daha kontrollü başlayan tararaf temsilcimiz oldu. Soyunma odasına 3-0 geride giden ve ligde hiçbir hedefi olmayan ev sahibi ekip ise seyircisi önünde farkı azaltmak için daha istekli başlasa da, özellikle orta sahada iyi pres yapan temsilcimiz buna izin vermedi.
Dakikalar ilerledikçe istediğini ilkyarıda istediğini alan temsilcimiz oyunun temposunu iyice düşürdü. Ev sahibi ekip ise son dakikalarda hiç değilse bir gol arayışını 90+4.dakikada Erkan Şentürk ile gerçekleştirse de bu gol sadece tabelayı değiştiren gol oldu.
Bu sonuçla puanını 41’e çıkaran kırmızı beyazlı temsilcimiz ligi 13.sırada tamamlayarak ligde kalırken, lige veda eden son takım kendi evinde direk rakibi olan Çankaya FK’ya yenilen ve otobüsümüzün camlarını kırarak spor ahlakını ayaklar altına alan Mardinspor oldu.
İLAHİ ADALET ..
Bugünleri de gördük Gümüş’üm çok şükür. Aslında geç gelen adalet de adaletsizliktir. Cennet mekan Organ Gazi’mizin dediği gibi “Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür.” Olduğumuz tüm liglerde takımımıza ve bize çok zulüm yapılarak nice maddi manevi zararlar verildi. Bize hep sabredin, bekleyin düzelecek denildi lakin biz “bekle” demenin “asla” demekle aynı olduğunu anladığımızda geç de olsa kenetlendik. İsyanlarımızı hatırlamamız hiç de zor değil. Şehri küçük ama yüreği büyük Gümüşhane’miz her yerde gururla temsil edilmeyi elbette hak ediyor. Bunun olması için son bir aylık süreçteki sahiplenmenin de devamlı olmasını unutmamak gerek. Puanlarımız çalınırken bıçak kemiğe dayanana kadar sessiz kaldık. Kenetlenmeseydik amatörde işlerin ne kadar kötü olduğunu yeniden yaşayacaktık ki Allah muhafaza.. Amatörden geriye dönüş hiçbir şeye benzemez..
Canım Gümüşhane’m lütfen bize yapılanları unutma, bilinçli ol ve kenetlenme kültürünü dünya durdukça yaşat ki yaşayasın. Zira sana kimseden fayda gelmediği hep yaşayarak öğrendin. Örnek mi istiyorsun; çok uzağa gitmeden ligin 30. haftasını hepimiz hatırlayalım. Yapılanların hesabını sormaktan aciz federasyon yenilerine kucak açtı. Mardin’deki maç seyircisiz oynandı diye kayıtlara geçti ama sahada en az kaç yüz kişi vardı acaba ?. Ya tersi olsaydı. Vay başımıza olurdu. Biz playofflarda az final kaybetmedik. Ama sonuçta başarılarla yoğrulmuş armaya sahip çıkmak gerekiyordu. Seneye çok daha zor olacağı için yapılan tüm hatalar masaya yatırılıp ciddi önlemler alınarak olduğumuz basamak geride bırakılmalıdır. İş yine bize kalacağı için beklemenin nelere mal olduğunu hep beraber gördük. Güvencemiz olan altyapımızdaki onlarca genç sporcumuz su gibi akarken testilerimizi doldurmalıyız. Buna mecbur olduğumuzu, ligin ikinci yarısında fırtına gibi esen sevgili Murat Kara’ya bakarak anlamak hiçte zor değil. Ya alınamasaydı. Yani oğul ocaktan gerek. Takım son haftalarda eze eze aldığı çok zorlu ve kritik galibiyetlerle sadece ligde kalmadı eski günlerine döneceğinin sinyallerini de verdi. Bu hava bozulmamalıdır. Malum bizim gerçekten efsane ve büyük bir takım olduğumuzu önemli olan tüm rakiplerimiz bizzat yaşayarak görmüştür. Artık Bizans oyunları, pusuculuk ve soygunlara karşı fazlasıyla tecrübeli olduğumuz için Gümüşhane çok zor bir deplasmandır. Rakipler bunu görmüştür ve gerisi bize kalmıştır.
Lütfen bizi bundan böyle bir daha üzmeyin. Gerekirse iyi oyunumuz ve azmimizle, geçmişi aldığı ceza ve adaletsizliklerle dolu Süleyman Soytürk gibi bize geçen yıl ve bu yıl yapmadığı haksızlığı bırakmayan ezik hakemleri de yenmemiz gerektiğini hep hatırlayalım. Bu adam hala maç yönetebiliyor. Yönetimimiz bu ezik adamı takip etmeli ve tüm yasal yolları yürümelidir. Yönetimimize sesleniyorum bu hakemi lütfen takip edin, çünkü seneye mutlaka maçımıza verilecektir. Bunun önlemi alınmalıdır. O gün Gümüşhane’li uyku uyudu mu, tabiki hayır. Başka hakem mi yoktu. Adaletli bir yönetim olsaydı Fethiye maçı daha başında kopardı ve eminim bu süreçteki eziyeti yaşamazdık. Daha önceye gidersek de Ankara Demirspor maçında yenilmez ve buralara kadar inmezdik. Yazık değil mi ?. Bunlara kimse bir daha cesaret edememelidir. Dolayısıyla yönetimimizin çok işi var.
Biliyoruz ki, Allah bizi kimseye muhtaç etmesin, çünkü bizden yardım isteyene hiç düşünmeden elimizi uzattık. Ama dara düştüğümüz an unutulduk. Canım Gümüşhane’m bunları sakın unutma.. Gümüşhane’li hep misafirperverdir ve ocağına düşene gözü gibi bakar, ama sahada rakiplere gücümüzü ve buradan çıkışın kolay olmayacağını da bu takım ve de yönetim hissettirmelidir. İnşAllah seneye çok daha büyük başarılara imza atacağız. Tüm camiamıza sevgi ve dularımla tekrar hayırlı ve Allah hepimizin yardımcısı olsun …