Devlet Hastanesi doktorlarından nöroloji uzmanı Uzm. Dr. Hanife Karakaya, nöroloji polikliniğinde İğne EMG Yapmaya başladıklarını ifade ederek, İğne EMG hakkında açıklamalarda bulundu.
İğne EMG’nin 19. yüzyıl başlarında keşfedildiğini ve Türkiye ‘de ilk EMG laboratuvarının 1960’da kendisinin de eğitim gördüğü Ege Üniversitesi Nöroloji Kliniği’nde kurulduğunu kaydeden Karakaya, “İğne EMG 1960 yıllardan beri öncelikle İzmir, İstanbul, Ankara gibi büyük şehirler olmak üzere birçok nöroloji merkezinde yaygın olarak yapılmaktadır. Gümüşhane Devlet Hastanesi Nöroloji Kliniğinde iğne EMG bu yıldan itibaren yapılmaya başlanmıştır” dedi.
İğne EMG’nin tele benzeyen, özel olarak tasarlanmış, tek kullanımlık çok ince iğneler ile yapılan inceleme olduğunu ifade eden Karakaya, “İlgili kaslara girilerek bu kasların aktivitesine bakılır ve bu sırada elektrik uyarımı verilmez. İnceleme sırasında ilgili kası aktif hale getirmek için bazı hareketler yapmanız istenir. Kas liflerinin hafif ve güçlü kasılmaları sırasındaki ürettikleri sinyaller değerlendirilir. Bu inceleme ile kuvvet sinirlerinden kasa ulaşan iletide bir hata olup olmadığı, varsa hasarın zamansal süreci ve iyileşmenin başlayıp başlamadığı hakkında fikir sahibi olmak mümkündür. Böylece saptanan hastalığın vücudun neresinde olduğuna ya da yaygın bir hastalık durumunda hastalığın yaygınlık derecesine ilişkin bilgiler elde edilir İşlem sırasında hafif ağrı hissi duyulsa da çoğu hasta tarafından iyi tolere edilir” diye konuştu.
İğne EMG’nin kas hastalıkları, boyun fıtığı, bel fıtığı, yüz felci, ALS gibi hastalıkların tanı ve derecelendirmesinde kullandığını belirten Karakaya, “Kan sulandırıcı ilaç (kumadin, aspirin. vb) kullanan hastaların inceleme öncesinde bu durumu tetkiki uygulayacak doktora bildirmeleri gereklidir. Kanı çok sulanmış kişilerde iğne EMG yapılması tercih edilmemektedir” ifadelerini kullandı.