Gümüşhane Üniversitesi ev sahipliğinde Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ve Bayburt Üniversitesi ortaklığında düzenlenen II. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongre’si başladı.
İlki 13-15 Mart 2019 tarihleri arasında Mersin’de düzenlenen Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi’nin ikincisi Gümüşhane Üniversitesi Kongre Merkezi’nde başladı. İki gün boyunca gerçekleştirilecek 41 oturumda 236 bildiri sunumunun yapılacağı kongrenin açılış konuşmasını Rektör Yardımcısı ve Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bayram Nazır yaptı.
Bilimin sanıldığı gibi doğaya ve doğal dünyaya ilişkin gerçeklerin arınmasıyla sınırlanmış bir etkinlik olmadığını bilimin insan için olduğunu vurgulayan Nazır, “Dünyanın daha iyi ve daha insancıl bir toplum özlemini karşılayabilmesi için sosyal bilimlere ve sosyal bilimcilere her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Kongremizde edebiyattan tarihe, felsefeden sosyolojiye, coğrafyadan maliyeye, ekonomiden sosyolojiye, turizmden iletişime uzanan disiplinler arasındaki sınırlamaları sorgulatacak bir çeşitliliğin görünür hale geldiğini ifade etmek isterim. Bugünkü sempozyumun düzenlenmesinde ve hazırlanmasında katkı sunan arkadaşlarımız büyük bir özveri ve hummalı bir çalışma gösterdiler. Kendilerine teşekkür ediyorum. II. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresinin ilim ve düşünce dünyamızda nitelikli tartışmalara kapı aralaması ümidini taşıyoruz. Bu kongreye tebliğlerini sunan 236 meslektaşlarımıza teşekkür eder, saygılarımı sunarım” dedi.
Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun ise “Birincisini Mersin’de Gümüşhane Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz kongremizin ikincisini düzenlemenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gümüşhane Üniversitesi ile gönül birliğimiz zaten vardı; ama işbirliği ve güç birliği alanımız biraz daha genişledi. Çok değerli Bayburt Üniversite ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörlerimiz de bu organizasyona ortak oldular. Bu nedenle de onlara ayrıca teşekkür ediyorum. Modern bilim tarihine baktığımızda sosyal bilimler zaten özellikle aydınlanma döneminde ortaya çıkış süreçlerinde doğal bilimlerin bir parçası tamamlayıcısı gibi işlem gördüğünü görüyoruz. Nitekim sosyolojinin babası kabul edilen Auguste Comte, sosyolojiyi de ilk başlarda sosyal fizik olarak tanımlıyor. Daha sonrasında sosyoloji olarak dönüşüyor. Çünkü fizik veya fen bilimlerindeki yöntemleri aynı şekilde uygulayan ve keskin belirlenmiş sonuçlara ulaşmaya çalışan bir sosyal bilim anlayışı egemendir. Marx Weber diyor ki; her toplum kendi sosyoloğunu çıkartmalıdır. Çünkü siz eğer o toplumu tanımıyorsanız, başka bir toplumda çalışma yaptığınızda orayı betimleme yaparak objektif olarak anlayamazsınız. Anlayamayınca da doğru yorumlayamazsınız. Kongremizi bir arada olmaya, birlikte çalışmaya yönelttiği için önemsiyorum ve yine bu sosyal bilimlerin belli tanımlama ve düşünce aracı olarak yorumlanmasının önüne geçebilmek için salt bir bilim olarak toplumu anlama çabamıza, bireyi anlama çabamıza katkı sunması için önemli olduğu kanaatini taşıyorum. Bu vesileyle bu organizasyona ev sahipliği yapan Gümüşhane Üniversitemizin değerli Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek hocamın şahsında kongreye başkanlık yapan başta Prof. Dr. Bayram Nazır olmak üzere tüm dostlarımıza, tüm düzenleme kurulu üyelerine kalbi şükranlarımı sunar, heyetimize saygılar sunarak sempozyumumuzun verimli geçmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum” diye konuştu.
Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun da düşüncelerini şu sözlerle paylaştı: “İlimlerin tasnifi eskiden beri bizim problemimiz olmuştur. İslam düşünce tarihinde Farabi’den tutun Gazali’ye ne kadar büyük İslam alimi varsa, ilimlerin tasnifi konusunda önemli düşünceler dile getirmişlerdir. Türkiye’nin son dönemlerinde ilimlerin tasnifi ile ilgili daha çok fen bilimleri, sağlık bilimleri, sosyal bilimler diye bir kategorik anlayış var; ama aslında eskiye baktığımız zaman biraz daha detaya inmektedir. Farabi ilimleri 7 sınıfta tasnif etmektedir. Sosyal bilimler en az fen, sağlık ve teknik bilimler kadar önemlidir. Çünkü mesela Gümüşhane’nin tarihi, sanatı edebiyatı başka ülkeyi ilgilendirmez, sadece bu ülkeye aittir. Sosyal bilimler yerli ve millidir. Dolayısıyla sosyal bilimler aslında nesillerin geleceğe aktarılmasında da kültürün, edebiyatın, sanatın, tarihin kısacası tarih şuurunun oluşmasında son derece önemli bir alandır. Geçen senden başlayarak birincisini gerçekleştirdikleri ve önemli bir konuya parmak bastıkları için Kilis 7 Aralık Üniversitesi ve Gümüşhane Üniversitesi’ne, ikincisinde bizleri de ortak ettikleri için teşekkür ediyorum. Bundan sonra önümüzdeki uluslararası kongreyi de Bayburt Üniversitesi’nde yapmak isteriz. Bütün tebliğ sunan veya sunacak arkadaşlara teşekkür ediyorum. Sempozyumun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”
Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Kahraman ise konuşmasında “Böylesi geniş katılımlı bir kongrenin ikincisinin ortağı olmaktan dolayı son derece mutluyuz. Öncelikle ordumuzun, ülkemizin güvenliğini sağlamak, Suriye’nin kuzeydoğusunda kurulmak istenen terör koridoruna izin vermemek için başlatılan ‘Barış Pınarı Harekatı’nı desteklediğimizi ve yüzlerce yıl kıtanın yerlileri olan Kızılderililere soykırım uygulayarak onları yok olma sınırına getiren Amerika Birleşik Devletleri’nin Temsilciler Meclisi’nin 1915 olaylarını Ermeni Soykırımı olarak tanımlayan tarihi gerçeklere uyuşmayan kararını kabul etmediğimizi ve yok hükmünde saydığımızı da ifade etmek istiyorum. Biliyoruz ki üniversitelerimizin de ülkemizin de boşa atılacak zamanı yoktur. Her atılan adım bir boşluğu doldurmalı, her söz hayırsa söylenmelidir. Üniversiteler olarak ülkemiz ve tüm dünya dahil gönül coğrafyamızı sunacak bir değer üretmek zorundayız. Ayrıca ülke olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın belirlemiş olduğu 2023 ve 2071 hedeflerine ulaşmanın ve dünyanın en büyük on ekonomisinden birisi olmanın da ancak bilgi ile mümkün olacağını düşünmekteyiz. Bilginin üretildiği yerler ise üniversitelerdir. Öncelikle bu güzel organizasyona ev sahipliği yapan Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek hocama, onun şahsında bütün üniversite çalışanlarına, kongreye sponsor olan destek veren herkese, kongreye katkı sunacak olan yurtiçi ve yurtdışından gelen bilim insanlarına ve tüm katılımcılara Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ailesi olarak bir kez daha teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek de kültürün inşasında, medeniyetin yaşatılmasında sosyal bilimlerin iki büyük bilim ailesinin önemli bir temsilcisi olduğuna vurgu yaparak, “Bu sempozyumu bizim için değerli kılan bir başka nokta da sempozyumun 30 Haziran 2018 tarihinde kaybettiğimiz son dönemlerde yetiştirdiğimiz en önemli sosyal bilimcilerden birisi olan Prof. Dr. Fuat Sezgin adına düzenlenmiş olmasıdır. Siz genç akademisyenlere, sevgili öğrencilerimize Fuat Sezgin hocanın vefa borcunu onun bıraktığı yerden İslam bilim tarihine olan katkıları devam ettirmek olacaktır. Ev sahipliğimizde düzenlenen II. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi’ne başından beri birlikte yola çıktığımız çok değerli Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun hocama, zaten birdik, iri olma teklifimizi severek kabul eden Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun hocama, Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman hocama hasseten teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki birlikteliğimiz bundan sonrada güçlenerek devam edecektir. Düzenleme Kurulu Başkanı Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Bayram Nazır’a, Rektör Yardımcılarımıza, misafir Rektör Yardımcılarımıza ve düzenleme kurulu heyetinde bulunan bütün arkadaşlarımıza, sürece katkı sağlayan bütün akademisyen arkadaşlarımıza Rektör Danışmanlarımıza, Genel Sekreterlerimize çok teşekkür ediyorum. Kongrenin verileri itibariyle sosyal bilimler alanı ile ilgili çok önemli sonuçlarının olacağını inanıyorum” dedi.
Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen de sosyal bilimlerin hayatın gerçeği olduğuna vurgu yaparak, “Sağlık bilimlerinden, Fizik bilimlerinden bahsedebilmemiz için öncelikle sosyal bilimlere ihtiyacımız var. Bugün burada yaptığımız kongre inşallah bunun sonucu gösterir. Belediye olarak böylesi bilimsel çalışmalara destek vermekten mutluluk duyuyoruz. Gençlerimizle daima bir arada bulunmaktan mutluluk duyuyoruz. Yeni kurulan üniversiteler arasında Gümüşhane Üniversitesi gerçekten çok güzel işler yapan bir üniversitedir. Her ile bir üniversite olmasının mimarı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a buradan teşekkür ediyorum. Gümüşhane Belediyesi olarak aldığımız kararla birlikte bizler de Barış Pınarı Harekâtı’nın arkasında ve destekçisiyiz. Bugün burada bizleri buluşturan bu kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyor, kongrenin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Kongreye katılan Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, burada yaptığı konuşmada programın hazırlanmasında emeği geçen dört üniversitenin rektörlerine, akademisyenlere ve yurt dışından katılım sağlayan misafirlere teşekkür etti.
Vali Taşbilek, Gümüşhane’nin yetiştirdiği önemli fikir adamlarından Mustafa Calık’a kongredeki dil, kültür ve bir bilim insanı olarak katılımları ve paylaştığı kıymetli bilgiler için ayrıca teşekkür ederek Sosyal Bilimler Kongresinin bilim dünyasına ve sosyal bilimlere katkısı olacağına inancım tam olduğunu söyledi.
Yapılan konuşmaların ardından kongreye destek veren başta Gümüşhane İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Emin Erdoğdu başta olmak üzere meclis üyeleri ve sponsorlar ile Dr. Mustafa Çalık ve yurt dışından gelen katılımcılara plaket verildi.
Program açılış konuşmaları sonrasında yapılan oturumlarla devam etti.