Gümüşhane’nin eski yerleşim yerinden Harşit vadisine taşındığı dönemde binalarda kullanılan kirecin 18 kilometre uzaklıktaki Dörtkonak köyü sınırlarında bulunan kireç kuyusundan temin edildiği anlaşıldı.
Köyün önde gelenlerinden 79 yaşındaki emekli öğretmen Hüseyin Ergin, köyün yaylalarında bulunan Piriçli boğazı mevkiinde ki kireç kuyusunun hikayesini babasından ve kuyuyu yakan vatandaşlardan dinlediğini söyledi.
Süleymaniye Mahallesinden Harşit Vadisinde bulunan şimdiki yerleşim yerine taşınan şehirde yeni yapılan binaların kireç ihtiyacının Dörtkonak köyü kırsalında 2 bin 170 metre rakımdaki kireç kuyusundan karşıladığını ifade eden Ergin, dedesi Osman Ağa döneminde Piriçli Boğazındaki kireç kuyusunun 1924 yılındaki nüfus mübadelesinin ardından Torullu Molla Venedik tarafından yakıldığını, kuyuya odunların ise babası ve amcası tarafından taşındığını söyledi.
Molla Venedik tarafından kendisine yıllar önce aktarılan olayı babasına sorarak teyit ettiğini kaydeden Ergin, kireç kuyusunun yalnızca bir kez yakıldığını bildiğini ve günlerce şehir merkezine atlarla kireç taşındığını dile getirdi.
Bölgede bulunan harabelerin de Rumlar tarafından kullanılan yaylalar olduğunu dile getiren Ergin, “Rumlar gittikten sonra dere boyuna göç eden Gümüşhane’de yeni şehir oluşumunda şehrin kireç ihtiyacı için bu kuyu bir kereye mahsus yakıldı. Kilolarla değil, tonlarla kireç taşındı şehre. Hayvanlarla günlerce şehre kireç taşındı.” dedi.
Güncelleme Tarihi: 05 Eylül 2012, 08:59
Köyün önde gelenlerinden 79 yaşındaki emekli öğretmen Hüseyin Ergin, köyün yaylalarında bulunan Piriçli boğazı mevkiinde ki kireç kuyusunun hikayesini babasından ve kuyuyu yakan vatandaşlardan dinlediğini söyledi.
Süleymaniye Mahallesinden Harşit Vadisinde bulunan şimdiki yerleşim yerine taşınan şehirde yeni yapılan binaların kireç ihtiyacının Dörtkonak köyü kırsalında 2 bin 170 metre rakımdaki kireç kuyusundan karşıladığını ifade eden Ergin, dedesi Osman Ağa döneminde Piriçli Boğazındaki kireç kuyusunun 1924 yılındaki nüfus mübadelesinin ardından Torullu Molla Venedik tarafından yakıldığını, kuyuya odunların ise babası ve amcası tarafından taşındığını söyledi.
Molla Venedik tarafından kendisine yıllar önce aktarılan olayı babasına sorarak teyit ettiğini kaydeden Ergin, kireç kuyusunun yalnızca bir kez yakıldığını bildiğini ve günlerce şehir merkezine atlarla kireç taşındığını dile getirdi.
Bölgede bulunan harabelerin de Rumlar tarafından kullanılan yaylalar olduğunu dile getiren Ergin, “Rumlar gittikten sonra dere boyuna göç eden Gümüşhane’de yeni şehir oluşumunda şehrin kireç ihtiyacı için bu kuyu bir kereye mahsus yakıldı. Kilolarla değil, tonlarla kireç taşındı şehre. Hayvanlarla günlerce şehre kireç taşındı.” dedi.