Gümüşhane’de ‘Türkiye’nin enerji sorununa nihai çözüm ve enerji, çevre, sürdürülebilir gelişme ve yenilenebilir enerji’ konularında konferans düzenlendi.

Gümüşhane Çevre, Enerji ve Maden Araştırmaları Derneği (ÇEMAD) tarafından yürütülen ‘Yenilenebilir enerji geleceğimizdir, gelin birlikte öğrenelim’ projesi kapsamında gerçekleştirilen konferans Gümüşhane Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Çok Amaçlı Salonunda icra edildi.

Konferansa konuşmacı olarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi (OTDÜ) Fizik Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Raşit Turan ve Prof. Dr. Bülent Akın katıldı.

Akademisyenler ve öğrencilerin ilgi gösterdiği programda proje hakkında bilgi veren ÇEMAD Başkanı Dr. Talat Özden, proje ile elektriğini güneş enerjisinden elde eden bir adat enerji evi oluşturulduğunu, Şiran, Kelkit, Torul, Kürtün ve Köse ilçelerinde yenilenebilir enerji kaynakları ve kullanımı hakkında konunun uzmanı akademisyenler tarafından farkındalığı artırmak adına 3 gün boyunca bir dizi konferanslar düzenlendiğini söyledi.

“DÜNYANIN GELECEĞİ GÜNEŞ ENERJİSİ”

“Türkiye’nin enerji sorununa nihai çözüm güneş enerjisi ve GÜNAM’ın rolü” konusunda sunumunu gerçekleştiren Prof. Dr. Raşit Turan, Türkiye’nin ve dünyanın geleceğinin güneş enerjisi olduğunu söyledi.

Dünyada enerji gereksiniminin hızla artığını, şuanda Türkiye’nin kullandığı enerjinin 40 katı kadar enerjiye ihtiyaç duyulacak günlerin önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde gerçekleşeceğini ifade eden Turan, bu enerji hızındaki artışın Türkiye gibi ülkelerde daha fazla olduğuna vurgu yaptı.

“TUZ GÖLÜ KADAR ALAN TÜRKİYE’NİN ENERJİSİNİ KARŞILAR”

Atmosferin ısınması sonucunda bir takım çevresel değişiklikler ve iklim bozukluklarının ortaya çıktığını kaydeden Turan, dünyadaki bu iklim değişikliğini engellemenin, daha yaşanabilir bir dünya haline gelmenin yollarından birisinin de güneş enerjisinden geçtiğini belirterek, “Güneş enerjisi hepsini kapsayacak bir enerjiye sahip. Güneş enerjisi bizin ihtiyacımızı tümüyle karşılayabilir. Güneş enerjisi kaynağını diğer enerji kaynaklarına dönüştürebilmemiz gerekiyor. Güneş enerji kaynağını hayata geçirebilirsek ne Karadeniz’in derelerine HES’ler yapmaya, Karadeniz’in doğasını bozmaya ihtiyacımız kalmaz ne de başımıza bir kaza geldiğinde büyük felaketlere neden olabilecek nükleer santraller kurulmasına ihtiyacımız kalmaz. Bizim güneş enerjisi teknolojisini geliştirmemiz gerekiyor. Diğer ülkelerle karşılaştırma yaptığımızda Türkiye çok daha fazla güneş enerjisine sahip. Tuz gölünün alanı kadar bir alanı güneş enerjisi panelleriyle kapladığınızda Türkiye’nin enerji kaynağını rahatlıkla karşılayabiliriz. Türkiye’nin bütün enerji ihtiyacını karşılamak için bu kadar panel yeterli. İyi bir irade ve iyi bir planlama ile hesaplamalar yapılırsa 300 milyar dolara yakın bir rakama mal edebiliriz. Münih, Antalya ve Orta Karadeniz’de bir güneş enerjisi raporu hazırladık. Orta Karadeniz’in Münih’den daha fazla bir güneş enerjisi üretimi yapabileceği ortaya çıktı. Türkiye güneşten ısı elde etme konusunda dünyanın sayılı ülkelerinden birisi. Türkiye Çin’den sonra güneşten sıcak su elde etme konusunda büyük bir yer ediniyor.” dedi.

Prof.Dr. Bülent Akın ise konferansta “Enerji, Çevre ve Sürdürülebilir Gelişme ve Yenilenebilir Enerji” konularında sunum gerçekleştirdi. Akın, dünyadaki birçok oluşumun güneş enerjisinden kaynaklandığını belirterek, güneş ışığının direk enerjiye çevrilebildiğini söyledi.

“GÜNEŞ ENERJİSİ KENDİNİ 5 YILDA AMORTİ EDİYOR”

Güneş enerjisinin kendisini 5 yılda amorti etmesine karşın nükleer enerjinin kendini 32 yılda amorti ettiğini belirten Akın, güneş enerjisinin birim maliyetinin çok daha ucuz olduğunu söyledi. Akın, insanoğlunun yenilenmeyen enerji kaynaklarını 20-30 yıl daha yoğun bir şekilde kullanmaya devam edeceğini, her türlü kirliliğin belirli bir refah düzeyine ulaşıncaya kadar artacağını, gelişmekte olan ülkelerde yenilenmeyen enerjilerin artarken, gelişmiş ülkelerde ise yenilenebilir enerjilerin artacağını dile getirdi.

Program konuşmacılara plaket takdimi ve ikramla son buldu.