Gümüşhane İl Genel Meclisinin 2 komisyonu tarafından hazırlanan HES raporunda, olumlu görüş veren kurumların denetim görevini titizlikle yapması istendi.

Gümüşhane İl Genel Meclisinin Temmuz ayı toplantıları, Meclis Başkanı Sebahattin Çobanoğlu başkanlığında devam ediyor. Toplantının bugünkü oturumunda geçtiğimiz ay İmar ve Bayındırlık Komisyonu ile Çevre ve Sağlık Komisyonuna havale edilen Kürtün ilçesindeki HES’lerin hafriyat döküm yerleri ve ÇED raporundaki taahhütlerinin yerine getirilip getirmediği konusu görüşüldü.

İlk olarak söz alan İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı Naim Ağaç, Kürtün Akçal ve Kuşluk Köyleri sınırları dahilinde yapılan bir HES santralinin faaliyetlerinin İmar ve Bayındırlık, Çevre ve Sağlık Komisyonu üyeleri ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve İl Özel İdaresinden yetkili personeller eşliğinde incelendiğini söyledi.

Ağaç, yapılan inceleme sonucunda, Kazıkbeli grup yolunda 12 kilometrelik asfaltın çalışmalar yüzünden zarar gördüğünü, santral binası nedeniyle grup yolunda daralmalar meydana geldiğini ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini ifade etti.

Açıklamasında, su toplama havuzu ile santral binası arasında dereye bırakılması gereken can suyu ölçümlerinin sürekli yapılmasını istediklerini ifade eden Ağaç, bu temenninin bütün HES’ler için geçerli olduğunu, can suyu konusunun ilgili kurumlar tarafından titizlikle takip edilmesini istedi.

Sulama yapısı ile santral binası arasında ki yaklaşık 5 bin metrelik ileti hattı boyunca, hat ile dere arasında bulunan ormanlık alanın tahrip edildiğini müşahede ettiklerini kaydeden Ağaç, bu tahribatın ilgili kurumlarca öngörülüp görülmediğini yada beklenilen sınırlarda olup olmadığının tespit edilerek varsa aykırılıklara karşı yasal ve idari yaptırımlarının başlatılmasını önerdi.

“HAFRİYAT DERE YATAĞINA DÖKÜLMÜŞ!”

Santral binası ile su alma yapısı arasında ki çalışmalar neticesinde yer yer heyelanlar olduğunu, kayan malzemenin dere kenarında bulunduğunu ifade eden Ağaç, “Bu malzeme tekraren hareket edip dere yatağının kapanmasına sebep olabilir. İleti hattı, santral yeri ve su alma yapısından çıkarılan hafriyatın bir kısmı derenin muhtelif yerlerine depo edilmiştir. Hafriyatın bu şekilde depolanmasının proje ve eklerine uygun olup olmadığının ve dere yatağı için risk taşıyıp taşımadığının tespit edilmesini düşünmekteyiz. İleti hattında çıkarılan hafriyatın büyük bir bölümü hiçbir önlem alınmadan dereye boşaltılmıştır. Bu hafriyat 5 km’lik hat boyunca ormanlık alanı tahrip etmiştir. Hafriyatın büyük bölümü dere yatağı kenarına inmiş olup bir kısmı da yamaçlarda serbest olarak bulunmaktadır.” dedi.

Oldukça meyilli olan dere yatağındaki muhtemel su taşkınının havzada sebep olacağı zararı düşünmek zorunda olduklarını dile getiren Ağaç, bu itibarla Devlet Su İşleri tarafından mahallinde gerekli incelemelerin yapılarak HES inşaatının yapıldığı deredeki maksimum feyazan debisine göre serbest halde bulunan malzemenin su taşkını ile birlikte çevrede telafisi mümkün olmayan zararlara yol açıp açmayacağının tespit edilmesini, böyle bir olumsuzluk olacağı kanaatine varıldığı takdirde gerekli işlemlerin yapılmasını önerdiklerini dile getirdi.

“HES İNŞAATINA OLUMLU GÖRÜŞ VEREN KURUMLAR KENDİ GÖREV ALANLARINA AİT KONULARDA GEREKLİ TEKNİK İNCELEMELERİ YAPSIN”

Ağaç, tespit ettikleri noksanlıklar ile çevreye verilen zararın komisyonun görüş ve endişelerini ortaya koymaktan ibaret olduğunu, çabalarının HES inşaatına olumlu görüş veren kurumların kendi görev alanlarına ait konularda gerekli teknik incelemeleri yaparak kurum görüşlerine aykırı bir durumun olup olmadığını tespit etmeleri, bir aykırılık varsa yasal ve cezai mevzuat hükümlerini uygulamaları konusundaki görüşü ortaya koymak olduğunu söyledi.

“GÖSTERMELİK AĞAÇLANDIRMA YAPILMIŞ!”

Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanı Mail Yavuz ise İmar ve Bayındırlık Komisyonunun raporuna ek olarak çalışma sırasında açılan kanallardan çıkan hafriyatın dere yatağına döküldüğünü, ayrıca tahrip edilen ormanlık alanda "göstermelik" olarak az bir ağaçlandırma yapıldığını söyledi. Bozulan orman alanının eski haline dönüşmesinin çok uzun bir zaman alabileceğini ifade eden Yavuz, çıkarılan hafriyatın da dere yatağına değil de belirlenecek bir alana boşaltılmasının sağlanabileceğini kaydetti.

“CAN SUYU FİRMALARIN İNSAFINA BIRAKILMAYACAK KADAR ÖNEMLİ”

Yavuz, can suyunun firmanın "insafına" bırakılmayacak kadar önemli olduğuna da vurgu yaparak, "Su toplama havuzu ile santral binası arasındaki can suyunun ölçülerek ilgili protokole uygun olup olmadığı ile ilgili kurumlarca denetlenmeli, yüklenici firmanın insafına bırakılmamalıdır." dedi.

Yavuz, DSİ ve Çevre Orman Müdürlüklerinin hazırlanan raporlar ışığında belirtilen hususların araştırılmasını da sözlerine ekledi.

Toplantıda, her iki komisyonun raporu da oy birliği ile kabul edildi.