Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Görevlisi Burak Türten’in danışmanlığında hazırlanan belgesel film için düzenlenen galanın açılış konuşmasını yapan Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hasan Güllüpunar, “Fakültemizin bu denli güzel bir projeye imza atmış olması oldukça sevindirici. Bugün oluşan tablo Gümüşhane Üniversitesi’nin geliştiğinin, geliştirdiğinin ve kurumsallaştığının kanıtıdır. Üniversitemiz ve fakültemiz zor bir coğrafyada yer alsa da Türkiye’deki çoğu iletişim fakültesinden çok daha iyi durumdayız. Öğrencilerimizin kendilerini geliştirebilmeleri için uygulama birimlerimiz çok güzel imkanlar sağlıyor” diyerek film ekibini tebrik etti.
GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ’NİN İLK BELGESEL FİLMİ
Gümüşhane’nin dağ köyü olan “Godanas” köyünde yaşayan görme engelli iki kardeşin hayata tutunma çabasının, Cafer Baydar ve Kadriye Baydar kardeşlerin yaşamları üzerinden anlatıldığı filmde zorlu coğrafyaya ayak uydurmak zorunda olan iki kardeşin hayatta kalma adına vermiş oldukları mücadele, huzuru ve hüznü bir arada yaşamaları filmin öne çıkan temalarından.
Filmde kardeşlerin umuda yer bırakmayacak denli zor geçen hayatlarından kesitlere yer veriliyor. Filmin gösterimi sonrasında film ekibiyle yapılan söyleşide konuşan filmin yönetmeni Hasan Erdoğmuş, “Bu belgesel film üniversitemizde çekilen ilk film olma özelliği taşıyor. Bu bizim için bir onur ve gurur kaynağı. Filmde toplumun göz ardı ettiği iki insanın varlığını gözler önüne sermeye çalıştık. Toplumun onların yaşam mücadelesinden haberdar olabilmesi için uğraştık” dedi.
Yapılan çekimler esnasında birçok olumsuzlukla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Erdoğmuş, “Filmin çekimi için Cafer Baydar ve Kadriye Baydar kardeşlerin ikna süreci kolay olmadı. İlk etapta bizi olumsuz karşıladılar. Fakat daha sonra ikna etmeyi başardık” dedi.
“BU BİR BAŞLANGIÇ”
İki kardeşin köyde yalnız yaşadıklarını belirten Yönetmen Erdoğmuş, “Bizi film bittikten sonra bırakmak istemediler. Orada bir haftadan uzun süre geçirdik. Bu süreçte onlar bize alıştı, biz de onlara alıştık” diyerek yaşadıkları ambiansın hayatlarında büyük bir tecrübe olarak kalacağını belirtti. Erdoğmuş, bu çalışmanın başlangıç olduğunu vurgulayarak daha güzel projeler için çalışacaklarının altını çizdi.
Filmin görüntü yönetmenlerinden Ali Yılmaz ise “Bu projeyi çok zor şartlar altında gerçekleştirdik. Barınma, ısınma ve banyo ihtiyacı gibi temel ihtiyaçlarımızdan çok uzakta projemizi gerçekleştirmek için uğraştık” dedi.
Filmin diğer görüntü yönetmeni olan Abdurrahman Demir ise, “Bu projenin bana katkısı çok büyük oldu. Orada filmi tamamlamasaydık bile üzülmezdim. Oraya cesaretimizi kırmaya gittik. O insanların yaşam hikayelerine tanık olmak beni derinden etkiledi. Şimdiye kadar küçük şeyleri boş yere dert ettiğimi gördüm. O insanlar zor şartlar altında yaşamalarına rağmen şükrediyorlar” şeklinde konuştu.
Filmin danışmanlığını yürüten Öğr. Gör. Burak Türten ise “Sinema başlı başına bir tutkudur. Film ekibi de bu bilince sahip bir şekilde bu projeyi hayata geçirdi. Öğrencilerim bu süreçte ilk etapta barınma sorunu yaşadılar. Nerede kalacakları belli değildi. Ben de bir çadır ayarladım. Daha sonra köyde yaşayan diğer hanelerden biriyle ilişkilerini geliştirdiler. Onlar da terk edilmiş bir evi film ekibine verdi. Harabe bir evde, terk edilmiş bir odada kaldılar. Odada sadece yatak ve soba vardı. Yatakta dönüşümlü yattılar. Her gün biri sobaya yakın olan tarafa geçiyordu. Bu süreçte büyük fedakarlık gösterdiler. Film çekmek böyle bir şeydir. Her türlü zorluğa katlanmak, tüm bunları göze almak gerekir.” dedi.
Galası yapılan “İsterdim” belgesel filmi seyircilerden tam not aldı.
Haber: Muhammed Bulut
Fotoğraf: Tolunay Tekmek
Kaynak: haber.gumushane.edu.tr Güncelleme Tarihi: 05 Kasım 2016, 22:36
Peki bu kardeşlere olumlu koşullarda barınma bakım sağlandığı evet çok güzel bir belgesel olmuş ama sadece başarısına değinilmiş sonuç olarak o insanların hayatı hala o şekildemi