Kadınlar Günü mesajları

Gümüşhane’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yayımlanan kutlama mesajları.

Kadınlar Günü mesajları

VALİ OKAY MEMİŞ

“8 Mart 1977 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda alınan bir kararla birlikte 8 Mart günü, kadın haklarının hatırlanması ve sorunlarının çözümlenmesi amacıyla, tüm dünyada Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır.
 
Daima özveri, şefkat ve sevginin kaynağı olan kadınlarımız, binlerce yıllık tarihimizde olduğu gibi, Cumhuriyetimizin kurulmasında da önemli görevler üstlenmiş, hiçbir fedakârlıktan çekinmeyerek, modern Türkiye'nin oluşmasında söz sahibi olmuşlardır.
 
Günümüzden bir asır önce bağımsız ve hür yaşama duygusuyla Nene Hatun, Şerife Bacı ve Kara Fatma gibi sayısız isimleriyle destan yazan Türk kadınının torunları bugün de Şerife Boz, Safiye Bayat ve Fikriye Temel olmuş, aynı inanç ve kararlılıkla 15 Temmuz gecesi anayasal sistemine ve demokrasisine sahip çıkmak için kendisini tanka ve tüfeğe siper etmiştir.
 
Bu duygu ve düşüncelerle, doğumdan ölüme kadar hayatımızın her anında varlıklarıyla onurlandığımız, desteklerini bizden hiçbir zaman esirgemeyen kadınlarımızın toplumsal, ekonomik ve siyasal alanda etkinliklerinin daha da artmasına vesile olması dileğiyle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ediyor, mutlu ve huzurlu bir yaşam geçirmelerini temenni ediyorum.”

AK PARTİ GÜMÜŞHANE MİLLETVEKİLLERİ HACI OSMAN AKGÜL VE CİHAN PEKTAŞ

"Huzurlu, mutlu ve sağlıklı bir toplumun temel taşları olan; topluma yön veren ve şekillendiren kadınlarımızın refahı ülkemizin refahını da sağlamaktadır. Kadınları temel almayan toplumlar yıkılmaya ve yozlaşmaya mahkûmdurlar. Kadınlar, Anadolu coğrafyasında hem toplumun hem ailenin temelidir. Bizler, cennetin anaların ayakları altında olduğuna inanan bir medeniyetin temsilcileriyiz. Bu anlayışla toplum olarak kadınları ve anneleri özel bir yerde konumlandırmaktayız.

Milli Mücadele’de olduğu gibi 15 Temmuzda da kadınlar, istiklal ve istikbalimiz için büyük mücadeleler vermiştir. 3 aylık evladını evde bırakarak cepheye koşan Nene Hatun ile 15 Temmuzda 3 yaşındaki evladını evde bırakarak şehadete yürüyen Demet Sezen aynı bağımsızlık aşkı ile yola çıkmıştır. Yine ülkemizin tarihine adlarını altın harflerle yazdıran Gülşah Güler, Kübra Doğanay, Zeynep Sağır, Cennet Yiğit, Selda Güngör, Sevgi Yeşilyurt, Ayşe Aykaç, Türkan Türkmen Tekin aynı adanmışlıkla; ülkemiz, milletimiz, bayrağımız ve devletimiz için şehadete yürümüşlerdir. Hemşehrimiz Şerife Boz ve onun gibi milyonlarca kadın istiklal ve istikbal için gözünü kırpmadan en ön safta hainlere karşı mücadele vermiştir. 15 Temmuzda ve Milli Mücadelede gözlerini kırpmadan tanklara, toplara, tüfeklere meydan okuyan yürekli kadınlarımızın mücadelesi unutulmayacak, nesilden nesile anlatılacaktır.

Nene Hatunların, Şerife Bacıların ve daha yüzlerce kahraman Türk kadınının emekleriyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti, onların mirasının bilincinde olan kadınlarımızla, 2023 hedeflerine emin adımlarla ilerleyecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle; hayatın her anında varlıkları ile büyük onur ve gurur duyduğumuz, büyüten, yetiştiren, mücadele eden, sevgi ve merhametin simgesi olan bütün kadınların bu anlamlı günlerini kutluyor sağlık, başarı ve mutluluklar diliyoruz.”

BELEDİYE BAŞKANI ERCAN ÇİMEN

Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, '8 Mart Dünya Kadınlar Günü' dolayısıyla mesaj yayınladı.

Başkan Çimen, gönlümüzde her zaman müstesna bir yere sahip olan, gerek aile gerek toplum yapımızın temel direği olan kadınların, "Dünya Kadınlar Günü"nü kutladığını belirtti.

Aile birliğinin en önemli unsurunun kadınlar olduğunu kaydeden Başkan Çimen, "Yaşamın her alanında bizleri onurlandıran, değerlerimizin yaşatılmasında sergiledikleri fedakarlık ve hoşgörüyle bütün güzelliklere layık olan kadınlarımız, her zaman baş tacımız olmuştur. Kadınlarımızın haklarını yalnız bir gün değil her gün savunmalıyız. Kadına yönelik şiddete ve baskıya son vermek, kadının toplumsal yaşama etkin bir şekilde katılmasının yolunu açmak hepimizin ortak görevidir. Onlar, bizlerin en iyi şekilde yetişmesini sağlayan ve gelecek nesillerin mimarlarıdır. Sevgiyi, saygıyı, fedakarlığı ve duyarlılığı temsil eden kadınlarımız, huzurlu ve sağlıklı bir toplumun temel taşlarıdır" dedi.

Başkan Çimen, 15 Temmuz gecesi  kadınların milli mücadele örneği sergilediğini ifade ederek, "15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında kadınlarımız tarihimizde olduğu gibi yine milli mücadele için destek verdiler. Onların 15 Temmuz gecesi gösterdiği cesaret ve fedakarlık asla unutulmayacak. Bu düşüncelerle, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında kaybettiklerimiz başta olmak üzere şehit olan tüm kadınlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ülkemizdeki ve dünyadaki tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum" ifadelerine yer verdi.

AK PARTİ İL BAŞKANI AV.CELALETTİN KÖSE

AK Parti Gümüşhane İl Başkanı Av. Celalettin Köse 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Dinimizin ve aziz milletimizin kadını baş tacı eden bir anlayışa sahip olduğunu vurgulayan Köse, anneyi cennet kapısı olarak gösteren bir inancın temsilcilerinin de kadına hayatın her anında gerekli hürmeti göstermesi gerektiğini belirtti. Ak Parti olarak siyasette ve toplumun her alanında kadınlara oldukça önem verdiklerini belirten Köse; “Gerek inançlarımız, gerekse toplumsal değer yargılarımız bizlere kadına hak ettiği değeri vermeyi, onu yüceltmeyi ve eşit şartlarda hayatı paylaşmayı öğütlüyor. Şunu asla unutmayalım; bir evde kadın mutlu ise o aile mutludur, mutlu olan ailelerin yer aldığı toplumlar ise gelecekten umutludur. Biz de bu doğrultuda onları mutlu etmeye, sosyal ve ekonomik hayatta hak ettikleri noktaya onları taşımaya gayret edelim. Ülkemizde hükümetimizin uyguladığı politikalar da bu doğrultuda ilerlemekte, kadına yönelik pozitif ayrım her geçen gün artmakta, onların ekonomiye katılımları sağlanmaktadır. Ülkemizde kadınların istihdam oranı yüzde 20,7’lerden yüzde 28,3’e yükselmiştir. Hükümetimizin hedefi kadın istihdamını 2023’te yüzde 41’e yükseltmektir. Bizler de Ak Parti teşkilatları olarak kadın istihdamını, kadın girişimciliğini her zaman destekliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, kadınların hayatın her anında baş tacı edilmesi dileklerimle, bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum” ifadelerini kullandı.

KELKİT BELEDİYE BAŞKANI ÜNAL YILMAZ

"Milli ve manevi değerlerimizin, kültür ve geleneklerimizin en kıymetli taşıyıcıları hiç şüphe yok ki kadınlarımızdır.

Kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığı reddeden, her türlü istismarı red eden, kadın ve erkeği beraber gören geleneğin temsilcileriyiz. Cennet annelerin ayakları altındadır buyruğuna inanan bir milletiz, kadını her zaman baş tacı eden bir medeniyetin mensuplarıyız. Bugün ülkemizde kadınlarımızdan Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milletvekili, Belediye Başkanı seçilebilir, yasal olarak bunun önü açıktır. Bu konuda demokrasinin getirdiği kazanımları yaşayan bir ülkeyiz. Toplumumuzda kadın annedir. Kadın, fedakâr ve cefakârdır. Türk kadını sosyal hayatın içerisinde en temel güçlerimizden birisidir. Bu duygular içerisinde kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ediyor, saygı ve selamlarımı sunuyorum."

AK PARTİ İL KADIN KOLLARI BAŞKANI ŞÜKRİYE KARABULUT ORHAN

AK Parti Gümüşhane İl Kadın Kolları Başkanı Şükriye K. Orhan 8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

8 Mart’ın tüm dünyada, kadınların, daha huzurlu yaşam özlemlerini ve isteklerini dile getirdikleri, birlik ve beraberlik günü olarak kutlandığını söyleyen Orhan, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün kadınların toplumda layık olduğu saygınlığı kazanması, sorunlarının ve haklarının gündeme getirilerek olumlu sonuçlar elde edilmesi açısından önemli olduğunu vurguladı. Orhan açıklamasında “Kadınlarımız, Ak Parti ile birlikte kültürel birlikteliğin vermiş olduğu kazanımlarla hak ettiği yerini almış, bu başarısını gün geçtikçe de arttırarak devam ettirmiştir. Sahip oldukları hakları en iyi biçimde kullanan kadınlarımızın ülkemizin gelişmesine ve çağdaşlaşmasına büyük katkılarda bulunduğu bir gerçektir. Ev ve iş yaşantısında büyük başarılara imza atan kadınlarımız, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde de isteklerini dile getirdikleri, birlik ve dayanışma günü olarak kutlamaları en büyük dileğimizdir. Bu duygu ve düşüncelerle başta Ak Parti teşkilatlarında görev yapan kadınlarımız olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, saygılarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

CHP KADIN KOLLARI İL BAŞKANI BELGİN ÇAKIR

"Bugün 8 Mart; Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Kadına ve emek mücadelesine adanmış kadınların; cinsiyetten kaynaklanan her türlü ayrımcılığa, şiddete ve eşitsizliğe karşı başkaldırdıkları günün yıl dönümünü ne yazık ki; kadına şiddetin, eşitsizliğin ve adaletsizliğin gölgesinde kutlanamıyan bir gün olarak, bir kez daha anıyoruz.

2017 Türkiye'sinde biz kadınlar açısından gelinen nokta hiç iç açıcı değil. Ekonomik, sosyal ve siyasal anlamda hala eşitlik mücadelesi veren biz kadınlar; bugün, ülkemizde bambaşka tehlike ve kaygılarla yüz yüzeyiz. Emeğimizin, özgürlüklerimizin ve bu güne kadar kazanılmış haklarımızın ötesinde; Laik demokratik Cumhuriyetimiz ve Ülkemiz tehdit altında. Terör, şiddet, işsizlik, yoksulluk ve adaletsizlik gibi sorunlar ve zorluklarla dolu ülke gündeminde hiç gereği ve yeri yokken; tek adam yönetimini meşrulaştırma amaçlı bir anayasa değişiklik paketi topluma dayatılmaktadır. 16 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi adı altında aslında bir rejim değişikliği oylamasına gidilmektedir.

Biz kadınlardan; Cumhuriyetle tanıştığımız laik yaşamdan, çağdaş ve eşit birey olma yolunda kavuştuğumuz kazanımlarımızdan, zorlu mücadelelerle geliştirdiğimiz haklarımızdan vazgeçmemiz isteniyor. Bilinsin ki kadınları kararı “HAYIR”dır.

Kadın-Erkek eşitliğine inanmadığını açıkca söyleyen bir anlayışın, bütün yetkileri tek başına ele geçirdiğinde bu alanda muhtemel geriye gidişi öngörebilen kadınların kararı “HAYIR”dır. 15 yıldır söylemleri ve politikaları ile; kadını iş ve sosyal yaşamdan uzaklaştırmayı hedefleyen, kadına yönelik şiddeti besleyen, tacizi tecavüzü yok sayan, % 1450 oranında artan kadın cinayetlerini görmezden gelen siyasi iktidar; kadının adının olmadığı Anayasa Paketi ile geri dönüşü olmayan bir tuzağın içine biz kadınları çekmek istemektedir. Tüm bu tuzaklara karşı kadınları kararı “HAYIR”dır.

Yap-Boz tahtası haline getirdiğiniz eğitim sisteminde, sadece 2015-2016 eğitim-öğretim yılında 143 bin 62 kız çocuğu okula devam etmemiştir. Artık çocuklarımız heba olmasın diye kadınların kararı HAYIR!

Son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu zorla evlendirilmiş, son 15 yılda çocuklara cinsel istismar   % 434 artmıştır. Artık çocuk gelinler, çocuk işçiler olmasın, çocuklar yurtlarında yanmasın, tecavüze uğramasın diye kadınların kararı HAYIR!

2003 yılında antidepresan kullanımı 14 milyon kutu iken, bu sayı 2015 yılında 55 milyona ulaştı. Mutsuz insanlar yarattınınız. Artık insanlar mutlu olsunlar, sokağa çıkan, parka giden, kahkaha atan kadına iffetsiz denilemesin diye kadınların kararı HAYIR!

Biliyoruz ki; 16 Nisan en çok kadınlar için önemli. Ya güneşin aydınlığı, ya ortaçağ karanlığı. İşte bu yüzden kadınların kararı HAYIR! 16 Nisan'da geleceğimizin “HAYIR”na; sayımız da yeter gücümüz de. Haydi kadınlar, sesimizi ve gücümüzü birleştirelim. Eşit ve özgür günler için bir araya gelip, geleceğimizi birlikte inşa edelim. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutluyor, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz."

SAĞLIK-SEN GÜMÜŞHANE KADIN KOLLARI BAŞKANI DİLBER SELİNA SÜNNETÇİ

“Dünya Kadınlar Günü her yıl 8 Mart’ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Biz biliyoruz ki; kadınlarımızın böylesi bir güne sahip olmaları önemli bir ayrıcalıktır, ancak; kadınlarımızın, sadece bir gün için hatırlanılması sosyal ve çalışma hayatı içinde karşılaştıkları sorunlarının çözüme kavuşturulması anlamına gelmemektedir. Kadınlar, tarih boyunca üretimin her aşamasında yer aldıkları halde gerek ekonomik, gerek toplumsal gelişmelerden yeterince pay alamamış ve dünyada en fazla dışlanan ve yoksullaşan kesim olmuşlardır. Kadın olmanın, özellikle de gelişmekte olan bizim gibi ülkelerde zorluğu yadsınamaz bir gerçektir. Kadınlarımızın, gerek çalışma hayatında, gerekse günlük hayatta üstlendikleri sorumluluklarının yanı sıra, sahip oldukları toplumsal statü gereği yerine getirmek zorunda oldukları yükümlülükler, kadının hayatını olabildiğince zorlaştırmaktadır. Bu ise kadına psikolojik ve fiziksel yıpranmışlık olarak yansımaktadır. Sağlık ve sosyal hizmet alanında çalışmanın zaten yoğun ve yıpratıcı olduğunu, istihdam noksanlığı sebebiyle mevcut sağlık çalışanlarının iş yükü ve nöbet sayılarındaki artışın tükenmişliğe ve yaşam kalitesinde düşüşe sebep olduğunu, kadın çalışanların erkek çalışanlara oranla daha yüksek düzeyde tükenmişlik yaşadıklarını yaptırdığımız Sağlık Çalışanları Tükenmişlik Araştırması’nda daha önceden belirtmiştik. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanı olmak yeterince zor ve yıpratıcı iken, bir de kadın olmanın getirdiği toplumsal sorumluluklar eklendiğinde, kadın sağlık çalışanlarımızın yaşam standartlarının istenilen seviyeye gelmesi zorlaşmaktadır. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, ne yazık ki kadına yönelik şiddet olaylarının gölgesinde kutluyoruz. Üretkenliği ve duyarlılığı temsil eden, huzurlu ve sağlıklı bir toplumun temel taşı kadınlarımız giderek daha yoğun bir biçimde şiddet olaylarına maruz kalmaktadır. Kadınlarımız, toplumun gelişmesindeki en önemli etkendir. Çağdaş toplumların en önemli özelliği, demokrasi kültürünün yerleşmesi, insan hak ve özgürlüklerinin hiçbir şekilde kısıtlanmaması ayrıca her alanda kadın erkek eşitliğinin tam olarak sağlanmasıyla mümkündür. Bütün bu mücadelelere ve kazanımlara rağmen, eğitimli de olsa; eğitimsiz de olsa, ülke gelişmiş de olsa; gelişmemiş de olsa kadınlara yönelik baskı, şiddet, mobbing gibi haksızlıklar halen devam etmektedir.”

EĞİTİM-BİR-SEN KADIN KOMİSYONU BAŞKANI AYNUR BİLGİN

“Dünya Kadınlar Günü, kadınların haklarını aramak, çalıştıkları işin karşılığı olan ücreti alabilmek için başlattıkları mücadele mirasının yıl dönümüdür. Bu mücadelenin 1857 yılında başladığı dikkate alındığında, aradan geçen zaman zarfında kadının yaratılış gayesi çerçevesinde hak ettiği değer, toplumsal görev, sosyal inşa ve geleceği ihya ekseninde yeterli gelişmenin olmadığı aşikârdır.

Emeğin, alın terinin hak ettiği karşılığı bulması, insanın inandığı değerlere uygun yaşamasını sağlamak noktasında mücadele etmeyi amaç ve ilke edinen bir sivil toplum örgütü olarak, bütün kadınlarımızın gününü kutluyor, kendilerine sağlık, huzur ve başarı diliyoruz. Kadınlar, toplumların temel taşı, direğidir. Başarılı olmak, aydınlık bir gelecek kurmak, huzurlu bir ortam tesis etmek istiyorsak, o direği sağlam tutmalıyız.

Bugün modern toplumların yaşadıkları sosyal, psikolojik, kültürel bunalımların temelinde, hayatın özünü oluşturan ailede merkezi rol üstlenen kadının ontolojik konumundan edilmesi yer almaktadır. Pragmatizmin siyasi, sosyal, ahlakî bütün sınırları çiğneyip geçtiği dönemlerde, parasal kazancı ‘put’ edinen kapitalizm, çıkar alanını genişletmek için, üretimin hizmetinde tüketime köle yaptığı kadını gelenekten, kültürel değerlerden uzaklaştırmış, tasarlanan yeni dünyanın kışkırtıcı figürü durumuna getirmiştir.

İslâm coğrafyasında ve Batı modernizmine teslim olmamış diğer toplumlarda, toplumsal değişimlerin, hatta ülkemizde 28 Şubat sürecinde görüldüğü şekliyle siyasi dayatmaların kadın üzerinden sürdürülmesi, rastlantısal olmayan toplum mühendislikleri gereği olarak baştan sona planlı, programlı operasyonlardır. Operasyon yapanların kadının özgürleşmesi gibi bir dertleri asla olmamış, ancak onlar, kadınlarını kendi ideolojileri doğrultusunda şekillendiremedikleri toplumları etkisizleştiremeyeceklerini anlamışlardır.

Bizim değer dünyamızda kadın hiçbir ideolojinin ne aracı ne oyuncağıdır; hayatın ana öğesi, kurucu ve koruyucu unsuru, bir bütünün diğer yarısı olarak bütünlüğün tamamlayıcısıdır. Evde, sosyal ve kültürel hayatta kadın her türlü kültürel varlığın yüklenicisi olmuştur.

Modern hayat anlayışında ise, kadın olsun erkek olsun, insan, manasız  bir yaşam içinde boş hayallerle avunmaktadır. İnsan, anlam derinliğini,  asaletini kaybetmek üzeredir. Kapitalizm, kurnazca sürdürdüğü algı operasyonlarıyla iliklerine kadar sömürüye ve pazarlamaya elverişli  hale getirdiği kadını ‘özgürlük’ yalanıyla aldatmayı sürdürebilmektedir. Son tahlilde kadına tüketim kültürünün bir nesnesi olmanın ötesinde anlam yükleyemeyenler, ona tarihinde en aşağılık muameleyi reva görmüşlerdir. Kadının maddi-manevi tüm varlığı, istismar, yağma, talan ve kazanç alanına dönüştürülerek  hiçleştirilmiş, aşağılanmıştır.

Sosyal, kültürel değişimin karmaşık toplum yapısı içinde bir mihenk taşı olarak kadının hayat içinde konum ve saygınlığını muhafaza etmek elzemdir. Dışarıda iş kadını, çalışan, içeride evinin hanımı, çocuğunun annesi olarak kadın, toplum düzenimizin en saygın varlığıdır. ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ anlayışıyla kadına sevgi, saygı ve hürmetle yaklaşırız. Kadınlarını zelil eden toplumlar, zillete düşer. Bize göre, kadın hayatın her kademesinde yer almalı; hayati görevi göz ardı edilmeksizin desteklenmeli ve korunmalıdır. Çünkü kadını korumak aileyi, dolayısıyla toplumu korumaktır.

Kadınıyla erkeğiyle hepimiz el ele, omuz omuza vererek, bize unutturulmak istenen medeniyet değerlerimizi tekrar canlı kılmanın mücadelesini veriyoruz. Kadınlarımızı, erkeklerimizi, gencimizi, yaşlımızı, hâsılı bütün insanımızı, bizi var ve anlamlı kılan değerlerimizi koruyacağız. Zaten bugün en ateşli, en ileri boyut ve etkileriyle yaşanan savaş, esasen bu değerleri yok etme saldırganlığı ile değerlerin savunulması arasındaki çatışmadan başkası değildir. Maalesef son yüzyıllık tarihimizde de gözlemlediğimiz gibi, daha çok ideolojik amaçlarla sürdürülen bu çatışmanın odağına kadın konulmuştur. Bunun böyle olması bile, tersten bir bakışın ele verdiği gibi, kadının kültür, hayat ve medeniyet hareketlerinin tam orta yerindeki rolünün önemini açıklamaktadır. Bu bir medeniyet ve kültür savaşıdır. Maddi dünyamızı imar etmek için manevî dünyamızı harap edemeyiz.

Yeryüzünü ifsat eden odakların millî bütünlüğümüzü, ailenin sağlamlığına dayanan toplum yapımızı bozmak için her yönden, her yerden saldırdığı günümüzde, hak, hukuk, adalet ve saygı ölçülerini elden bırakmadan, millet olarak, hakkı ve hakikati her yerde ve her an savunacak, 180 bini aşkın kadın üyemizle örgütlü mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Başta kadınlar olmak üzere, hakkı yenilen, zulme uğrayan, ezilen, sömürülen herkesin, dün olduğu gibi, bugün de yanında olmaya devam edeceğiz.

Eğitim-Bir-Sen olarak, başta kadın çalışanlar olmak üzere, bütün kadınların ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, sorunlarının çözümüne vesile olması dileğiyle bir kez daha kutluyoruz.”

GÜMÜŞHANE TÜRK SAĞLIK-SEN ŞUBE BAŞKANI LOKMAN YAKUT

“Anayasa’da kadına ayrıcalık yer alırken, Kadınların hakları ile ilgili siyasilerin süslü lafları sürekli ortalarda dolaşırken ne yazık ki şiddet, taciz gibi insanlık dışı davranışlara kadınlarımız maruz kalmaktadır. Otobüste, yürüyüş yaparken parkta saldırıya uğrayan kadınlarımızın haberlerini sıklıkla okumaktayız. Kadın cinayeti diye bir cinayet tanımlamasının bizim ülkemizde olması ne yazık ki hepimiz için utanç vericidir.

Türkiye işte böyle bir tablo ile 8 Mart Dünya Kadınlar gününü karşılamaktadır. Bu tablonun düzeltilmesi ve gelecek için umut vermesi adına Türkiye’de devletten sivil topluma kadar herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Kadına şiddete verilen cezalar ağırlaştırılmasından, kadınların toplum hayatında daha da aktif bir şekilde yer almasına kadar geniş bir yelpazede olaylara bakılmalı ve çalışmalar yapılmalıdır. Aksi takdirde kadınlarımızın sorunlarına çare olamayız. Kadınlarımızın sorunlarını çözmedikçe her anlamda toplumun ilerlemesini de sağlayamayız.

Benzer bir durumda kamuda görev yapan kadın çalışanlarımız için geçerlidir. Ağır iş yükü, mobbing, şiddet ve geri planda bırakılma gibi kamuda çalışanlarının karşılaştıkları temel sorunlarda en fazla mağduriyeti kadınlarımız yaşamaktadır.  Bu sorunlar sadece çalışma hayatlarını değil, kadınlarımızın aile ve sosyal yaşamlarını da olumsuz yönde etkilemektedir.

Bugün devleti yönetenler kadın ve aileye çok değer verdiklerini söyleyip, sık sık tavsiyelerde bulunurken, kamuda çalışan annelerin hala kreş sorunu ile boğuşmalarının izahı mümkün değildir.

Torununa bakan büyükanne için devlet para vereceğiz deyip aileye destek olunacağını açıklarken, Bebeğini emzirmek için süt iznini kullanan annenin döner sermayesinden kesinti yapılmasını akıl almamaktadır.

Hasta çocuğu için refakat iznini alamayan annelerin mağduriyetini nereye koymak, neyle açıklamak lazımdır?

112 çalışanı yeni bebeği olmuş anneyi rızası olmadan başka yerlerde görevlendirmenin nesi doğrudur?

Geçici görevle gönderilen, ücra yerlerde yalnız çalışmaya mahkûm edilen kadınlarımız için güvenli barınma imkânları ne zaman oluşturulacaktır?

Kafa karıştıran ve akıldan çıkmayan bu durumlar ile ilgili çözüm bulunması şarttır. Kadın hakları Anayasada, mevzuatta yazında veya devletin yönetenlerin dilinde olunca anlamlı değildir.

Kadın haklarının korunduğu uygulamalarla ve düzenlemelerle anlamlıdır. Bizimde beklentimiz budur. Umarız ki Türkiye ve Türk Kadınları 8 Martları umutlu ve güzel karşılar.

Türk Milleti dünya kurulduğundan beri kadınlara özel bir önem vermiştir. Bunu destanlarımızdan, atalarımızın hayatında da açıkça görebilirsiniz. Umarız ki kaybettiğiniz bu anlayışı tekrar kazanırız.

Bu temenniyle Türk Sağlık-Sen olarak başta şehit anneleri ve eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, toplumsal yaşamda ve sendikal hayatta mücadele eden kadınlarımıza başarılar diliyor ve kadınlarımızın tüm sorunlarının göstermelik tartışmalardan uzak bir şekilde çözüm odaklı olarak irdelenmesini istiyoruz."

GÜMÜŞHANE KAHVECİLER, LOKANTACILAR, OTELCİLER VE İŞÇİLERİ ODASI BAŞKANI RIDVAN ERYILMAZ
“Dünyada dayanışma, kaynaşma, barış, hoşgörü, sevgi, mutluluk, kardeşlik ve aile olmanın yegane unsuru, olmazsa olmazı kadınlarımız, annelerimiz, ablalarımız, kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, eşlerimiz ve çocuklarımız; hepinizin bu anlamlı ve değerli gününü kutluyorum.

Gerek iş hayatınızda, gerek ev hayatınızda gerekse de özel hayatınızdaki başarınız tüm insanlığa ve hayata dair ne varsa tartışmasız pozitif değer katmaktadır. Özelliklede ülkemiz ve günümüz şartlarında ne kadar özveriyle cefakarca hem ülke ekonomisine hem de aile ekonomisine katkılarınızdan dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunuyor önünüzde saygıyla eğiliyorum. İyi ki varsınız, varlığınız bütün insanlığa yaşama azmi katmaktadır.

Bu duygu ve düşüncelerim ışığında, tekraren bütün kadınlarımızın gününü kutluyor, gelecekte de bütün insanlığa ve kainata rehber olmaları umudumla saygı ve sevgilerimi gönderiyorum.”

Güncelleme Tarihi: 08 Mart 2017, 08:59
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER