Yaptığı açıklamada söz konusu tasarının kamuoyunda yeterince tartışılmadan, sivil toplumun ve ilgili paydaşların katılımı sağlanmadan hazırlandığını vurgulayan Kaya, tasarıda yer alan birçok muğlak ve belirsiz düzenlemenin ciddi endişelere yol açtığını ifade etti.
Tasarının özellikle tarım ve hayvancılık alanında büyük riskler barındırdığına dikkat çeken Kaya, “Metan gazı gibi doğal kaynaklı salımlar nedeniyle hayvancılığı doğrudan hedef alan maddeler, hali hazırda geçim mücadelesi veren üreticilerimizi daha da zor durumda bırakacak, sektörel küçülmeye ve yerli üretimin gerilemesine neden olacaktır" dedi.
Tasarıda öngörülen "sertifikalı ürün" uygulamasıyla çiftçilerin ne ekeceklerine dahi karar veremez hale getirileceğini ileri süren Kaya, “Bu uygulama, tarım alanında merkezi denetimi artırmakta, üretimin kamu yararı doğrultusunda sürdürülebilirliğini kısıtlamaktadır” diye konuştu.
Enerji, sanayi ve ulaşım gibi stratejik sektörlere getirilen emisyon azaltımı yükümlülüklerinin üretim gücünü sınırlayabileceğini dile getiren Kaya, Türkiye'nin küresel karbon piyasasına entegre edilmesiyle birlikte stratejik ürünlerin üretim maliyetleri ve miktarlarının uluslararası platformlara açılacağını, bunun da ekonomik ve ticari egemenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
İl Başkanı Muhammet Kaya, tasarının sosyal etkilerinin göz ardı edildiğine dikkat çekerek, “Vatandaşlarımızın günlük yaşamına ve ulaşım hakkına doğrudan olumsuz etkiler oluşturabilecek düzenlemeler içeriyor. Elektrikli araçlara geçiş süreciyle birlikte uygulanabilecek yakıt kısıtlamaları özellikle kırsalda yaşayan vatandaşlarımızı doğrudan mağdur edecektir” dedi
“Tasarı Geri Çekilmeli” Çağrısı
Açıklamasının sonunda tasarının kamu yararından uzak olduğunu vurgulayan İl Başkanı Muhammet Kaya, şunları söyledi: “Bu yasa tasarısı, yerli üreticiyi zayıflatan, tarım ve hayvancılığı baskı altına alan, sosyal ve ekonomik gerçekliklerle örtüşmeyen bir metindir. Bu nedenle derhal geri çekilmeli, tüm kesimlerin katılımıyla, milli çıkarlarımızı gözeten ve daha etkin bir strateji ile şekillendirilmiş yeni bir iklim politikası çerçevesi oluşturulmalıdır. Anahtar Parti olarak bu sürecin her aşamasında halkımızın ve üreticilerimizin yanında olacağız.”
Bu kanun gerçekten sıkıntı pandemi ile yapamadıklarını yada yarım kalan işlerini tamamlamaya çalışıyorlar. Yapay et kullanımı artırıp hayvancılığı bitirip dünyayı tek elden yönetmek ve bunu tüm ülkelere yaptırmak Dünya Sağlık Örgütü gibi sağlık haricinde her işi yaparak geri kalmış ülkelere para aktararak pandemiyi kabul ettirip milyonlarca insanı yok ettiler. Allah sonumuzu hayr etsin.