Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı Bozan Çevik, Olay Gazetesine yaptığı açıklamada Torul ilçesinde demokrasi yürüyüşü sırasında gerçekleşen intihar girişimiyle ilgili adli ve idari soruşturmanın başlatıldığını belirterek, “Biz devletin yargı yüzüyüz. Biz, bize gelen herkese adaletli davranmak zorundayız. Kesinlikle ve kesinlikle devletin yargı yüzünü temsil eden hiç kimse, hiçbir vatandaşa hakaret edemez, kötü muamelede bulunamaz” dedi.
Torul savcısının kendisine hakaret edici, onur kırıcı bir üslupla davrandığını iddia eden şahsın giriştiği eylem sonucunda konu ile ilgili adli ve idari soruşturmanın başlatıldığını, gerekenin en ivedi şekilde yapılacağını belirterek, olayın meydana geldiği gün kendisinin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün il başsavcılıklarına yönelik 1 günlük semineri için Ankara’da bulunduğunu ifade ederek yaşanan süreci şu cümlelerle anlattı: “Ben Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün il başsavcılıklarına yönelik 1 günlük semineri için Ankara’da bulunurken akşam saat 20.00 sıralarında Vali Bey beni aradı. Pazartesi günü Torul’da demokrasi nöbetleri kapsamında bir yürüyüş etkinliği yapılmış, etkinlik sırasında bir vatandaş “Vatan, millet, bayrak sevgisini emniyette sorgu odasında bıraktım. Bana geri iade edin” yazılı pankart açıyor. Sonra da elinde bir tabanca. Tabancayı çenesine dayamış vaziyette. Vali bey olsun, vekilimiz, siyasiler, aile efradı müdahale ederek şahsı vazgeçiriyorlar. Vali bey şahısla görüşüyor. Şahıs, “Benim Torul’da yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında ifadem alındı, ifade sırasında çok kötü muamelelere maruz kaldım” diyor. Hakaretlere uğradı iddiası var. Daha önce bu olay bana yansıtılmamıştı. Hiç haberim yoktu.
“15 kadar şikayet dilekçeleri geldi”
Çevik, son yapılan değişiklikle FETÖ soruşturmalarını il başsavcılıklarının yürütecek olduğunu anımsatarak, Vali bey bana konuyu söyleyince ben savcı beyle görüştüm. ‘Dosyada işlem yapmıyorsunuz. Yetkisiz kararı verin ile gönderin. Bundan sonra ilçelerdeki FETÖ soruşturmalarını da biz yürüteceğiz’ dedim. Ankara’dan dönünce de hemen Torul’a gidip yerinde bir gözlem yaptım. Kaymakam beyle de görüşmüştüm. Bu mağdur olduğunu iddia eden şahıslarla bir araya geldik. Benzer içerikli ifadeler sırasında kötü muameleye maruz kaldıklarını, hakaret uğradıklarını, rencide olduklarını belirttiler. Çevreden meslektaşlarla görüştüğümüzde genel anlamda bir infial oluştuğu kanaati oluştu bende. Bunun üzerine Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile görüştüm. Birinci dairede hemen savcı beyi merkeze çekti. Torul savcısı hakkında adli ve idari soruşturma hemen başladı. Adli ve idari soruşturma bitene kadar geçici olarak Gümüşhane Merkez’ e çekildi. Merkezden de savcı arkadaş bugün (dün) itibari ile görevine başladı. Şu anda o konuyu en titiz şekilde araştırıyoruz. Bu konuda kötü muameleye maruz kaldıkları iddialarını içerir 15 kadar şikayet dilekçeleri geldi” ifadelerini kullandı.
“BİZ ADİL OLMAZSAK, TOPLUMDA BAŞKA KİMSEDEN ADALET BEKLENEMEZ”
Başsavcı Çevik kendilerinin, ‘Torul’da böyle bir olaya maruz kaldım’ diyen vatandaşlardan da yargı teşkilatı adına tek tek özür dilediklerini belirterek, “Vatandaşlarımız böyle bir yanlış varsa da şundan emin olsun ki ilk cezayı biz keseriz ve en ağır cezayı uygularız. Çünkü biz adil olmazsak, toplumda başka kimseden adalet beklenemez. Biz adaleti temsil eden birinci kurumuz. Onun için biz bu konularda daha hassasız. Kesinlikle korumacı yaklaşımla yaklaşmıyoruz. En etkin ve ivedi şekilde soruşturma yapılıp, tamamlanacaktır. Suç varsa da yasal gereğine tevessül edilecektir. Vatandaşlarımızdan istirhamımız bizi beklesinler, bize güvensinler. Biz de insanız, bizim de hatalarımız, yanlışlarımız olabilir. Ama biz de o hatalarımızın, yanlışlarımızın cezasını çekeceğiz. Yani o konuda vatandaş müsterih olsun” açıklamasında bulundu.
“Bu ülkedeki 79 milyon ferdin her birisi bizim için, bizden daha kıymetlidir”
Mevzuat çerçevesinde suça bulaşanlar hakkında işlem yapıldığını ancak bu işlemleri yaparken kesinlikle kişilerin şahsi haklarına tecavüz edilemeyeceğine, kimsenin buna hakkı olmadığına vurgu yapan Çevik, şu ifadelerle açıklamasına devam etti: “Bu ülkedeki 79 milyon ferdin her birisi bizim için bizden daha kıymetlidir. Şahsım adına söylüyorum. Herkes bizim için çok kıymetlidir. Suça bulaşan vardır. Mevzuat açıktır. Mevzuat çerçevesinde işlem yaparız. O ayrı bir şey ama biz bu işlemleri yaparken kesinlikle ama kesinlikle kişilerin şahsi haklarına tecavüz edemeyiz. Öyle bir hakkımız yok. Toplumdaki hiç kimsenin birbirine karşı tecavüz etme, benzer şekilde şahsi haklarına tecavüz hakkı yokken, bizim hiç yok. Çünkü biz bizzat adaleti tesis etmekle görevliyiz. Onun için o konuda hassasız. Gereken yapılacaktır. Yani vatandaş müsterih olsun. Emin olsun vatandaşımız. Bu konudan en çok üzüntü duyan kişi de benim. Bundan emin olabilirler. Bakın bizim kapımız herkese açık, gelen hiç kimseyi geri çevirmiyoruz. Yani bu bahsedilen olaylar, iddiaya konu olan olaylar bir haftadır devam ediyor. Keşke daha önce bize bildirilseydi de olay bu raddeye gelmeden, biz müdahale edip daha erken önlemlerimizi alabilseydik.”
“VATANDAŞIMIZA YÖNELİK KESİNLİKLE SUÇ İÇERİKLİ OLABİLECEK HİÇBİR EYLEME GİREMEYİZ”
İlgili savcının son kararname ile geldiğini, meslek hayatının ilk görev yerinin Torul olduğunu ve 15 Temmuz’da göreve başladığını açıklayan Başsavcı Bozan Çevik, “Savcı bey 15 Temmuz’da göreve başlamış. İlk görev yeri burasıdır. Daha önce zaten başka bir yerde görev yapmamış, yani korumacı olarak yaklaşmıyoruz, bundan emin olabilirsiniz. Hiçbir zaman ama fakat demiyorum. Mesleğimizin başında da olsak madem o yetki bize devletimiz tarafından, ilgili kurumlarımız tarafından verildi, biz layığı veçhiyle o görevi yapmak zorundayız. Hele vatandaşımıza yönelik kesinlikle suç içerikli olabilecek hiçbir eyleme giremeyiz. Başkaları girmesin diye uğraşırken, bizim girmemizin hiç izahı mümkün değil. Eğer vatandaşımızda şu anda açıkladığım dışında bir algı varsa, o konuda da kendimizi mesul tutarım. Biz demek kendimizi vatandaşımıza anlatamamışızdır. İdeal olan budur” dedi.
“GELİN DEVLETİNİZE YARDIM EDİN”
Adaleti tesis etmeye çalışanlar olarak kendilerinin de duyguları olduğunu ancak suçla etkin mücadele etmeleri gerektiğini dile getiren Başsavcı Bozan Çevik, “Biz sokaktan bilgisi olabilecek insanlara tabiri caizse yalvarıyoruz ‘gelin devletinize yardım edin’ diye. Çünkü biz biliyoruz bu terör örgütünün ne kadar zalim olduğunu. Düşünebiliyor musunuz başka izahı var mıdır. Hiçbir terör örgütünü meşru göstermek için söylemiyorum ama bu güne kadar hiçbir terör örgütü meclise bomba atmamıştır. Affedersiniz savaşın bile bir hukuku vardır. Savaş hukuku vardır. İşte bunlar maalesef bu kadar tehlikeli insanlardır” değerlendirmesini yaptı.
“BU ÖRGÜTÜ EL ELE VEREREK BİTİRMELİYİZ”
Başsavcı Çevik, FETÖ soruşturmalarında vatandaşın desteğinin çok önemli olduğunun, vatandaşların bu terör örgütünü bitirmede yardımcı olmalarından çekinmemeleri gerektiğinin altını çizerek, şu ifadeleri kullandı: “Kişiyle ilgi şahsi husumetlerinden dolayı gelip insanları şikayet etmesinler. Her şeyden önce hakkı tesis etmek zorundayız. Gelen insanlarda bunu göz önünde bulundurarak gelmeli ama bu örgütle ilgili bilinen her şey bizim için çok kıymetlidir. Bir musibet bin nasihatten iyidir. Bu musibeti atlattık ama bundan sonra da artık etkin bir şekilde mücadele etmemiz lazım. Bu örgüt kendini çok iyi kamufle eden, çok iyi gizlenen, kendi aralarında özel programlar yapıp, kriptolu programlarla yazışma yapabilecek kadar kendini geliştirmiş bir örgüt. Bunlarla mücadele edebilmemiz için vatandaşın bildiklerini bize anlatması çok önemli. Vatandaşımız ‘ya işte bize bir şey olur mu’ kaygısı taşımasın. Kimseye bir şey olmaz. İşte bir tane vatanımız var. Allah korusun şu darbe gerçekleşseydi gidecek bir yerimiz de yoktu. Düşünebiliyor musunuz nasıl kaotik bir ortam olurdu. Bakın ikinci Kurtuluş Savaşı diyoruz. Herkesin üzerine düşen yükümlülük vardır. Gerektiğinde biz gizli tanık kurumunu da işletiyoruz. Yaşanılan bir Kurtuluş Savaşıydı. Devlet olarak, bu savaşın silahla mücadele kısmını hallettik. Bundan sonra yapacağımız, bu yapıyı çökertmektir. Emin olun, bu derin bir yapı, 40 yıllık mazisi olan bir yapı. Beş yıl, on yıl sonra tekrarına tevessül etmeyeceklerini kimse garanti edemez. Onun için bu örgütü, bu yapıyı hep birlikte el ele vererek, vatandaşlarımızın da bize verecekleri katkıyla bitirmemiz lazım.”
“HERKES EVİNİN ÖNÜNÜ TEMİZLEYECEK”
Başsavcı Çevik, herkesin evinin önünü temizlemesi gerektiğini de vurgulayarak, “Biz Gümüşhane’yi temizleyeceğiz, başka iller de kendi illerini temizleyecek. Biz, sabahtan akşama kadar 24 saat esasına göre bekliyoruz. Herkes, lütfen bildiğini gelsin anlatsın. Bize bilgi vereni suçlu olarak addetmiyoruz, bilakis teşekkür ediyoruz. Hatta suça bulaşmış olanlar bile bize gelsin anlatsın. Onlara da “pişmanlık yasası” diye bir düzenlememiz var, biz ceza bile vermiyoruz. Yeter ki, vatandaş gelsin bildiklerini anlatsın. Bu terör grubunu hep birlikte temizleyeceğiz” dedi.
İKİ HAKİMİN TUTUKLANMASI
Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı Bozan Çevik, tutuklanan Şiran ve Torul ilçe hakimleri ile ilgili olarak da şu bilgiyi verdi: “Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu, 3 yıldır hakim ve savcılarla ilgili soruşturma yürütüyor. HSYK’nın önünde yaklaşık 5 bin sayfalık dÖküman var. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da hakim ve savcılarla ilgili soruşturma başlattı. HSYK, geçici olarak görevden uzaklaştırma kararı verdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tüm illere talimat verdi. Bu hakimlerle ilgili adli işlemleri, koruma tedbirleri uygulayın, dosya tamamlanınca Ankara’ya gönderin talimatı verildi. Tutuklanan bu iki hakim Ankara’da yargılanacak. İlimizde Şiran ve Torul ilçemizde birer hakim tutuklandı, şu anda soruşturmaları devam ediyor. Yargılamaları Ankara’da yapılacak. Masumiyet ilkesi asıldır. Kesinleşmiş yargı kararıyla mahkum olana kadar bizim nazarımızda herkes masumdur. “
YAPILAN ARAMALAR
Başsavcı Çevik, koruma tedbirleri arasında aramaların olduğunu da kaydederek, “El koyma da var. Bilgisayar ve cep telefonu incelemesi de var. Telefon dinleme de var. Bunların hepsi koruma tedbiridir. Her soruşturmanın özelliğine göre arama, el koyma gibi tedbirler uygulanır” diyerek sözlerini sonlandırdı.
İntihar olayı
Gümüşhane’nin Torul ilçesinde 1 Ağustos Pazartesi günü gerçekleştirilen demokrasi yürüyüşü sırasında isminin Y.K olduğu öğrenilen şahıs inşaat halinde ki bir binanın üst katına çıkarak elinde “Vatan, millet, bayrak sevgisini emniyette sorgu odasında bıraktım. Bana geri iade edin” yazılı pankartla şakağına silah dayayarak intihara teşebbüs etmişti.
Gümüşhane Valisi Okay Memiş’te konuyla ilgili, “Torul ilçesinde düzenlenen demokrasi yürüyüşü sırasında gerekli tedbirlerin alınmasına rağmen Y.K isimli bir vatandaşın silahıyla intihar girişiminde bulunduğunu belirtmiş, “Bu önemli bir hadiseydi. Daha sonra konuyu araştırıp incelediğimizde kendisine FETÖ/PDY soruşturması kapsamında adli süreçte kötü muamele edildiği gerekçesiyle böyle bir eylem yaptığı bilgisi geldi. Soruşturma şuanda devam ediyor. Başta ben olmak üzere hiçbir kamu görevlisi, hiçbir adli merci hangi suçtan olursa olsun görevini yaparken insanların onurunu kırıcı ve zedeleyici şekilde davranma lüksüne sahip değil. Asla böyle bir şeye müsaade edemeyiz. Herkes hukuk içerisinde kalmak zorundadır. Herkes insanların doğuştan gelen haklarını rencide etmeden hareket etmek zorundadır. Bütün kamu görevlileri bu hassasiyetle davranacak. Ancak en ufak bir iddianın üzerine gideceğiz. Bu yapıyı temizleyeceğiz, Gümüşhane’den sileceğiz. Ama bunu yaparken de insanlara hakaret etmeden yapacağız. Suçluysa yargı mercilerine iletilecek. Ama asla insanların onurunu zedelemeden bu işlemleri yapacağız. Hassasiyetle davranacağız. Torul’da yaşanan olaylar çok önemli bir hadiseydi. Bütün kamu görevlileri, idari ve adli merciler hukuk içerisinde hareket etmek durumunda” ifadelerini kullanmıştı.
İbrahim Özdemir-Figen Tok
Haberin Kaynağı: Olay Gazetesi
Güncelleme Tarihi: 04 Ağustos 2016, 13:20