Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde, 42 yaşındaki inşaat ustası Turgay Doğan oturduğu evin tavan arasında babasından kalan takımlarla yaptığı küçük atölyede, eskiden tarımdan taşımacılığa kadar birçok alanda kullanılan ahşap kağnı arabası maketleri yapıyor.
Evli ve 4 çocuk babası olan Doğan, önce gürgen ağacını topluyor, ardından ince el işçiliği ile işliyor, vernikliyor ve unutulmaya yüz tutmuş olan kağnı arabası maketlerini yaparak sanatını icra ediyor.
Maket kağnı arabaları eski zamanlarda bu araçlarla çalışan insanların anılarını depreştirip, görenleri duygulandırırken halk arasında bu işi yapanlar maket sanatçısı diye adlandırılıyor.
Boyunduruk, karasaban, pulluk gibi eskiden insanların işlerini kolaylaştıran aparatlarında maketlerini elleri ile işleyen Doğan, bu sanatı yapmaktan, bu ve buna benzer kendisini eskilere götüren uğraşlardan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini söyledi.
Maketleri yaparken işini kolaylaştıracak atık çamaşır makinesi motorundan yaptığı bir tıraşlama ve zımpara makinesini de atölyesine kazandırarak bu makineyi öküz arabalarının tekerleklerini yaparken kullanan Doğan, bu sanatı babasının da yaptığını dile getirdi.
Babasının geçiminin bir kısmını da bu işten sağladığını, Şiran, Kelkit gibi yakın çevrelerde sattığını kaydeden Doğan, “Bende bu sanatı küçüklüğümde ona yardım ederken öğrendim. Babamın takımları bana kaldı. Ben ise şuan inşaat işleriyle uğraştığım için hafta sonları hobi amaçlı bu sanatı sürdürüyorum. Eşe dosta hediye ediyorum. Kimi arkadaşlar malzeme alıyor onlara boş zamanlarımda yapıyor hediye ediyorum.” dedi.
Kağnı arabalarını gürgen ağacından yaptığını ifade eden Doğan, bu maketin başka ağaçlardan olmadığını, gürgen ağacının diğer ağaçlara göre daha güzel işlendiğini ve güzel vernik tuttuğunu, gürgenleri de Trabzon, Torul gibi yetiştiği civarlardan temin ettiğini ifade etti.
Eşi Nurten Doğan (38) ise eşinin bu işle uğraşmasının kendisini rahatsız etmediğini, eşine lazım olan malzemeleri getirip götürerek destek olduğunu, fakat kış aylarında kimi zaman bu işi evde yaptığını bu esnada da tozunun çok olduğunu söyledi.
Eşinin bu sanatı daha önce evlerinin bir odasında yaptığını, sonradan tavan arasını dizayn ederek tezgahı buraya taşıdığını ifade eden Nurten Doğan, kendilerine eski yaşadıklarını hatırlattıkları için bu uğraşı sevdiklerini ve yaptıklarını dile getirdi.
Evli ve 4 çocuk babası olan Doğan, önce gürgen ağacını topluyor, ardından ince el işçiliği ile işliyor, vernikliyor ve unutulmaya yüz tutmuş olan kağnı arabası maketlerini yaparak sanatını icra ediyor.
Maket kağnı arabaları eski zamanlarda bu araçlarla çalışan insanların anılarını depreştirip, görenleri duygulandırırken halk arasında bu işi yapanlar maket sanatçısı diye adlandırılıyor.
Boyunduruk, karasaban, pulluk gibi eskiden insanların işlerini kolaylaştıran aparatlarında maketlerini elleri ile işleyen Doğan, bu sanatı yapmaktan, bu ve buna benzer kendisini eskilere götüren uğraşlardan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini söyledi.
Maketleri yaparken işini kolaylaştıracak atık çamaşır makinesi motorundan yaptığı bir tıraşlama ve zımpara makinesini de atölyesine kazandırarak bu makineyi öküz arabalarının tekerleklerini yaparken kullanan Doğan, bu sanatı babasının da yaptığını dile getirdi.
Babasının geçiminin bir kısmını da bu işten sağladığını, Şiran, Kelkit gibi yakın çevrelerde sattığını kaydeden Doğan, “Bende bu sanatı küçüklüğümde ona yardım ederken öğrendim. Babamın takımları bana kaldı. Ben ise şuan inşaat işleriyle uğraştığım için hafta sonları hobi amaçlı bu sanatı sürdürüyorum. Eşe dosta hediye ediyorum. Kimi arkadaşlar malzeme alıyor onlara boş zamanlarımda yapıyor hediye ediyorum.” dedi.
Kağnı arabalarını gürgen ağacından yaptığını ifade eden Doğan, bu maketin başka ağaçlardan olmadığını, gürgen ağacının diğer ağaçlara göre daha güzel işlendiğini ve güzel vernik tuttuğunu, gürgenleri de Trabzon, Torul gibi yetiştiği civarlardan temin ettiğini ifade etti.
Eşi Nurten Doğan (38) ise eşinin bu işle uğraşmasının kendisini rahatsız etmediğini, eşine lazım olan malzemeleri getirip götürerek destek olduğunu, fakat kış aylarında kimi zaman bu işi evde yaptığını bu esnada da tozunun çok olduğunu söyledi.
Eşinin bu sanatı daha önce evlerinin bir odasında yaptığını, sonradan tavan arasını dizayn ederek tezgahı buraya taşıdığını ifade eden Nurten Doğan, kendilerine eski yaşadıklarını hatırlattıkları için bu uğraşı sevdiklerini ve yaptıklarını dile getirdi.
Haberin Kaynağı: Fatih Yeniçeri
Güncelleme Tarihi: 02 Aralık 2013, 08:57