Turizm sempozyumu sona erdi

Gümüşhane’de sabah açılış töreniyle başlayan Cumhuriyetin 100.yılında Gümüşhane Turizmi Sempozyumu sona erdi. Sempozyumun ikinci kısmında genel kanı Trabzon’un turizmde yaptığı hataların yapılmaması oldu.

Turizm sempozyumu sona erdi

Zigana Doğa Okulu öncülüğünde Gümüşhane Üniversitesi, Turizm Fakültesi ve Gümüşhane Gazeteciler Cemiyeti işbirliğinde gerçekleştirilen sempozyum Gümüşhane Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi'nin çok amaçlı salonunda gerçekleştirildi.

Sabah oturumlarında yapılan konuşmaların ardından sempozyumun ikinci bölümünde ağırlıklı olarak sektör temsilcilerinin katıldığı kısım gerçekleştirildi.

Ağırlıklı olarak Trabzon’la kıyaslanan turizm konusunda Arap turistlerden dolayı şehirde yaşanan pahalılık ve diğer toplumsal sorunlardan dolayı konuşmacıların hemen hemen tamamı Trabzon’un bu konuda kötü örnek olduğunu ve Gümüşhane’nin kesinlikle bu sistemle turizmde yol almaması gerektiği vurgulandı.

"Turizmde planlama-yatırım, basın ve turizm" konulu ikinci oturumun başkanlığını İletişim Fakültesinden Doç.Dr. Ali Özcan yaptı. "Yerel Basın ve Turizm" konulu bir de sunum gerçekleştiren Özcan, “Sesimizin daha gür çıkması adına yerel basının desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Özcan’ın ardından Gümüşhane Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Köprülü ise "Gümüşhane Yerel Basınının turizme yaklaşımı" konulu sunumunu gerçekleştirdi.

“Trabzon’un yerel medyası yıllardır Arap turizmi konusunda büyük bir çaba sarf etti”

Küresel ölçekte lokomotif bir sektör olan turizmin diğer sektörleri etkileyerek ülkelerin sürdürülebilir kalkınmasının sağlanmasında önemli bir rol oynadığını kaydeden Köprülü, “Turizm sektörünün gelişmesinde hem kamu kurumlarına hem de özel sektör kuruluşlarına önemli sorumluluk yüklemektedir. Yanı başımızdan örnek verecek olursak; Trabzon’un yerel medyası yıllardır Arap turizmi konusunda büyük bir çaba sarf ederek, Trabzon’un turizm sektöründen istediği payı alabilmesi için yoğun bir çaba gösterdi. Hem olumsuz hava oluşturanlara karşı çıktı hem de sektörün eksikliklerini dile getirdi. Meseleye tarafsız bir bakış açısıyla yaklaştı ve Trabzon’un kurtuluşunun turizme bağlı olduğunu vurguladı. Ayrıca yetkilileri uyararak, Arap dünyasında Trabzon’un tanıtımı için gerekli organizasyonların yapılması gerektiğini sürekli olarak yazıp çizdi. Yerel medya, Arap turizmine yatırım yapan işadamlarını destekledi ve devletin eksikliklerini dile getirdi. Bölge sevdalısı olan yerel medya, bu alanda üzerine düşeni yaparak Trabzon’un turizm potansiyelini ön plana çıkardı. Haberleri, yorumları ve uyarılarıyla yol gösterici oldu. Bu sorumluluk yerine getirilirken yazılı, görsel işitsel ve sosyal medya unsurlarını ayırmadan ne kadar önemli olduklarını belirtmek isterim. Son yıllarda yazılı medya, internet medyası ve sosyal medyanın aktif olarak kullanması önemli hale gelmiştir. Çünkü her insanın kolaylıkla ulaşılabildiği sosyal medya ve internet medyasının unsurlarını kullanan ilimizdeki kurum kuruluş ve STK’ları Gümüşhane turizmine tanıtım açısından katkı sağlamaktadırlar” dedi.

“Gümüşhane’de 30 sit alanı var”

Gümüşhane Müzesinde görevli Arkeolog Elif Öktem ise "Gümüşhane Kültür Turizmi Değerlendirmesi" konulu sunumunu yaptı. Gümüşhane’nin 30 sit alanıyla Doğu Karadeniz’de Ordu’dan sonra en fazla sit alanına sahip şehir olduğunu belirterek çeşitli bilgiler, görüş ve önerilerini aktardı.

DOKA Gümüşhane'den Mehmet Çağrı Tiktaş da "Gümüşhane'de DOKA faaliyetleri" hakkında yaptığı sunumunda DOKA aracılığıyla neler yapıldığını anlattıktan sonra bundan sonraki süreçte neler yapılacağını anlattı. 

"Turizm İşletmeciliği" konulu 3.oturumun başkanlığını ise Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç.Dr. İsmail Çalık yaptı. 

“Bu şehrin kalkınması için turizm ve turist şart”

Bu oturumda söz alan Kral Pestil Yönetim Kurulu Başkanı Nurcan Özdemir, "Gastronomi, Turizm ve Gümüşhane" konulu sunumunda “Biz buraya turisti getirirken değerlerimizden olmayalım. Trabzon gibi olmayalım. Herkes cebini doldurma derdine düştü. Para için çok yozlaşıyoruz. Aklımız fikrimiz para. Biz nasıl gidip gezip geliyorsak buraya gelen de gezsin dönsün gitsin. Bu şehrin kalkınması için turizm ve turist şart. Değerlerimizin kıymetini bilmiyoruz ve tanıtamıyoruz. Sadece turist gelmiyor diyoruz ama hiçbirşey yapmıyoruz” dedi.

“Gelen insanların illa Arap, Rus, İngiliz olmasına gerek yok”

Kent Konseyi Başkanı Rüstem Demirağ "Kent Konseyi Çalışma Grubu" konulu sunumunda süreçle ilgili katılımcılara bilgi verdi. Aynı zamanda kent merkezinde esnaf olduğu için başından geçen bazı notları da katılımcılarla paylaşan Demirağ, “Gümüşhane ekonomisine katkı sağlayacak en önemli sektör turizmdir. Fabrikalarla kirletilmemiş ve doğasını korumuş bir şehir. Fabrikalarla doğayı kirleterek istihdam sağlamaktansa bacasız fabrika olan turizmi canlandırmak lazım. Kent Konseyi olarak neler yapabiliriz diye istişarelerimizi sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte kent konseyi turizm çalışma grubunu kurup çağrıya çıkıp katkı koymak isteyen herkesi bu çalışma grubuna davet edeceğiz. Tersine akım bekliyorduk ama buradan Trabzon’a akım daha fazla oldu yeni Zigana tünelinden sonra. Burayla Trabzon fiyatları arasında uçurum var. Trabzon esnafının bu tavrı sürdürülebilir değil. Turizmi herhangi bir milletle sınırlandırılmaması gerekli. Biz bize yeteriz. Gelen insanların illa Arap, Rus, İngiliz olmasına gerek yok. Kent Konseyi olarak alacağımız kararlarda buna özellikle dikkat edeceğiz. Bu iş için siyasi güce ihtiyaç var. Bunun muhakkak sağlamamız lazım” diye konuştu.

Tomara Şelalesi Tabiat Parkı ve Sultan Pestil İşletmecisi Abdulbaki Kara ise "Gümüşhane'de konaklama potansiyeli" konulu sunumunda aynı zamanda MÜSİAD Gümüşhane Başkanı olduğunu hatırlatarak “Bu şehirle ilgili hayallerimiz var” dedi.

“Gümüşhane bu noktada bakir “

Turizmin sıradan bir olduğu olmadığını ve bir gün de yapılacak bir şey de olmadığını ifade eden Kara, “Turizmin sürdürülebilir olması gerekiyor ve ayakları da yere basmalı. Bizim Arap yada başka bir millete ihtiyacımız yok. Sürdürülebilir yapmak için kesinlikle kendi politikalarımız olmalı ve dik durmalıyız. Elimizde çok güzel fırsatlarımız var. Gümüşhane bu noktada bakir. Gümüşhane MÜSİAD olarak elimizden ne gelirse yapacağız. Çivi çakmak isteyen herkesin ayağında paspas olacağız. 2024 ocak ayında TKDK’ya en az 60 proje çağrısı yaptırmak istiyoruz. Doğru turizm yapmalıyız. Trabzon’da bu sistemin sürdürülebilirliği yok. Bizim modelimiz Gümüşhane modeli olsun. Trabzon modelini kopyala yapıştır yapmayalım. Bizim destinasyon sayısını çoğaltmamız lazım. Geceleme artmadan şehirde para harcama artmaz. Tomara’da olmaz diyenlere rağmen yaptık. Turizm paydaşları olarak kimseden birşeyler beklemeden üzerimize düşeni yapalım. Dertlenmeyle ilgili bu konu. Önce bu şehir için birşeyler yapalım. Başkalarının ne yaptığı bizi ilgilendirmez. Bizim yeni Zigana tüneli var ve bunu fırsat olarak düşünelim. Trabzon, Giresun’un yerlisini buraya getirmeye bakalım. Potansiyeli, kültür potansiyelini artırmak için elimizde harika fırsatlar var. Zigana tüneli bu fırsatların en başında” diye konuştu.

“Gümüşhane’de böyle bir planlama ve strateji göremedik”

Turizm işletmecisi Haydar Akbulut da "Gümüşhane'de turizmin geleceği" konulu sunumunda şehrin mutlaka turizm planı ve stratejisi olması gerektiğinin altını çizerek, “Biz ne yazık ki bugüne kadar Gümüşhane’de böyle bir planlama ve strateji göremedik. Ben özel sektörü bu salonda görüyorum ama kamudan kimse yok. Bir tarafın mücadelesiyle bu olmaz. Şehrin turizm vizyonu yok, tanıtım yetersiz. Şehir içinde gezi kültür rotası, yeşil ve görsel rekreasyon alanları yetersiz” dedi.

“Gümüşhane-Bayburt-Trabzon entegrasyonu olmalı ve ortak paydada buluşmalı”

Sunumunda çeşitli önerilerde bulunan Akbulut, “İnanç turizmi noktasında diğer iller bu pastadan payı alıyor ama biz yüzde 1 bile alamıyoruz. Bu irdelenmesi ve sorgulanması gereken hatta yargılanması gereken bir konu. Bu şehirde fazlasıyla kültürel eser var. Avrupalı ve yerli turisti hedef yapıp çalışabiliriz.  Gümüşhane’nin tabiat ve doğasına en uygun turizm çeşidi macera ve adrenalin turizmidir. Türkiye’de en fazla yaylaya sahip iliz ama değerlendiremiyoruz. Bir yerde bir eksiklik var. Süleymaniye ve Canca Kalesi cazibe merkezi olmalı. Canca kalesinde seyir terası ve büyük salıncak, Süleymaniye mahallesinde de projelerin tamamlanmasını bekliyoruz. Zigana, Süleymaniye, Çakırgöl kay merkezleri de düşünülmeli. Gümüşhane-Bayburt-Trabzon entegrasyonu olmalı ve ortak paydada buluşmalı. Gümüşhane Trabzon’a, Trabzon Gümüşhane’ye muhtaç denklemine geldi durum. Bu 3 ilin turizm müdürleri bir araya gelmeli belli aralıklarla. Turizm ortak çalışma komisyonları kurulmalı. Zigana tüneli turizm pazarına sunulmalı ve Zigana cazibe merkezi oluşturulmalı. Dünyanın her noktasında Zigana bir markadır.  Gümüşhane yerel basınına ilin tanıtımı konusunda yaptığı özverili çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Turizm işletmecisi Barış Hacınebioğlu ise “Gümüşhane'de doğa sporları ve zipline” konulu sunumunda Gümüşhane’de turizmin olmazsa olmaz olduğunu belirterek, “Turizm doğru planlanırsa sürdürülebilirlik noktasında iyi olacaktır. Altyapı ve üstyapı noktasında idare etsek te turist ağırlayacak noktada değiliz. Bu konuda eğitim ve kurslar verilmeli. Kendi destinasyonlarımızı pazarlamayı daha çok önemsiyoruz” ifadelerini ardından doğa turizmi ve zipline sunumunu yaptı.

Sempozyum, hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.

Güncelleme Tarihi: 11 Ağustos 2023, 19:28

ilgili haber/ler:

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER