Ünlü: Ek zam ve refah payından başka çare yok

Türk Büro-Sen Gümüşhane Şube Başkanı Faruk Ünlü, TÜİK‘in haziran ayı enflasyon rakamlarını açıklamasının ardından Ocak ayında memur maaşlarına yapılan yüzde 15’lik artışın 6 aylık sürede 9,73 puan eridiğini söyledi.

Ünlü: Ek zam ve refah payından başka çare yok

Yaptığı açıklamada yalnızca 2024 yılında memur maaşlarındaki erimenin 10 puana yaklaştığını, alım gücündeki düşüşün mutfak masrafları ve zorunlu harcamalar hesaba katıldığında çok daha fazla olduğunu kaydeden Ünlü, yapılan hesaplamalara göre bu ay itibarı ile memur ve emekli maaşlarına yüzde 9,31 oranında enflasyon farkı ödeneceğini, bunun bir artış olmaktan ziyade dönem içinde meydana gelen erimenin dönem sonunda karşılanması nedeniyle kamu çalışanlarının zararlarını dahi karşılamaktan uzak kalan bir araç olduğunu belirtti.

“Yeni vergi düzenlemeleri ve zamlar dar gelirlileri zora sokuyor”

Türkiye’nin ekonomik olarak içinde bulunduğu durumdan çıkması, kamunun finans ihtiyacının karşılanması için pek çok tedbir alındığını hatırlatan Ünlü, “Geçtiğimiz aylarda da bu amaçla tasarruf tedbirleri adı altında birtakım tedbirler öngörülmüştü. Bu önlemlerin büyük bir kısmı, servis hizmetlerinin kaldırılması, koruyucu giyim yardımı, fazla mesai ödemeleri, lojman kiraları gibi kamu çalışanlarının ekonomik ve özlük haklarını doğrudan ilgilendiren konuları içermekteydi. Şimdi ise yeni vergi düzenlemeleri, elektrik fiyatlarına yüzde 38 oranında zam yapılması gibi yine dar ve sabit gelirlileri zora sokacak tedbirler alınmaktadır” diye konuştu.

Bir tarafta enflasyona sonradan eşitlenen maaşlar, diğer tarafta ise sürekli artan vergi yükü ve azalan gelirlerle memur ve emeklilerin bu şartlarda hayatlarını idame ettirmesinin beklendiğini vurgulayan Ünlü, “Hal böyle olunca giderek artan yaşam maliyetleri ve artan vergiler sonucunda memur ve emeklilerimizin eriyen maaşları ile ay sonunu getirmeleri imkânsız hale gelmektedir. Ücret ve vergi politikaları, gelir dağılımının sağlanacağı maaşlardaki erimenin durdurulacağı tek mekanizmadır. Kamu hizmetlerinin açıklanan enflasyonun üzerinde artırılması enflasyonu yükseltici bir etki yapacağı gibi dar ve sabit gelirli kesim için de ağır bir darbe olmaktadır” dedi.

“Bu vergi politikasıyla Türkiye, Avrupa’nın en yüksek dolaylı vergi oranına sahip ülkesi olmuştur”

Türkiye’nin vergi politikasının kayıt altındakinden alabildiğine vergi tahsili üzerine kurgulandığını, dar ve sabit gelirlilerin ödediği verginin üst gelir gruplarının çok daha üzerine çıktığını kaydeden Ünlü, “Dolayısıyla halihazırda vergi ödeyenden daha fazla alarak açığı kapatmak yerine hiç vergi ödemeyen ya da ödemesi gerekenden daha az ödeyen kesime yönelmek doğru bir yaklaşım olacaktır. Bu politika nedeniyle Türkiye, Avrupa’nın en yüksek dolaylı vergi oranına sahip ülkesi olmuştur. Bu nedenle vergi politikaları vergiyi tabana değil artık tavana yaymak şeklinde belirlenmeli ve herkesin gelirine göre vergi ödemesini sağlayacak, servet transferini alttan yukarı doğru değil yukarıdan aşağıya doğru gerçekleştirecek vergi sistemine ihtiyaç vardır. Aksi halde ekonomideki bütün olumsuz gelişmeler dar ve sabit gelirlilerin yapacağı fedakarlığa bağlı olarak aşılmakta, her dönemde zengin daha zengin fakir daha fakir hale gelmektedir. Bu nedenle artık memur ve emeklilerimizin üzerindeki ekonomik yükü hafifletmenin vakti gelmiştir. Memur ve emeklilerin üzerindeki bu yükü hafifletmenin yolu önce maaşları açlık ve yoksulluk sınırından kurtarmak sonra maaşlara enflasyonun üzerinde bir artış yapmaktan geçmektedir. Alım gücünü korumanın ve yükseltmenin yolu ise refah payı ödemesidir” dedi.

“Maaşlara ek zam yapılması bu şartlarda zorunlu hale gelmiştir”

Artık maaşlara ek zam yapılmasının bu ekonomik şartlar altında zorunlu hale geldiğinin altını çizen Ünlü, “Dolayısıyla her zaman ifade ettiğimiz gibi maaşlara ek zam verilmesi, refah payı eklenmesi, enflasyon farkının ortaya çıktığı ay itibarı ile maaşlara yansıtılması ve vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi yönündeki taleplerimizin karşılık bulması bu süreçte hayatı bir önem taşımaktadır. 2024 yılının yarısını tamamladığımız bu dönemde memur ve emeklilere verilecek %10 zamla bu dönemin atlatılamayacağı görülmelidir. Çarşı, pazarda fiyatlar sürekli yükselirken alım gücünü koruyacak, memur ve emekliye nefes aldıracak uygulamalara ihtiyaç vardır. Enflasyonun hızının kesilmesi, hayat pahalılığının belinin kırılması uzun bir süre alacak gibi görünmektedir. Çalışanlara ek zam ve refah payı verilmeden bu sürecin atlatılamayacağının da yetkililerce kabul edilmesi ve bir an önce çalışandan taraf uygulamalara dönülmesi gerekmektedir” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER