Yeniçeri, HES'leri Konu Etti

“BÜLBÜLÜ ETİ İÇİN KESMEYİNİZ, GÜMÜŞHANE'YE KIYMAYINIZ”

Yeniçeri, HES'leri Konu Etti
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ankara Milletvekili Gümüşhaneli Prof.Dr. Özcan Yeniçeri, TBMM’de gündem dışı söz alarak hidroelektrik santralleri ve ekoloji hakkında ki görüşlerini aktardı.

Konuşmasında Doğu Karadeniz’in hemen her köşesinde yaşayan halkın tamamının HES mağduru haline getirildiğini, bu illerden birisinin de Gümüşhane olduğunu ifade eden Yeniçeri, Gümüşhane’nin iki önemli kaynağı olduğunu, bunlardan birisinin insanı, diğerinin de yemyeşil ormanlarıyla yaşayanlara hayat veren dereleri ve madenleri olduğunu söyledi.

Yeşil doğa sayesinde henüz büyük kentlere göç etmemiş yöre insanının, dişiyle, tırnağıyla topraklarına tutunmaya çalıştığını kaydeden Yeniçeri, AK Parti iktidarı döneminde bölgenin doğasının, suyunun ve maden yataklarının hoyratça kullanıldığını öne sürerek, bu durumun halkta büyük endişelere sebep olduğunu belirtti.

"GÜMÜŞHANELİ SİYANÜRLE KUCAK KUCAĞI YAŞARKEN BİR DE HES FELAKETİYLE KARŞI KARŞIYA BIRAKILMIŞTIR"

Gümüşhane’de şirketlerin altın üretimi için siyanür kullandığını dile getiren Yeniçeri, “Siyanür, ne yapılırsa yapılsın, sonuçta toprağı ve çevreyi zehirlemektedir. Gümüşhaneli siyanürle kucak kucağı yaşarken bir de HES felaketiyle karşı karşıya bırakılmıştır. HES'lerle âdeta bölge halkının soluk borusu tıkanmak istenmektedir.” dedi.

Gümüşhane halkının HES'ler yüzünden tedirgin, kaygılı ve huzursuz olduğunu, vatandaşların HES'lere karşı olduğunu ve yaşam alanlarına müdahale edilmesini istemediklerinin altını çizen Yeniçeri, şunları söyledi: “Ekolojiyi allak bullak edecek olan HES'ler için hazırlanan projeler üstünkörü, gerçek değerlerden ve ciddi analizlerden yoksun, eksik ve uydurma bulgularla doludur. Gümüşhane ili Torul ilçesine bağlı vadiye kurulması hedeflenen Kuzey-1, Kuzey-2, Kuzey-3 HES projeleri söz konusudur. Ancak vadinin suyu zaten Torul Barajı, Kürtün Barajı ile Kürtün Doğankent arasındaki mevcut olan birçok HES'i sesleyen ana kaynaktır. Bu kaynağı, tümüyle aktığı derelerden alıp borulara sokmak, bölgenin coğrafyasına, bitkisine, hayvanına ve insanına ihanet etmek anlamına gelmektedir. Bu proje bölgedeki canlıların hayatına son verme, insanların da boğazlarını sıkma ve göçe zorlama projesidir. Bölgede bulunan İnkılap, Dedeli, Kalecik, Gülaçar, Bahçelik, Günay, Kocadal, Yalın Kavak, Işık, Arılı Köyleri doğrudan Dibekli, Boyluca, Hasköy ve Kodil Bahçe köyleri dolaylı olarak HES'lerden etkilenecektir.”

“BÜLBÜLÜ ETİ İÇİN KESMEYİNİZ, GÜMÜŞHANE'YE KIYMAYINIZ”

Aynı vadide yapılacak olan HES’ler için firmaların hazırladığı proje tanıtım dosyasının gerçekler üzerin kurgulu olmadığını ifade eden Yeniçeri, bunu da şu örnekle ispatladı: “HES'leri yapacak firmanın hazırladığı proje tanım dosyası ise gerçekler üzerine kurulu değildir. Örneğin bu dosyada, "projenin bulunduğu vadide kayda değer bir sulama kullanımı yoktur" diyor. Bu doğru değildir, aksine vadide ciddi manada sulama amaçlı su kullanılmakta olup, bahar ve yaz aylarında 10 bini aşan nüfus bölgede tarımsal faaliyet sürdürmektedir! Yine firmanın tanıtım dosyasına göre vadide herhangi bir tesis mevcut değildir. Bu da doğru değildir, vadide beş adet alabalık tesisi yanında dört adet de su değirmeni ve sulama kanalları vardır! Yine firma tanıtım dosyasında “Hidrolojik açıdan herhangi bir sorun yok” denilmektedir. Bu da doğru değildir, firma tanıtım dosyasında debi ölçümlerini gösteren ölçümler, HES'in kurulacağı yerin 25 kilometre aşağıdaki bir gözetleme istasyonundan alınmaktadır. Tamamen sahte, tamamen  sahte, tamamen uyduruk  bilgiler üzerinden bölgenin suyuna el konulmakta ve insanların atardamarları tıkanmaya çalışılmaktadır. Ayrıca, Artabel Tabiat Parkının, tabiat parkı olarak ilan edilmesiyle bölgenin hidrolojik yapısı dokunulmazlık kazanmış olmaktadır. Oraya dokunan hem Gümüşhaneliye dokunmuş hem de imzalanan sözleşmelere göre suç işlemiş oluyor. Bölgedeki hayvancılık, arıcılık, besicilik, meyvecilik, balık havuzu, su değirmenleri ve sulama kanalları HES'lerin devreye girmesiyle yok olacaktır. Projenin gerçekleşmesi durumunda Artabel Tabiat Parkı Kuzey-1 Hidro Elektrik Santralinden doğrudan, diğer HES’lerden ise dolaylı olarak etkilenecektir. Bölgede 141 adet bitki türü, 30 memeli ve 88 kuş türü vardır. Tabiat Parkındaki 141 bitki türünün 12'si endemik ve bunların 10 tanesi kırmızı listedir. Yine, bölgedeki 30 memelinin 6'sı, 88 kuş türünün de 81'i kırmızı listedir. HES'lerin devreye girmesiyle başta su canlıları ve memeli hayvanlar olmak üzere bir çok fauna ve flora türleri geri dönüşü imkânsız tehdit ve tehlike altına girecek, zarar göreceklerdir. Sayın Bakan, bu konuda "Su akar, Türk Bakar" gibi ucuz laflar etmekte, “Biz vadiyi susuz bırakmayacağız, can suyu vereceğiz.” türünden zevahiri kurtarma açıklamaları yapmaktadır. Dereden akan su demek, orada yaşayan insanlar için hayat demektir. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." sözüne uygun davranmanın tam da zamanıdır. Bana köy muhtarlarının verdiği dosyada ki son cümle şudur: "Bülbülü eti için kesmeyiniz, Gümüşhane'ye kıymayınız.”
Güncelleme Tarihi: 10 Mayıs 2012, 11:27
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER