GÜMÜŞ’HANELER OKUYOR

“Yaratan Rabbinin ismi ile oku”
Alak Suresi-1

“Coğrafya insanın kaderidir” demiş ya İbni Haldun sanırsın bu sözü Gümüşhane’mizi gördüyse burada demiştir diye düşünüyorum. Coğrafya; ekseninde yaşayanların kaderidir şüphesiz. Yüksek rakım, ova, orman veya deniz kenarında yetişenlerin yaşamsal ve kültürel bağlamda birbirine zıt epey özellikleri bulunmaktadır. Hiç yoksa ufukları hayal etme cihetinden farklılıklar arz etmektedir. Ki coğrafya kader olmuştur.  

İşte Gümüşhane dağların avucunda, tabiatın yokluk emzirdiği, insanlarının kıt kanaat geçindiği, göçün elzem olduğu ve çaresizliklerin en yüksek yaşandığı bir hüzünler şehri. Bağrından çıkan Ahmed Ziyaüddin Gümümşhanevi gibi değerin torunları -birkaçı hariç- bugün ülke ve dünya ekseninde vatansever, çalışkan ve erdem sahibi kişilikler olarak gurur kaynağımız olmuşlardır.

Ve bu şehrin evlatları devletine, milletine, bayrağına, mukaddesatına sımsıkı bağlı, askerine ve polisine silah sıkmayan, vergisini zamanında ve tam ödeyen, kadına, çocuğa şiddet açısından minimum seviyede olan, yüz kızartıcı suç açısından da sonlarda olan bir belde-i şahanenin mükemmel figürleridir.

Bu okuduğunuz satırları yazan kardeşiniz Trabzon’da okurken öğleden sonrası Trabzon’da ayakkabı boyacılığı yapan ve kazandığı paranın büyük bir kısmını kitaba, dergiye ve gazeteye veren biri olarak ‘okuma’ sayesinde bugün ki haline gelmiştir. Trabzon’daki kütüphaneleri mesken edinen, kütüphanecileri istekleri ile behüzar eden bir okuma sevdalısı olarak kendime Ürgüplü ‘Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz’ü’ örnek aldığımı söyleyebilirim.

İlk maaşıyla eşek alan ve eşeğin her iki yanına sandık yaparak Ürgüp köylerine okuma sevdasını aşılayan bu mübarek insanın heykelini Ürgüp’e dikenler vefa örneği göstermişlerdir. Bu yüzden diyorum ki güzel yurdumun hemen her alanda ilerlemesi adına en başta Gümüşhane olmak şartıyla hemen her ile, ilçeye eşekli kütüphaneciler gerekmektedir.

Tarihte gittiği savaşa kütüphanesini taşıyan ecdadın bugün biz torunları olarak en geri Afrika ülkesinden dahi daha geride okuma istatistiklerinde dipleri gören bir fotoğraf bizlerin ayıbı olsa gerektir. Okumak maalesef ihtiyaç listemizin en dibinde yer almaktadır ya da al(a)mamaktadır.  

Sigaraya, içkiye ve her menem şeye para bulan biz ebeveynlerin çocuklarımızı kitaplarla buluştur(a)maması ne hazin bir tablodur.

Yıllar önce ‘Okuyan Gümüşhane’, ‘Gümüşhane Okuyor’ gibi projelerde aktif görev alan, mesleği yanında binin üzerinde köşe yazısı, beş yüzün üzerinde Hayal Dükkânı kültür sanat sayfası ve on beş kitap yazan bir okuma sevdalısı olarak bugün Gümüşhane Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yeni başlayan ‘Gümüş’haneler Okuyor’ projesini önemsiyorum.

Ve biz başta eğitimciler, idareciler, amirler, anne ve babalar olarak hanelerimizi birer kütüphane yapma mecburiyetimiz vardır. Çalıştığımız kurumlarda sigara odası yaparken bir okuma köşesi yap(a)mamak ne hazin bir durumdur.

Gümüşhane’de gittiğim çay ocaklarında kütüphaneler kurarak ve kitap temin ederek, her festivalde imza günleri yapıp çocuklara kitap hediye ederek bu şehre olan vefa borcumuzu göstersek dahi, bir kâğıt parçası ile taltif edilmemek yüreğimizi yaksa da bizler okumaya, yazmaya, yazdıklarımızı paylaşmaya Kuşakkaya’nın ardını tahayyül etmeleri adına bu şehrin umudu çocuklarımızın yarınları için devam edeceğiz.

İlk emri ‘OKU’ olan bir dinin mensubu olarak ben şahsen her türlü mobbinge rağmen içinde okumak geçen her projeye maddi ve manevi katkı vermeye hazırım.

Bundan öncekilerde olduğu gibi bu son projede de emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyor saygılar sunuyorum.

YORUM EKLE