Gümüşhaneli hemşehrimiz ve Cihan Partisi Genel Başkanı Kürşad Emre Öğretmek, TFF 2.lig, Beyaz Grupta mücadele eden ve zor günler geçiren Gümüşhanespor’un hafta sonu yapılacak olağanüstü kongresiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu ve kulübü yönetmeye talipli olduğunu açıkladı.
Mevcut başkan Yunus Emre Durmuş'un istifasının ardından 16 Kasım gününe olağanüstü kongre yapacak olan Gümüşhanespor'da başkanlık için kamuoyunda belirsizlik sürerken ve farklı isimler konuşulurken, en somut adımı Cihan Partisi Genel Başkanı Gümüşhaneli hemşehrimiz ve eski Gençlik Spor İl Müdürü İltan Öğretmek'in oğlu Kürşat Emre Öğretmek attı.
Yaptığı açıklamada Gümüşhanespor’un geçen yıldan beri önemli sorunlar yaşadığını ve bu sorunların son 2 ayda zirve yaptığını kaydeden Öğretmek, “Kasım ayında gelinen nokta itibariyle de neredeyse içinden çıkılamaz bir hal almıştır. Gümüşhane Sporu her şeyden önce, ben de herkes gibi bir Gümüşhaneli olarak, memleket özlemi ve memleket sevgisi duygularıyla takip ediyorum. Diğer taraftan, STK uzmanı olarak konuya kurumsal anlamda da yaklaşıyordum. Aslında sezon başında yapılan son genel kuruldan önce de birleştirici bir basın açıklaması yapacaktım ancak yanlış anlaşılır diye açıklamayı geri çekmiştim” dedi.
Öğretmek’in açıklaması şu şekilde:
İdari ve hukuki tecrübemi bilen bazı arkadaşlarımız, birkaç hafta önce, Gümüşhane Sporun yaşadığı sorunlar ile ilgili danışmak ve istişare de bulunmak üzere şahsımı aradılar. Bu görüşmeler vesilesi ile yaşanan sahte çek sorunlarını, mali krizi, idari sorunları daha derinden öğrenmiş oldum. Sorunların çözümü için kulübe faydalı olabilmek maksadıyla bir çok görüşme yaptım. İstanbul’da ikamet eden yönetim kurulu üyelerine ve bilhassa Başkan Emre Durmuş’a doğrudan ulaşma girişimlerinde bulundum. Kendisine ulaşamasam da İstanbul’daki birkaç yönetici ile görüşme fırsatımız oldu.
Bu görüşmelerin ilk amacı, mevcut yönetime tecrübelerimizle ne katabiliriz, nasıl faydalı olabiliriz idi. Ancak, mevcut yönetim kurulu üyelerinin artık yönetime devam etmeyi düşünmediklerini gördüm. Başkan Emre Durmuş’un devam etmeyeceği bilgisini kendisinin yaptığı basın açıklamasından çok daha önce öğrenmiş bulundum.
Bu aşamada, diğer arkadaşlara, mevcut başkanın devam etmeyi düşünmediğini, yönetimi alacak kişiye tüm tecrübem ve bilgimle destek vermeye hazır olduğumu belirttim. Arkadaşlarımız, başka adayın olmadığını beyan ettiler. O noktada benim aday olup olmayacağımı sordular ve bu fikrin üzerine görüşmeler başka bir boyut kazanmış oldu.
Genel Kurula 10 gün kala kendiliğinden ortaya çıkan bu teklife, inceleme yapmam ve görüşmelerde bulunmam gerekli cevabını verdim. O günden bugüne kadar, yaklaşık 50 kişi ile birden fazla kez görüştüm. Bu yoğun görüşmeleri yaptığım kişilerin arasında, memleketimizin siyasetçileri, bürokratları, bazı iş adamları, kulübün eski ve yeni yöneticileri, spor adamları ve dahi futbol adamlarımız vardı.
Ayrıca, kulübün makro ekonomik tabloları üzerinde ayrıntılı çalışma yaptık. Kasım ayı sonuna, Ocak ayı başına, Ocak ayı sonuna ve Sezon sonuna kadar yapılması gereken ödemeleri ve oluşacak yeni giderleri tespit ettik. Önümüzdeki 3 yıl için tahmini bir gelir ve gider bütçesi planladık. Transfer tahtasını nasıl açabileceğimizi irdeledik. Hangi projeler üretilebilir, hangi fikirler faydalı olur hepsini masaya yatırdık. Yeni gelir kalemleri nasıl oluşturabilir, tasarruf yapılabilir mi gibi konularda ayrıntılı çalışma yaptık.
Çalışmalarımız sadece mali konulara yönelik değildi. Şehrimizin insanını bu takımla nasıl barıştırırız, insanımızı tribünlere nasıl çekeriz, gurbetteki Gümüşhaneliler ile nasıl eşgüdüm sağlarız ve daha bir çok konuyu masaya yatırdık, kısa, orta ve uzun vadeli planlar ve projeler geliştirdik. Kısaca, Kasım ayı bitmeden yapılması gereken yüksek meblağlı ödeme bizim için mücadelenin sadece başlangıcı olacak, asıl çalışma sonrasında gelecekti. Tabi ki sonraki planların tamamı ilk etapta gerekli olan yüksek meblağlı maddiyatı bulmaya bağlıdır. Birinci katı çıkmadan, üst katları yapmanın imkanı yoktur.
Yaptığımız yoğun görüşme ve istişarelerden çıkan kanaatlerimizi, şeffaf bir şekilde kamuoyuna aşağıda beyan etmek isterim.
1- Gümüşhane Sporun en önemli sorunu maddiyat değildir. Maddiyat acil bir sorundur, maddiyat bir gerekliliktir ama Gümüşhane Sporun en önemli sorunu değildir. Gümüşhane Sporumuzun önem bakımından ilk sıradaki sorunu GÜVEN sorunudur. Maddiyat sorunu acildir ama ikinci önemdedir. Güven ortamının olduğu her yerde maddi sorunlar bir şekilde atlatılır. Ama güven ortamı yoksa, gerek maddi sıkıntılar gerek diğer sorunlar sürekli tekerrür eder.
Maalesef, kulüp içerisinde ve kulübe karşı öyle bir güven bunalımı yaşanıyor ki iş yapılan esnafından, eski yöneticisine, siyasetçisinden bürokratına kadar herkes kulüpten uzak durmaya çalışıyor. Tabiri caizse, selam verdiğimiz kişiler, borçlu çıkarım korkusuyla selamı almaya çekinecek kadar güven bunalımı mevcuttur.
2- Gümüşhane Spor, üzerindeki siyasi algıyı atamıyor. Kulübün üzerine yapışan siyasi algı kulübün gelişmesini veya çözüm bulunmasını engeller hale gelmiş. Siyaset her zaman var olmuş ve var olmaya devam edecek, yokmuş gibi davranılacak bir müessese değildir. Siyaset olmamalı demiyorum. Yanlış anlaşılmasın. Herkes siyasi duruşunu kendine uygun yaşamalı ama memleketin ali menfaatleri söz konusu olduğunda her şey bir kenara bırakılabilmelidir. Hele ki konu Gümüşhanespor ise kulüp kapısından girildiği an sadece Gümüşhaneli olarak davranılmalıdır.
3- Ortada büyük bir kriz vardır. Bu kriz, daha önce yapıldığı gibi yine alel acele çözülmeye çalışılmaktadır. Daha önce bu hata yapılmıştır ve yine tekrar edilmektedir. Gümüşhane Sporda kalıcı çözüm, üstün körü yapılacak bir genel kurulla yeni yönetim belirlemek değildir. Bu hamle yüzeysel bir çözüm olacak, sorunlar birkaç günlüğüne çözülse bile çok geçmeden yeniden başlayacaktır.
Mevcut genel kurul için, şehrimizde söz sahibi olan tüm unsurlar bir araya gelmeli, görüşmeler yapılmalı ve kalıcı çözüm üretilmelidir. Meşveret dinimizce de milli geleneğimizce de asıldır.
Memleketimiz küçük memlekettir. Herkes birbirini tanır. Birbirinin ailesini de tanır. Kimi büyüğümüzdür, kimi abimiz, kimi arkadaşımız kimi kardeşimiz, kimi aile dostumuz. Yaptığımız görüşmeler esnasında çok büyük kırgınlıklar ve yılgınlıklar yaşandığına şahit olduk. Şu durumda, hiçbir konu kan davasına dönüşmemeli, özellikle eski yöneticilerimiz, eski yeni siyasetçilerimiz, bürokratlarımız tertip edilecek bir toplantı ile bir araya gelmeli istişare de bulunulmalı, bu toplantıdan çıkacak kararlar doğrultusunda genel kurul yapılmalıdır. Bunun için geç değildir.
4- Kulübün bütçesi bir çıkmazdadır. Bu çıkmazın sebebi sadece maddi imkansızlık değildir. Yaşanan sahte çek olayından dolayı ve sonrasında tanzim edilen senetlerin de ödenmemesinden dolayı, NAKİT PARA hariç tüm ödeme araçları itibarını kaybetmiş durumdadır. Öyle ki; şu an KOÇ Holding veya Sabancı Holding çeki getirilse kabul görmemektedir. Gümüşhane sporun maddi sorununun NAKİT olarak çözülmesi sorunu vardır. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik konjonktür malum. Böyle bir ortamda, değil 1 haftada 1 ayda bile bu parayı NAKİT OLARAK ayarlayıp çıkaracak insan sayısı çok azdır. Çıkarabilecek olanlar da bu kadar sorun varken başımı neden ağrıtayım deyip geri adım atmaktadır. Bir de yine bilinçaltında, ya siyasetçiler ile ters düşersem, ya bilmediğim bir hesap varsa çekingenliği yatmaktadır.
Her ne kadar bir çok görüşme ve istişare de bulunsak da yukarıda sayılı sebeplerden dolayı mali gücü olanlar cesaret edememekte, süre kısa olduğu için de yaklaşamamaktadır. Oysa, kulübün en acil ihtiyacı, herkesçe malum olduğu üzere yaşanan mali krizdir. Kısa sürede büyük bir meblağ NAKİT olarak bulunması gerektiği gibi, sezon sonuna kadar bir o kadar daha gelir kaynakları üretmek lazımdır. Ülkemizin ekonomik şartları ortadadır. Güç birliği yapılarak, alt ve yan ekipler kurularak maddi sorunlara acil ve kalıcı çözümler üretilebilir. Kısa sürede, böyle önemli bir çalışma için görüşmeler yapmak, mutabakatlar sağlamak, sonuca bağlamak hayliyle güçtür.
5- Gümüşhanespor alelade bir futbol kulübü değildir. Bir sermaye şirketi hiç değildir. Parayı getirenin kulübü alıp götüreceği bir sistem kabul edilemez. Kulübümüz bir şehir takımıdır. Bir şehri temsil etmektedir. Türkiye’de gittiği her yerde taraftarları ile sahaya çıkan kaç tane takım vardır. Maalesef spor adamlarımız küstürülmüş, sporcu gençlerimiz küstürülmüş, alt yapıya hiç önem verilmemiş. Memleket insanı, kendi çocuğunu da takımda görmek istiyor artık. Tabi ki kaliteli bir kadro için diğer takımlardan futbolcu transfer edilecek. Ama bu transfer faaliyeti, amacından sapmış, yabancı hayranlığına dönüşmüştür. Kulüp, nerede yaşıyorsa yaşasın, değil Türkiye, Avrupa’daki Gümüşhanelilerle bile barışmalıdır.
Amaç başkanlığı almak değil, kulübü yönetmek olmalıdır. Gümüşhane Sporu, bir spor kulübü olarak yönetmek asıldır. Yapılacak işten anlamak, alt görevleri ehline vermek önemlidir. Bozulan güven ortamı yeniden/hızlı bir şekilde tesis edilmeden, gerek sıladaki gerek gurbetteki Gümüşhanelilerin gönülleri kazanılmadan, bugün masanın üzerine 50 milyon lira konulsa, sistem bir süre sonra yine çıkmaza girecektir.
6- Gümüşhane Sporun sorunları aşılamayacak sorunlar değildir. Güven ihraç edecek, işinin ehli bir yönetim kurulu oluşturulmalıdır. Olimpiyatlara katılan Ercan Muslu kardeşimizi bilirsiniz. Ercan Kardeşimiz, bir çok ulusal başarısına rağmen destek bulamadığı için spordan vazgeçmek üzereyken elinden tutup, “devam et kardeşim” demek bana nasip oldu. Karşımızda devasa bütçelere sahip kulüpler varken küçük bütçelerle kurduğumuz takımla ilk sene Türkiye şampiyonu olduk. Doğru planlamalar ile optimum ücretlerle Ercan’ı gönderdiğimiz Afrika kamplarından sonra önemli bir kondisyon artışı yaşadı, olimpiyatlara gidecek dereceyi yaptı. İşler sadece bunlarla bitmiyor işte. Kulüp başkanının ve yönetimin sporcuyu başka kıtadayken arayıp sorması, sakatlığı sıkıntısı olup olmadığını takip etmesi başarının aşamalarından biridir. Olimpiyata gidecek dereceyi yaptığı halde, onun yerine devşirme bir sporcuyu gönderecek olan federasyonu zorlayıp, Türk sporcunun gitmesini sağlamak da sonuca giden basamaklardan biridir. Bir kulüp başkanı ne zaman hangi kapıyı çalacağını biliyorsa, nerede ne yapacağını biliyorsa o kulüp er geç başarılı olur.
Futbol Kulübümüzdeki kriz büyüdükten sonra ortaya çıkan başkanlık fikri doğrultusunda, önümde kısa bir süre olmasına rağmen elimden geldiğince görüşmeler yaptım. Fikirler aldım. İstişarelerde bulundum.
Dervişe “Neyi iyi bilirsin?” diye sormuşlar, “Haddimi bilirim.” diye cevaplamış. Eski aktif yöneticilerin hemen hemen tamamı, abi diye hitap ettiğimiz insanlardır. Cebimde, bu iş için heba edilecek 10 milyon liram olsaydı bile veya bu parayı şu an bulmuş olsaydım bile abi saydığımız insanların tamamıyla istişarelerde bulunup, saygı çerçevesinde onaylarını almadan yine de aday olmazdım. Bu basın açıklamasını yaptığım günün ertesi günü genel kurulun ilk toplantısı yapılacak ve yüksek ihtimalle genel kurul bir hafta sonraya ertelenecektir. Birdenbire ortaya çıktı diye yanlış anlaşılmamak ve haddimizi aşmamak adına, yapılacak ilk toplantıyı Ankara’dan takip edeceğim.
İkinci toplantı gününe kadar mali krizi çözecek formülü masaya koymak için görüşmelere ve istişarelere devam edeceğim. Lakin bu esnada çözümü bir başka hemşehrimiz bulur ise kendisine idari ve hukuki anlamda elimden gelen desteği vereceğimi de beyan ederim.
Gümüşhanespor başkanlığına aday olup görüşmeler yapmak başkadır, Gümüşhanespor Başkanı olarak görüşmeler yapmak başkadır. Kulüp başkanlığına hiç kimsenin aday olmaması ve kulübün başsız kalması ihtimali belirirse, delegasyonun takdir etmesi halinde, o güne kadar bulabildiğimiz çözümlerle işleri yoluna koymak ve yetki çerçevesinde daha etkili girişimlerde bulunmak için kulübü yönetmeye talipli olduğumu, böyle bir durumda yönetim kurulu üyelerini tepeden inme formülü ile değil bütün kesimlerle yapılacak istişareler neticesinde belirleyeceğimi beyan eder, tüm hemşehrilerime saygılarımı sunarım.
Güncelleme Tarihi: 15 Kasım 2019, 11:12