İNSANLARI TANIMA SANATI

“Bir insanın karakterini gülüşünden anlamak mümkündür”

Dostoyevski

Eve giren adam tek başına yaşayan eşini ağlar halde gördü ve adam eşinin ağlamasının sebebini sordu?

Kadın, eşine:

"Evimizin önündeki ağaca konan kuşlar beni örtüsüz görebiliyor ve bu durumda Allah'a karşı günah işlemiş olabilirim. Onun için ağlıyorum" dedi.

Adam karısının "Allah korkusu" duyarlılığından çok etkilendi. Karısını kucakladı ve alnından öptü. Kazma kürek hazırladı ve karısını rahatsız eden kuşların konduğu ağacı kökünden söktü.

Adam çalışıyordu. İşe gidiş-dönüş saatleri belliydi. Günlerden bir gün, çalıştığı yerde olan bir arızadan dolayı eve erken geldi, kapıyı açtı ve karısına sürpriz yapmak için sessizce içeri girdi ve hayatının sürpriziyle karşılaştı.

Kuşların onu örtüsüz görmesinin "iffetine halel getireceğini" düşünen eşi aşığının koynunda gününü-gün ediyordu.

Adam gördüğü manzara durum karşısında şaşkındı.

Eşi ve aşığına hissettirmeden ihtiyaç duyabileceği birkaç parça eşyayı alıp, evden çıktı ve önüne çıkan ilk yoldan dönmemek üzere yaşadığı şehri terk etti.

Uzun bir yolculuktan sonra kendisini; kalabalık bir halk topluluğu içinde buldu. Kalabalıkta herkes şaşkındı ve anlaşılmaz bir uğultu vardı.

Adam birine yaklaştı ve "kalabalığın nedenini" sordu?

Kalabalığın nedeni; Kraliyet hazinesi çalınmış ve fail bulunamamıştı. Kral; sarayının önüne halkı toplamış ve fail bulununcaya kadar herkesin sarayın önünde kalmasını emretmişti. Kalabalıkta yürüyen adamın biri ilgisini çekti;

"Ayak parmakları üzerinde yürüyen biri" vardı ve adam, bu "ayak parmakları üzerinde yürüyen adamın" kim olduğunu sordu?

Ona;

Bu adamın Kraliyetin "din adamı" olduğunu, ayağını tam basarsa, "istemeyerek karınca ezebileceği", "Allah korkusuyla", "ayak parmakları üzerinde yürüdüğünü" söylediler.

Adam:

"Allah'ım hırsızı buldum! Beni Krala götürün!" diye çığlık attı.

Adamı Krala götürdüler ve adam Krala;

"Hazineyi çalan hırsız, sarayın din adamıdır! O değilse eğer, benim başımı kesin!" dedi. Din adamını apar topar getirdiler.

Kısa bir sorgudan sonra, karınca ezmemek için parmakları üzerinde yürüyen din adamı", hazineyi çaldığını itiraf etti, ama Kralın kafasında bir soru kalmıştı.

Kral döndü ve hazineyi çalanın "din adamı" olduğunu söyleyen, daha önce hiç görmediği bu şahsa;

"Din adamının hazineyi çaldığını nereden bildin" dedi?

Adam, Krala;

"Ey Kral! Sevap kazanmak" iddiasıyla davranışlarında "Allah korkusunu" abartanlar, abartılarını başka suçlarını örtmek için yaparlar!" dedi.

Günlük hayatlarında, kameralar önünde "Allah korkusu pazarlayıp, Perde arkasından Hakk'a ve halka ihaneti yaşatanlara LANET OLSUN.”

YORUM EKLE