MEMURLAR BASIN ORGANLARINDA YAZI YAZABİLİR Mİ? YAZARSA NE OLUR ?

Kamu çalışanısınızdır. Tahsillisinizdir. Okuyor, araştırıyorsunuzdur. Yetenekleriniz vardır, bildiklerinizi diğer insanlarla paylaşmak için anlaştığınız bir yayın organında yazı yazıyorsunuzdur. Fakat bir gün öyle bir yazı yaşmışsınızdır ki, gözünüzün yaşına bakılmaz görülen lüzum üzerine yönetim piramidinin herhangi bir elemanı tarafından kaleminiz elinizden alınır gerekirse de tard edilirsiniz. Kafanızın çalışması, üreten olmanız hiç bir işe yaramaz olsa da kafanızın içerisindeki düşüncelerinize de set çekilememiş olması en büyük kazanımımız olur.

Bu durumu ben, elleri, kolları hatta ayakları bağlı kaleciye gol atmaya benzemekte bilmem haksızmıyım.

Memurun yazı yazma yada demek vermek için izin alması gerektiğine dair ibare 657 sayılı devlet memurları kanununun 15. maddesinde geçmektedir. Madde de, «devlet memurları görevleri hakkında basına , haber ajanslarına bilgi ve demeç vermezler.» denmektedir. Madde hükmünden anlaşılacağı üzere memur görevlerini ilgilendirmeyen durumlar da yazı yazması ve  görüş bildirmesi açıkça ifade edilmektedir. Ancak kimi âmirler bu maddeyi yorumlarken; «görevleri ile ilgili» ibaresini görmezlikten gelip sadece «basına bilgi veremezler» ifadesini yeğleyerek memurun yazı yazmasını engellemektedirler. Bu doğru bir yaklaşım olmadığı gibi hukukî de değildir.

Konumuzu örneklerle açıklamaya çalışalım. Bir uzmanın, çalışma grubunda yer aldığı reform tasarısına ilişkin basına bilgi vermesi suç ancak mevzuatın aksayan yönlerine ilişkin bilimsel içerikli makale yayınlaması basın organlarında ve TV de açıklama yapması suç değil.

Diğer bir örnek: bir öğretmen ders verdiği sınıfıyla yada çalıştığı okulla başarı oranı ve ders programı hakkında bilgi vermesi suç, ancak ildeki yada ülkedeki eğitimin genel durumuyla, atamalardaki usulsüzlüklerle ilgili eleştiri getirmesi bunu yazması suç değil.

Peki memur kendi görevini yürütmesi dışında yazdığı yazılarda eleştiri sınırını aşıp konusu suç teşkil eden lâflar ederse ne olur? o zaman da müştekinin şikâyeti üzerine yada doğrudan basın savcılığı hukukî süreci başlatır.

Bu saptamalardan sonra sözü bir yerel gazetemizde geçmişte yazı yazan, A.Yalçın›ın «bana görülen lüzum üzerine bu son yazımdır» yazısına getirmek istiyorum savunma hakkı olmayan bir yazarı teselli etme adına kaleme almış bulunuyorum. Bir gazete yönetmeni ve Gümüşhane Gazeteciler Derneği üyesi ve 2.başkanı olarak buna hakkımın var olduğunu düşünüyorum.

Memur kardeşim(A.Y) yazıları çoğu kez «şehir yazıları» çıkıyordu. olayların fotoğrafını doğru okuyor ve doğru yazıyordu. Görevi ile de uzaktan ilgisi olmayan yazılardı. Yazı yazdığı gazete ile problemi olmadığını düşündüğüm(A.Y) hakkındaki ambargonun günün birinde kaldırılacağına yürekten inanıyorum. bu düşüncelerle memur basın organlarında yazı yazar. Yazması da gerekir. Bunun sayılamayacak kadar gerekçesi ve faydası vardır. Memursun git vazifeni yap. Yazı yazmak senin neyine diyemezsin.
YORUM EKLE