Özellikle 40 ve üzeri yaşta olan milyonların kısa sürede sel olup sokaklara akması bu ülkenin geçmişinde darbelerden dolayı nice acılar yaşadığını bizlere daha somut şekli ile anlattı o gece.
Yıllardır mücadele edilen paralel yapının, ‘’son birkaç gündür kamu kurumlarında yapılan tasfiye ve görevden almalara bakıldığında’’ ne denli tehlikeli boyuta ulaştığının kanıtı olmuştur.
O gece Gümüşhane’de yaşadığım bir diyaloğu sizlerle paylaşmak isterim.
Gümüşhane askeri gazino önündeki yol her iki taraftan kapatılarak girişe ve çıkışa üçer asker yerleştirildi. Araçla geçilmesine müsaade edilmediği için geri döndüm ve farklı bir yolu kullandım. Birkaç dakika sonra Cumhurbaşkanımızın meydanlara çıkın çağrısı üzerine halk meydana inmek için o yolu kullanmak istedi fakat askerlerin engellemesi ile karşılaşıldı. Belki güvenlik önlemi gibi görünebilir fakat askerlerin yaklaşımı ve şu diyalog benim açımdan biraz ilgi çekici olmuştur.
Yaklaşık 7-10 kişilik grup geçmekte ısrar edince karşılarında dikilen askerlerden birisi ‘’Emir komuta zinciri içerisinde bunu yapmak zorundayız.’’ dedikten sonra silahların ağzına mermi verildi ve namlu vatandaşlara doğru çevrildi.
Bu direnç karşısında insanlar geri dönmek zorunda kaldı. O sırada sivil kıyafetle fakat oradaki askerlere göre daha üst rütbede olduğunu anladığım birisi geldi ve ‘’siz ne yapıyorsunuz, vatandaşa silah çevirmekte ney’’ diye bağırdı. Askerlerden birinin duyamadığım cevabı üzerine üst rütbeli asker; ‘’başlarım emir komutasına, memleket gidiyor ne emiri ne komutası’’ diye tepki göstererek yolun açılmasını ve halkın geçmesini sağladı.
Bu olay acaba Gümüşhane İl Jandarma Komutanlığı içerisinde de yapılanmanın uzantısının olup olmadığını, halkın geçişine izin vermeyen o askerlerin ilk etapta bahsettikleri emir komutanın başında kimin olduğunun sorgulanmasında fayda olacağı düşüncesindeyim.
Çok şükür meydanlara çıkan halk bu kalkışma hareketini engelledi ve ülkemiz belki de yıllarını kaybedeceği bu antidemokratik hareketten kurtulmuş oldu.
Halkın bu kalkışma hareketini engellemesi sırasında askerimize karşı yapılanlar ‘’Mehmetçiğin gönlümüzdeki kutsallığı‘’ olgusundan mütevellit biraz içimizi acıtmıştır.
Şimdi bunları yazmak o an orada yaşamaktan kolay olduğundan olsa gerek aklıselim düşünülebiliyoruz. O gece Mehmetçik nasıl asla olmaması gereken bir şekilde halka namlu doğrultmuşsa halk da asla yapmaması gereken şekilde Mehmetçiği darp etmiştir.
Özellikle hükümet yıkılsın da, Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun zihniyetindeki bir grup, olayın tezgâhlandığını ve tamamen gücüne güç katmak isteyen Erdoğan’ın bir planı olduğunu söylemeye başlamıştır.
Bu söylemleri yapan grubun; onca rütbeli generalin, amiralin, albayın ve onların altındaki askerlerin yaşadıklarına bir bakmaları gerekir. Kim bu halde olmak isterdi. Yıllardır o rütbelere ulaşmış insanlar akılsız mı idi ki, böyle bir tiyatro oynayalım da kendimizi rezil edelim dediler?
Tamam, hükümetin yer yer yanlışları olmuştur; fakat
- Bu ülkenin istikrarını bozmaya,
- Bu ülkenin istikbalini engellemeye,
- Bu ülkeyi antidemokratik cuntacılara teslim etmeye,
- Bu ülkeyi babalarının çiftliği gibi kullanmaya
Kimsenin hakkı yoktur.
Bu ülke demokratik bir ülkedir. Ve demokrasilerde yöneticiler seçimlerle belirlenir. Fethullah’ın seçimlerde yaptıkları yemeyince ve örgütü kan kaybetmeye devam edince fetö böylesi alçak bir girişimin bir parçası belki de ta kendisi olmuştur.
Önümüzdeki süreçte sorgulanmaların iyi yapılması, suçsuz insanların ceza almamaları için aşırı derecede hassas davranılması gerekmektedir.
Kamu kurum ve kuruluşlarındaki üst görevlere parti ayrımı yapmaksızın devletçi ve milliyetçi, vatanını seven insanların yerleştirilmesi ülkemizin refahı için olması gerekendir.
Son olarak Gümüşhane’de başta Gümüşhane Üniversitesi olmak üzere, eğitim ve sağlık sektörü ile bütün kamu kurum ve kuruluşlarında gerekli soruşturmalar yapılarak bütün kalıntıların temizlenmesi gereklidir.
Dün Fetocu olan bugün ise baskıdan kurtulmak için ben yazıcıyım, ben okuyucum, ben aslında bilmem neciydim diyerek örgüt faaliyetlerine devam edenlerin iyi irdelenmesi, içlerinde masum olanların ayıklanıp örgüte maddi ve manevi destek olanların en ağır şekilde cezalandırılmaları gerekmektedir.
Ülkemizin bir an evvel Fethullah ve uzantılarından kurtulup refaha kavuşması dileği ile
Sağlıcakla Kalın.