Bu yıl 11-15 Ocak tarihlerini Enerji Verimlilik Haftası olarak kutlayacağız kısmetse.
Konu enerji verimliliği olunca bir enerji yöneticisi ve bir mühendis olarak konunun önemine binaen bir parantez açmak istedik.
Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de enerjiye talep her yıl artış göstermektedir. Enerjide dışa bağımlılık Türkiye için en istenmeyen bir durumdur. Enerji Bağımsızlığı demek bir ülkenin her alanda güçlü olması demektir. Artan enerji talebi üzerine var olan kaynakların dışında, alternatif enerji kaynaklarına yönelim kadar, mevcut kaynakların etkin ve verimli biçimde değerlendirilmesi de son derece önem taşımaktadır.
Yaşadığımız ve önümüzdeki yıllarda devam edecek enerji sıkıntısının aşılması için yapılması gereken en önemli uygulama yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımın yanında, tasarrufa yatırımdır.
2008 yılında Ulusal Enerji Verimliliği Hareketi başlamıştır ve 2008 yılı Enerji Verimliliği Yılı ilan edilmiştir. Bu güne kadar devam eden çalışmalar ile birlikte bilinçlendirme çalışmaları yılmadan devam etmelidir.
Bu arada Enerji Verimliliği ile Enerji Tasarrufuna bir açıklık getirelim.
Yaşam standardı ve hizmet kalitesinin, üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol açmadan birim hizmet veya ürün miktarı başına düşen enerji tüketiminin azaltılması Enerji Verimliliği olarak tanımlanmaktadır. Enerji tasarrufu ise enerjinin gereksiz yere kullanılmasını önlemek olarak ifade edilmektedir.( 2 lamba yerine 1 lamba kullanıyorsanız enerji tasarrufu, 2 lamba yerine tasarruflu ve ya LED lamba kullanıyorsanız Enerji Verimliliği.)
Sanayimizde en az % 15, binalarımızda en az %35 ve ulaşımımızda en az % 15 tasarruf potansiyeli olduğu, yani Ülkemizde ortalama %20 enerji verimliliğinden sağlanacak bir potansiyel olduğu tüm kaynaklarca paylaşılmaktadır. Bu çok ciddi bir rakamdır. Peki, bu rakamlara nasıl ulaşacağız, bu potansiyelimizi nasıl hayata geçireceğiz?
Öncelikle her sanayici işyerinin, her birey evinin, Enerji Etüdünü yapmalıdır, yaptırmalıdır. Her kurumda Enerji Etüdü yapılmalıdır.
Sanayi sektörü, ülkemizdeki elektrik tüketimindeki %55 düzeyindeki payı ile önemli bir yere sahiptir. Sanayi sektörü, gerek yüksek enerji tasarruf potansiyeline sahip olması, gerekse de sanayide tüketilen enerjinin çoğunlukla ticari enerji olması hasebiyle enerji tasarrufu çalışmalarında öncelikle ele alınması gereken bir sektördür. Mühendislik çalışması yapılması şarttır. Genel olarak sanayi tesislerinde yüksek verimli motor kullanımı, basınçlı hava sistemlerindeki kaçakların önlenmesi, yakma havasının ısıtılması, kirletilmiş akışkandan ısı geri kazanımı, sıcak ve soğuk yüzeylerin izolasyonu, boşta çalışma süresinin azaltılması, tesislerde elektrik güç faktörünün düzeltilmesi gibi pek çok tedbir ile enerji tasarrufu sağlanabilir.
Ev içi elektrik tüketim paylarına bakıldığında ise, elektrik faturanızda yaklaşık olarak ilk sırayı %30 payla buzdolabı almaktadır. Buzdolabını %28 oranla aydınlatma takip ederken, %10 ile elektrikli fırınlar üçüncü sıraya yerleşmektedir. Televizyon, ailenin elektrik tüketiminde %10, çamaşır makinesi %7, bulaşık makinesi %6, ütü %4, elektrikli süpürge %3 ve saç kurutma makinesi %2 paya sahiptir.
Bu verilere göre evlerde kullandığımız elektrikli cihazların kullanımına ilişkin bazı püf noktaları ile faturanızı %20-30 civarına düşürebilirsiniz.
Cihaz alırken "enerji verimli ürünler" i tercih edin. Bu cihazlar çok daha az enerji ile çok daha fazla iş yapar. Enerji verimliliği "A" sınıfı olan makineleri tercih edin. Enerji verimliliği "A" sınıfı olan bir buzdolabı "D" sınıfı bir buzdolabına göre %45, "G" sınıfı bir buzdolabına göre ise %56 daha az enerji harcar.
Kullandığınız sıradan ampulleri tasarruflu lambalar ile LED lambalar ile değiştirin. Diğerlerine göre 5 kat daha az enerji harcarlar. 10 kat ve üzeri daha uzun ömürlüdürler.
Kazan, ısı pompası, klima gibi cihazlarınızın filtrelerini temizletin ya da değiştirin.
Çamaşırların, bulaşıkların yıkanması için 60 derece sıcaklık yerine, 50 derecede yıkanması ile yüzde 10 daha az enerji tüketmiş oluruz. Yıkama kapasitesi ailemize uygun olanları tercih ettiğimizde daha az su ve enerji harcarız.
Su ısıtmak için gazlı ocağı kullandığımızda %50 daha az enerji harcarız.
Termostatlı cihazlar kullanmalı, istenilen sıcaklığa geldiğinde sönen cihazları tercih etmeliyiz.
İşiniz bittiğinde televizyonu, video oyununu, bilgisayarı, müzik setini vb. kapatın. Çalışmayan cihazların "Stand-by" konumunda iken elektromanyetik kirliliğe yol açtığını unutmamalıyız. Cihazlar kumandadan kapatılması halinde, "Stand-by" konumunda enerji tüketmeye devam ederler. Harcanan bu enerji yaklaşık olarak o cihazın kendi enerjisinin %5‘i kadardır.
Yemek pişirirken fırının kapağını gerektiğinden fazla açmayınız. Kapağı her açışta fırın sıcaklığının 25-30 derece düştüğünü unutmayın.
Evlerimizde tek camlı pencerelerde ısı kaybı %20‘dir. Çift cam kullanarak bu kayıp yarıya indirilebilir.
Klima kullanım oranlarının arttığı yaz günlerinde klimaların sıcaklığı ortalama 23-24 derece olmalıdır. Dereceyi arttırıp, camı açma veya kış günlerinde ise klima çalışırken dereceyi arttırıp yaz kıyafetleri ile dolaşma alışkanlığından vazgeçmemiz gerekiyor.
Bireysel olarak elektrik israfından vazgeçmeliyiz. Ayrıca devlet politikasında Enerji verimliliği ve Tasarrufa ilişkin bilinçlendirme kampanyaları büyük bir hızla, ivmeyle devam etmelidir. Bu verimlilik ve tasarruf çalışmaları yılın bir haftası olarak konuşulmamalı, devlet politikası olmalı, uygulamalar ve bilinçlendirme çalışmaları süreklilik arz etmelidir.
İlköğretim, Lise, Üniversitede zorunlu dersler olarak Enerji verimliliği ders içeriklerinde yer almalıdır. (Her bir Mühendislik alanında bir anabilim dalı olmalıdır) Kamuoyunun bilinçlendirilmesi için broşür, katalog, yerel, ulusal basında Enerji Verimliliğine yer verilmelidir. Enerji Bakanlığı, Üniversite, Belediyeler, Meslek Odaları, STK‘ların enerjilerini arkasına alarak, destek alarak bu bileşenlerle Enerji Verimliliği hususunda aydınlatma çalışmaları yapılmalıdır.
Kamu kurum ve kuruluşlarında, TOKİ‘de uygulamalar vatandaşlara örnek olmalıdır. Kamu kurumlarında enerji verimliliğine yönelik çalışmalar kâğıt üzerinde kalmamalıdır.
Enerji verimliliği konusunda her bireyin kendine düşen görevini yapması gerekiyor. Sorumlulukları artık birbirimizin üzerine atmayalım.
Unutulmamalıdır ki, enerji artık dünyadaki ülkelerin gücüne yön veren en önemli unsurlardan birisidir. Bu önemli unsurda dışa bağımlılık ülkelerin geleceğini tehlikeye sokacaktır. Enerjiyi verimli kullanmanın her bireyin görevi olduğunu hatırlatır, halkımızın bunu gerek vicdani, gerek maddi boyutu ile düşünmesi gerekliliğini hatırlatır, bu vesile ile Enerji Verimliliği Haftasını Kutlar, aydınlık yarınlar dileriz.
Sevgi ve Saygılar.