Peygamberimiz Hazret-i Muhammed aleyhissalatü vesselam Efendimiz Arabistan’ da Mekke-i Mükerrem’ e şehrinde Rebiülevvel ayının on ikinci pazartesi gecesi, miladın 571’ inci yılının Nisan ayının yirminci gecesi, dünyayı teşrif buyurmuştur.
Resül- i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, Kureyş kabilesinden ve Haşim ailesinden zuhur etmiştir. Muhterem pederinin adı Abdullah, dedesinin adı Abdülmuttalib, validesinin adı da Âmine’ dir.
Peygamber efendimiz’ in dedesi ve zamanında Kureyş kabilesinin reisi bulunan Abdülmuttalib’ in on üç oğlu var idi. Bunlardan en ziyade Abdullah’ ı severdi. Çünkü onlar başka bir güzellik, başka bir nuraniyet vardı. Abdülmuttalib, bu sevgili oğluna Kureyş kızları içinde her cihetten seçkini beni Zühre reisi Vehb' in kızı Hz. Âmine’ yi nikâhla aldı.
İşte bu iki kutsi fıtratın evlenmesinden de Peygamber-i Zi-şan Efendimiz dünyaya teşrif buyurdu.
Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafa’ nın (s.a.v.) âlemleri şereflendirdiği Veladet (Mevlid) kandilidir.
Resülullah Efendimiz (s.a.v.) Rebiülevvel ayının 12’ inci pazartesi gecesinde kâinatı teşrif etmişlerdir. Bu itibarla bu ayın 12’ inci gecesi hicri senenin ilk kandilidir. Bu akşam, Peygamberimiz (s.a.v.)’ in dünyayı teşriflerinin kameri 1487, miladi yılla 1445. Yıla idrak edeceğiz.
Bu ay içerisinde mümkün olduğu kadar salât-ü selam getirmeli; Salât-ı Nariye, salât-ı Münciye ve salât-ı Fethiye okumaya çalışmalıyız.
Bu gecenin manevi zenginliğinden istifade etmek için bir Tesbih namazı kılınmalı, birde Hatm-i Enbiya yapmalıyız.*
Ellerin semaya, dillerin duaya, gönüllerin mevlaya yöneldiği bu mübarek Mevlid kandilini kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.
SAYGILARIMLA
PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.)