Saadet Partisi (SP) Gümüşhane İl Başkanı Avukat Akın Demir, bir çuval şeker parasına bir ton şekerpancarı üretilmesinin beklendiğini belirterek, bunun beklenmesini ‘aymazlık’ olarak değerlendirdi.
Şekerpancarı hasatlarının yapıldığı ve ilgili kooperatiflere teslim edildiği günlerde Şiran’da ve Kelkit’te gördükleri manzaraların kendilerini kaygılandırdığı gibi üzdüğünü de ifada eden Demir, “Bundan 5-10 sene önce şekerpancarı silolarının toplandığı yerlerden geçerken dağlar gibi istiflenmiş şekerpancarı görüntüleri karşımıza çıkardı. Şimdi ise o heybetli görüntülerin yerini acziyet ve yoksunluk doldurmaktadır. Kelikte 50 bin ton, Şiran da ise 30 bin ton ürün çıkarıldığı dönemlerden şimdilerde ise 4 bin ile 10 bin ton arasında ürün çıkarıldığı bir dönemi yaşıyoruz.” dedi.
Tarım alanlarının sulanmasında önemli ilerlemeler kaydedilmesine rağmen üretimdeki bu düşüsün sebebini sorgulayan Demir, “Elbette ki bu değişimin birçok sebebi olmakla birlikte en başta şekerpancarına verilen taban fiyatlarının düşüklüğü ile üretim maliyetlerinin yüksekliği en başlı sebeplerdir. Bir çuval şeker parasına bir ton şekerpancarı üretilmesinin beklendiği bir yerde şekerpancarı ekiciliğinin yapılmasını beklemek aymazlıktan başka bir şey değildir. Gelinen aşamada tarlalar ekilemez olmuş köyler ise her gün göç verir olmuştur.” diye konuştu.
Bu göç dalgasının Gümüşhane’yi kasıp kavurduğunu, nerdeyse beldelerin köye döndüğünü iddia eden Demir, “Bu anlamda Tekke, Salyazı ve Altınpınar Beldelerinin kapanmak ile yüz yüze gelmesini kimse engelleyemez olmuştur. Çözüm merciinde olanlar ise hala Gümüşhane’nin bu gerçeğini görmek istememektedirler. Bayramlarda sıkılmadık el bırakmayanlar unutmasınlar ki marifet el sıkmakta değil iş yapmaktadır. Salyazının, Tekkenin, Altınpınarın istikbalini hesaplamayanlar neyin hesabını yapmaktadırlar.” dedi.
“Gümüşhane niçin Konya örneğinde olduğu gibi kooperatif ve KOBİ kalkınması ile ayağa kalkmasın?”
“Gümüşhane niçin Konya örneğinde olduğu gibi kooperatif ve KOBİ kalkınması ile ayağa kalkmasın?” tespiti ve teklifinde bulunan Demir, şöyle konuştu: “Buna destek olacak nice zengin hemşerimizin olduğunu biliyoruz. Asıl marifet bu insanların kaynaklarını akıllı ve verimli bir şekilde değerlendirerek şehrin kalkınmasına vesile kılmaktır. Gümüşhane de yatırım yapan hemşerilerimize başta Sayın Aydın Doğan olmak üzere hepsine teşekkür ederiz. Ama biliyoruz ki bu memleketin Aydın Doğan’ı dışında nice zenginleri var. Torul’un İstavri Köyünün Yukarı mahallesine bakmanız her şeyi anlatmaya yetecektir. Bu örnekte olduğu gibi zengin hemşerilerimiz köylerine İşviçre’nin dağ köylerini imrendirecek şekilde ev ve malikane yaptıklarını görüyoruz. Bu insanların trilyonlarca parayı köylere harcamalarını memleket sevgisinden başka neyle izah edebilirsiniz. İşte marifet bu memleket sevdalı hemşerilerimizin servet ve kaynaklarını memleketin kalkınmasında da seferber edebilmekten geçmektedir. Emin olun Köse’ye bir et kombine entegre sanayisi inşa edilse bu sadece Köse’nin değil Kelkit’in de; Şiran’ında yaşam kaynağı olacaktır. Aydınlık yarınlar için vakit çok geç değildir. Ne demiş atalarımız iş bilenin kılıç kuşananıdır.”
Güncelleme Tarihi: 05 Kasım 2012, 16:35
Şekerpancarı hasatlarının yapıldığı ve ilgili kooperatiflere teslim edildiği günlerde Şiran’da ve Kelkit’te gördükleri manzaraların kendilerini kaygılandırdığı gibi üzdüğünü de ifada eden Demir, “Bundan 5-10 sene önce şekerpancarı silolarının toplandığı yerlerden geçerken dağlar gibi istiflenmiş şekerpancarı görüntüleri karşımıza çıkardı. Şimdi ise o heybetli görüntülerin yerini acziyet ve yoksunluk doldurmaktadır. Kelikte 50 bin ton, Şiran da ise 30 bin ton ürün çıkarıldığı dönemlerden şimdilerde ise 4 bin ile 10 bin ton arasında ürün çıkarıldığı bir dönemi yaşıyoruz.” dedi.
Tarım alanlarının sulanmasında önemli ilerlemeler kaydedilmesine rağmen üretimdeki bu düşüsün sebebini sorgulayan Demir, “Elbette ki bu değişimin birçok sebebi olmakla birlikte en başta şekerpancarına verilen taban fiyatlarının düşüklüğü ile üretim maliyetlerinin yüksekliği en başlı sebeplerdir. Bir çuval şeker parasına bir ton şekerpancarı üretilmesinin beklendiği bir yerde şekerpancarı ekiciliğinin yapılmasını beklemek aymazlıktan başka bir şey değildir. Gelinen aşamada tarlalar ekilemez olmuş köyler ise her gün göç verir olmuştur.” diye konuştu.
Bu göç dalgasının Gümüşhane’yi kasıp kavurduğunu, nerdeyse beldelerin köye döndüğünü iddia eden Demir, “Bu anlamda Tekke, Salyazı ve Altınpınar Beldelerinin kapanmak ile yüz yüze gelmesini kimse engelleyemez olmuştur. Çözüm merciinde olanlar ise hala Gümüşhane’nin bu gerçeğini görmek istememektedirler. Bayramlarda sıkılmadık el bırakmayanlar unutmasınlar ki marifet el sıkmakta değil iş yapmaktadır. Salyazının, Tekkenin, Altınpınarın istikbalini hesaplamayanlar neyin hesabını yapmaktadırlar.” dedi.
“Gümüşhane niçin Konya örneğinde olduğu gibi kooperatif ve KOBİ kalkınması ile ayağa kalkmasın?”
“Gümüşhane niçin Konya örneğinde olduğu gibi kooperatif ve KOBİ kalkınması ile ayağa kalkmasın?” tespiti ve teklifinde bulunan Demir, şöyle konuştu: “Buna destek olacak nice zengin hemşerimizin olduğunu biliyoruz. Asıl marifet bu insanların kaynaklarını akıllı ve verimli bir şekilde değerlendirerek şehrin kalkınmasına vesile kılmaktır. Gümüşhane de yatırım yapan hemşerilerimize başta Sayın Aydın Doğan olmak üzere hepsine teşekkür ederiz. Ama biliyoruz ki bu memleketin Aydın Doğan’ı dışında nice zenginleri var. Torul’un İstavri Köyünün Yukarı mahallesine bakmanız her şeyi anlatmaya yetecektir. Bu örnekte olduğu gibi zengin hemşerilerimiz köylerine İşviçre’nin dağ köylerini imrendirecek şekilde ev ve malikane yaptıklarını görüyoruz. Bu insanların trilyonlarca parayı köylere harcamalarını memleket sevgisinden başka neyle izah edebilirsiniz. İşte marifet bu memleket sevdalı hemşerilerimizin servet ve kaynaklarını memleketin kalkınmasında da seferber edebilmekten geçmektedir. Emin olun Köse’ye bir et kombine entegre sanayisi inşa edilse bu sadece Köse’nin değil Kelkit’in de; Şiran’ında yaşam kaynağı olacaktır. Aydınlık yarınlar için vakit çok geç değildir. Ne demiş atalarımız iş bilenin kılıç kuşananıdır.”